Gördüğümüz kadarıyla siyasette kartları yeniden karma telaşı var.
Birçok isme bakıyorsunuz, ihtiyaç olduğunda şak orada, şak burada…
Eskiler eskimiyor nedense, çok amaçlı İngiliz anahtarı misali…
Son günlerde kulisler ufak ufak fokurduyor, kaynama derecesini yakalamış su gibi…
Cemal Enginyurt’un aniden bahaneye bile ihtiyaç duymadan partisinden istifası…
Zannımca altın bahane, yeni oluşumlar şahane.
MHP’nin üç Milletvekilini bilerek ve isteyerek şutlaması…
Diğer partilerin yavaş ve istikrarlı şekilde kaynatılması…
Görünen o ki, oyun kartları eski olsa da yeniden karılıyor!
Kılıçdaroğlu kaçtığı, kaçırıldığı siyaset sahnesine dönüş planında…
Meral Akşener ile olmadı…
Sinan Oğan ile olmadı…
Birilerinin zafere, zaferle gitmesi hayal oldu...
Yeni partiler, yeni fırkalar, yeni aparatlar derken hiçbir formül tutmadı…
Millette uyanış, kendine geliş yavaş ama istikrarlı bir şekilde devam ediyor!
Siyaset erbapları çözüm aradıkça, sorunlar kartopu misali büyüyor, çığ olmak üzere…
Devlet aklı, gerçekten üstün zekâ işi!
Kullanılın hiçbir aparatı kullan-at yapmıyor.
İngiliz anahtarı misali her daim bir işe yarar diye bir kenarda bekletiyor…
Anahtar tutmayan somunu İngiliz anahtarı tutar derler ya, işte öyle gördüklerimiz, yaşadıklarımız, yaşayacaklarımız…
Bay Kemal, Ben Kemal yeniden sahaya sürülüyor uzun uğraşlar verilerek…
Geçtiğimiz gün bir davadan dolayı Kılıçdaroğlu çağrıldığı mahkemeye gitti ifade verdi…
Mahkemede verdiği savunmaya belli ki çok emek verilmiş birileri tarafından! …
Savunmada söyledikleri karşısında susup dinlemek doğru olan!
Ancak…
Devamı gelir mi savunmanın, ülkem adına, milletim adına merakla bekliyorum...
Mesela mahkeme kayıtlarına, ülkemizde olup bitenlerle ilgili suç ortaklığını ifade edip geçirecek mi?
Kaset desteği ile bir anda nasıl Genel Başkan olduğunu, kimlerin desteğini aldığını anlatıp…
Partisini kimin talimatı ile gerçek Anadolu Atatürkçülerden temizleyip, İslamcı-solculara teslim ettiğini itiraf edecek mi?
Kiminle hangi zamanlarda, nasıl danışıklı dövüş yaptığını, nasıl başarılı olduğunu ifade edecek mi?
Aynı rotada gittiği, aynı amaca hizmet ettiği kişiye “İkimiz bir fidanın güller açan dalıyız” şarkısını söyleyecek mi?
Sonuç olarak; Somun yalama olmuşsa, İngiliz anahtarını bırakın, Vatikan üretimi,
Alman şansölye ayarlı ABD anahtarı bile işe yaramaz amma onu bilen çok az maalesef!
Ne yapmak lazım diyenleri duyar gibiyim...
Özel sohbetlerimizde, dost meclislerinde, oturduğumuz her ortamda aynı soruyu soran güzel insanlara da cevap olsun, bu cevabımız...
Gülşen’in ezberlere yerleşen güzel bir şarkısı var; “Bir Taraf Seç” diye…
Uşaklıgilleri okumak, oynanan orta oyunlarını seyretmek her daim rahatlatır ruhu…
Gündelik siyasette, eskimeyen İngiliz anahtarı mevzusunda “Bir Taraf Seç”mek zorunda değiliz hiçbirimiz!
Millet aşkı, Devlet aşkı bu Aziz Millete 5 bin yıllık ömürde 17 kez yolunu tarif etmiş, günü geldiğinde (bugünlerde) 18. yolu tarif edecektir.
Ne diyor yoktan var eden, İnşirâh Suresinde; (5*) Şüphesiz güçlükle beraber bir kolaylık vardır. (6*) Gerçekten, güçlükle beraber bir kolaylık vardır. (7*) Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul. (8*) Ancak Rabbine yönel ve yalvar.
Biz işimize bakalım!...
Millet için, Devlet için, İnsanlık için üzerimize düşen vazifeleri eksiksiz yerine getirelim,
Unutmayalım ki; Yüce Yaradan en iyi yol gösterendir!