Ömer KARA

Sevgili Dostlar!

Gökten zembille biri gelecek ve her şeyi düzeltecek inancı nasılda beyinlere, kalplere işlenmiş.

Belki de yüzlerce yıldır aynı bekleyişle…

Bekleniyor çaresizce.

Sen elini oynatma, sen dudağını kıpırdatma bekle!

Riske ne hacet, mücadeleye ne gerek var.

Zembille geldi gelecek, gelecek olan!

Daha çok bekleriz hep birlikte gelecekleri,

Atı alan Üsküdar’ı geçer, suya sabuna dokunmayanlar da öyle bön bön ardından baka kalır gidenlerin, götürenlerin…

Takım tutar gibi siyaset tercihine devam ettikçe, gelir gelecek olan, bekleyin acele etmeyin!

İnsan en azından karınca misali çabalamalı hayatta…

Hatırlarsınız meşhur bir derbi maçımız vardı.

Suudi Arabistandaki Fenerbahçe, ve Galatasaray, maçı.

Maçın iptali sonrası takımımı değiştirdim birçok insan gibi bende.

Artık Ali Koç’u tutuyorum.

Ali Koç Fenerbahçe değil de Mersin Mezitli Spora Başkan olsa,

Mersin Mezitli Spora transfer ederim taraftarlığımı…

Neden mi?

İnsanın Milleti adına, Ailesi adına, Kendi adına bir duruşu olacakta ondan.

Senin Ülkenin Kurucusuna hakaret edercesine hareket yapıldığında, sende hareket yapamıyorsan, lafa gerek yok…

Gelecek paraları soykalarına kalsın, ödenecek bedel feda olsun der,

Ali Koç gibi tepkisini ortaya koyar ve maça çıkmaz adam olan.

“Keşke Yunan galip gelseydi” diyen zihniyete sahipseniz, vatanın ekmeğini yiyip,

Havasına ortak olmanıza gerek yok, Yunanistan daha orada defolup gitmelisiniz,

sizi tutan mı var?

Evet; iğneyle kuyu kazılır mı? Kazılır!

Mustafa Kemal, silah arkadaşları ve seçilmiş bu Millet,

Kurtuluş Savaşında iğne ile kuyuyu kazmış ve Cumhuriyeti bizlere bırakmışlar.

Amma tüm değerleri birilerine yıktıralım diye değil, koruyalım, kollayalım ilelebet yaşatalım diye.

Deme ki, bu Ahval ve şeraitta iğneyle kuyu kazma sırası biz cumhuriyetin yeni neferlerine gelmiştir.

Neyimiz var, uyanmamak için…

Neyimiz var, vatanın istikbali dışında…

Neyimiz var, özgürlük ve hürriyet aşkımız dışında…

Bir can borcumuz var bizi Yaradan’a, yoktan var edene,

Onun da vakti geldiğinde hiçbir önemi yok, binlerce canımız feda olsun

Vatan uğruna, özgürlük uğruna, hürriyet uğruna…

Susuzluk içerisinde yağmur yağacak mı beklentisi ile yaşamaktansa…

Bir mücadele içerisinde iğneyle kuyu kazıp, suyu bulmaktan daha güzel ne olabilir ki bu alemde!

Adalet yoksa, Sen adil olacaksın!

Hürriyet yoksa, Sen hürriyeti bulacaksın!

Mücadele edecek cesaret yoksa, Sen mücahit olacaksın

Ama müteahhit olma hevesine kapılmadan, Er kişi niyetine!

Çünkü; sana yoktan, yokluktan var edip bu Cumhuriyeti armağan eden

Dedelerin, Ninelerin, Ataların öyle yapmışlar.

Er kişi niyetine deyip yola koyulmuşlar ve tüm dünyayı dize getirmişler.

Genetiğin gereği bağımsızlık ve hürriyet senin kanında mevcut!

Araplaşmayı din zannedenler ile

Yunan galip gelseydi diyenlerin genetiğini sorgulamam…

Bellidir zaten hangi genleri taşıdıkları.

“Ne mutlu Türküm diyebilenlere”

Bu Millete Atatürk’ün Gençliğe Hitabesini binlerce kez okumayı tavsiye ediyorum naçizane!

Yürekten okumaktır, VATAN…

Yürekten okumaktır, HÜRRİYET…

Yürekten okumaktır, ÖZGÜRLÜK…

Delimisin diye soruyor bazı dostlar!

Evet, ben Hürriyetin delisiyim!

Evet, ben Özgürlüğün delisiyim!

Evet, ben Adaletin delisiyim.

Deli olmak, bu alemde insan olarak kalabilmekse deli değil, zırdeli olmayı tercih edenlerdenim.

Başka türlüsü angarya!