• Dolar 33.9008
  • Euro 37.6352
  • GR ALTIN 2809.6
  • ÇEYREK 4627.6

  • 12 October 2024, Saturday 11:41
ÖmerKARA

Ömer KARA

TÜKÜR-GEV POLİTİKASI…

Sevgili Dostlar!

Geçmişten geleceğe her daim var olan bir taktiktir tükür-gev politikası!

Her görüş, düşünce, cenah mutlaka kullanmıştır, kullanmaktadır.

Bir kurum, fabrika, arazi, iş insanı fark etmez!

İşin nevi, büyüklüğü, getirisi ön plandadır bu politikada…

Yoksa köydeki bakkalla, mahalledeki televizyon tamircisiyle, sokağındaki çay ocağı ile işleri olmaz!

Devletin ballı arazileri olmalı…

Ticaretin hacimlisi, çok şubelisi, çok müşterilisi olmalı…

Markanın kıymetlisi, bol kazanç getireni olmalı…

Önce dedikodusunu yayarlar, battı-batıyor diye!

Sonrası ürünlerinde sorun var eylemleri ve söylemleri yayılır kulaktan kulağa fısıltı gazetesiyle…

Lokantaysa domuz eti kullanıyor veya ne ürün kullandığı belli değil, bu ürünü bu kadar ucuza satamaz naraları…

Üstüne şöyle bir de son dönemlerin gözdesi sosyal medya tuzu ektiler mi, tadından yenmez bir hale gelir göz dikilen işler…

Her şey ayyuka çıkarıldığında, ilgili firma ne yapacağını şaşırır, personeli ile vergi ile kalite ile sorunlar başlar,

kısaca ifade etmek gerekirse firma, şahıs bitme aşamasına, batma yoluna girmiş demektir.

Duruma göre kayyum, duruma göre iyilik sever bir adam, insancık, siyasi kanadı uçurmaya müsait kişi çıka gelir…

Tükürülen varlığı sessiz ve de sedasız, maddi durumuna konumuna ve siyasi, mafya tik gücüne göre paralı, parasız satın alır, işin aslı ele geçirir, kaba tabirle çöker!

Sonrası ne mi olur?

Tükürenin sahibi sahiplenir, kısa sürede algıyı toparlar ve tüküttürerek elde ettiği iş alanını, arsayı, fabrikayı çuval dolusu paralara satar.

Toplum olarak ne mi yaparız bu durum karşısında!

İmkânımız varsa, beynimiz kirada değilse elbette eylem yaparız, itiraz ederiz.

Maalesef çoğunlukla, şikâyet dilekçelerinde olduğu gibi gerçek adımızı dahi açık etmeden, sahte hesaplarla sosyal medyadan tepki veririz diye düşünüyorum…

Toplumumuzun kalan çoğunluğu ise tükürme konusunda yetenekli olanlara tükürük takviyesi yapmakla meşgul olur.

Sosyal medyada beğenmeler, tükürme eylemini yapanlar ile çoğunluğu trol olan kullanıcıların paylaşımlarını, kendi hesaplarından paylaşmalar falan filan işte…

Bir de olanları görüp, algılamayan, algılamamakta ısrar edip, konu restoransa vay be domuz eti kullanıyormuş, çökülecek sektör giyimse ünlü markada hile yapıyormuş diye içini çeke çeke Üsküdar’a giden atı seyretmekle yetinir elbette…

Domuz eti cümlesini birkaç kez sohbet arasında zikrettim, en son gündemde olan Köfteci Yusuf’un mevzusu aklıma geldiği içindir herhalde.

Daha önceki köşe yazımızın başlığına atıfta bulunarak ifade edeyim; Her haltı yiyip, domuz eti yemeyen zatı muhteremler hemen tepki göstermesin, domuz etini bendenizde bilerek yemiyorum, bilmeyerek yediriyorlarsa bilmiyorum.

Geçmişte yemek için çok da gitmişliğimiz var, bu zincir restoranın farklı şehirlerdeki şubelerine, tanımam bilmem Köfteci Yusuf’u, gündemde tartışıldığı için bir örnektir.

Yoksa Bakanlık verileri suçlu diyor, firma yetkileri gerçek dışı iftira diyor...

Yasal süreci tamamlandığında her şeyi göreceğizdir.

Umarım ki; bu konuda da tükür-gev politikası yoktur!

Amma biliyoruz ki ne Aliler, Ayşeler, markalar, fabrikalar, arsalar tükür-gev kuyularında kaldı bugüne kadar.

Her daim olduğu gibi taktik aynı taktik!

Senaristler, senaryolar, oyuncular değişse de...

Tükürük, aynı kıvamda tükürük işte…

Kalın sağlıcakla…


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


ANKET

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?

yukarı çık