• Dolar 33.9008
  • Euro 37.6352
  • GR ALTIN 2809.6
  • ÇEYREK 4627.6

  • 10 November 2024, Sunday 14:24
ÖmerKARA

Ömer KARA

O GÜNDEN BUGÜNE...

Sevgili Dostlar!

Ortalık öylesi kim olduğu bilinmeyenlerle dolu ki, çözmek neredeyse imkânsızlaştı!

“Ata izi, it izine karıştı” deyiminin yekvücut bulduğu bir döneme denk geldik sanki...

Her şeyi akışına bırakıp, olacakları görmekte fayda var amma kaygı insanlığın geleceği kaygısı, kaygı vatan-millet kaygısı olanların akışına bırakma lüksü yok maalesef!

Dönüşü olmayan yolda, şarampole yuvarlanan arabanın kimseye faydası olmaz çünkü!

Kısacası; birilerine ya da beklenmedik olaylara kızıp elini eteğini çekmek zor her şeyden ve herkesten...

Cumhuriyet bizim, Millet bizim, Devlet bizim...

Her zorluğa, her darlığa göğüs germiş, bu güzel vatanı bizlere emanet etmiş bir Atanın torunları olarak bugüne kadar dimdik ayakta durduk, durmaya devam edeceğiz inşallah...

İçimiz dışımız karmaşık bir halde, ortalık toz duman puslu desek yanlış olmaz sanırsam...

Geçmişte benzer dönemler her daim yaşanmış, örnek alınabilse!

Kayıtlı tarihteki en sıra dışı casuslardan biri Çöl Şeytanı lakaplı,

Arabistanlı Lawrence olarak da tanınan Thomas Edward Lawrence'tır.

Yanlış hatırlamıyorsam kendi kaleme aldığı kitabından öğrendiğimize göre;

Rolünü öylesi benimsemiş ki, geceleri teheccüd namazına kalkıyormuş.
Adam inandığı dava uğruna, inanmadığı dinin gereklerini yerine getiriyormuş!

Beğenelim veya beğenmeyelim Osmanlı için hainlik yaptığını bugün net görsek de.
Gecesini gündüzüne katarak kendisine verilen rolün hakkını vermiş bir casus.

Biz de inanmadığımız şeylerin peşinde koşarken, inandığımız davalarımızı, insanlığımızı neredeyse unuttuk.

İnanılmaz bir durum değil mi?

O günden bugüne geldiğimizde Lawrence’in eline su dökemeyeceği nice insanlarla birlikte ve iç içeyiz günümüzde...

Tekli Lawrence döneminden, çoklu Lawrence dönemine geçmişiz adeta...

Şekline, şimaline bakarak peşinden koşuyoruz insanların, öğrenmek istemediğimiz için,

Bize dayatılan öğretilerle öğrenme yetimiz yeterince oluşmadığı için araştırmadan, akletme düşüncesine ihtiyaç duymadan bir yerlerin, birilerinin peşine takılıyoruz nereye gideceğinin farkına bile varmadan!

Araplarda o dönemde öyle yapmış zaten!

Gerçi Araplara bağımsızlığını kazandırdığı için Çöl Şeytanı casusun yaşadığı evi müze yaptılar yanlış hatırlamıyorsam...

Bir filozofun dediği gibi; “Geçmişi hatırlayamayanlar, onu tekrarlamaya mahkumdurlar."

Millet olarak geleceğimizi kendi irademiz, kendi tercihlerimiz tayin edecektir!

Umarız ki, geçmişi unutup, geçmişte olup bitenleri tekrar etmeyiz.

İçimizdeki Lawrence’lara gelince!

Rahmetle andığımız, şehit Muhsin Yazıcıoğlu’nun o muhteşem ifadesiyle cevap verelim!

"Bir saniyesine bile hükmedemediğimiz bir dünya için bu kadar fırıldak olmaya gerek yok."

Evet, mekânı cennet mekân güzel insan, nasılda net ifade etmiş değil mi?

Hasbelkader çıplak geldiğimiz, bir gün mutlak çıplak dönüş yapacağımız bu alemde

Kefenin cebi olsaydı, belki anlardık, anlamlandırırdık! Topladıklarını, hile-hurda ile elde ettiklerini götürür diye...

O da nasibinde varsa, cepsiz kefenle çıkacağız hepimiz son yoluculuğa!

İnsanlığı ve kendi insanlığını satanların haline üzülüyorum...

Kalın sağlıcakla...


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


ANKET

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?

yukarı çık