Sevgili Dostlar!
Bugün istedim ki, gündemlerden uzak bir sohbetimiz olsun.
ortalık yanarken teşbihte hata olmasın, hep birlikte saçımızı taramış olalım.
Sessizliğin, dinginliğin, yavaş olmanın hazzını aldığımız mevsimden ve ruh halimizden konuşalım.
Doğa değişim içinde ve bizler de bu döngünün huzurlu ritmine tanıklık ediyoruz her daim.
Sonbahar kendine özgü bir dilde fısıldıyor: hayatın akışını yavaşlat, çevrene iyi bak dercesine"
Yazın coşkulu temposunun ardından gelen mevsim, sakinliği ve kendi içine dönmeyi öğretiyor bizlere.
Ağaçlardan dökülen yapraklar, rengarenk bir halı serercesine ayaklarımızın altına seriliyor sanki tabiat,
her zamanki cömertliğiyle bu tabloyu bizler için hazırlıyor. Her bir yaprak farklı renkte, ayrı bir hikâye anlatır ruhlarımıza...
Sonbaharın bize sunduğu bu dinginlik adeta ruhumuzu dinlendirme çağrısında bulunuyor.
Güneşin parlaklığını kaybettiği, günlerin kısaldığı bu dönemde rüzgârın hafif dokunuşuyla yüzümüzü okşadığı anlarda,
sanki her şey yavaşlayıp dinginleşiyor; bu anlar, bize bulunduğumuz anda kalmanın ne kadar değerli olduğunu söylüyor.
Sıcak bir çay ya da kahve eşliğinde kitap okumak...
Pencereden dans eden yaprakları izlemek ya da sevdiklerimizle uzun uzun sohbetlere dalmak dünyanın en güzel anı oluyor.
İşte sonbahar ve sakinlik bu anlarda saklı!
Bu mevsim, aslında sadece doğanın değil, hayatımızın da bir döngüsünün olduğunu,
her döngünün kendine özgü güzellikler sunduğunu anlatıyor hepimize.
Mevsimin etkisiyle gelen bu dinginlik, yeniden güç toplamak, kendimizi dinlemek,
nerede olduğumuzu ve nereye gitmek istediğimizi düşünmek için bir fırsat belki de!
Sonbahar bize yavaşlamayı, etrafımıza daha dikkatli bakmayı, doğanın sunduğu güzelliklerin tadını çıkarmayı
ve hayatın kıymetini bilerek yaşamayı öğretiyor.
Her yaprak dökümü yeni bir başlangıca hazırlığın göstergesi adeta.
Bizler de hayatımızın döngülerinde tıpkı ağaçlar gibi yapraklarımızı dökerek, yenilenmeye, yeniliklere hazırlanırız.
Sonbaharın bu sessiz öğretisiyle, anların içinde kaybolmayı, her anın kıymetini bilerek yaşamayı öğreniyoruz ne dersiniz?
Kalın sağlıcakla...