Sevgili Dostlar!
Son iki yazımızda teknik ekibin, teknik konuların azizliğine uğruyorum.
Elbette, bir kasıt yok teknik arkadaşlarımda...
Amma güncel ve gündem olan iki yazımız paylaşım hazırlığı aşamasında takılıyor saatlerce...
Render etme işlemleri uzadıkça uzuyor.
Gününde, saatinde, istediğimiz sosyal platformda yayın yapılamıyor.
Hata, engelleme, eksik kayıt vesaire...
İstedim ki, bugün gündemlerden ve güncelden uzak durarak sohbet edelim.
Her gün yaptığımız birçok şeyin helal mi, haram mı olduğunu bilmiyoruz.
Öyle olunca işimize geleni uygun görüyoruz ve vicdanımızı rahatlatıyoruz.
Bazıları böylesi konularda dini liderlerinin tavsiyesine uyuyor.
Dini lider değiliz biz, bizim yaşayan dini liderimiz de olmadığından
Yapılan icraatın bizi ilgilendiren tarafı etik kurallara uyup uymadığı...
Evet, konumuz bir çoğunuzun yakınında olan, belki de bizzat yaşadığınız konular...
Evet, konuğumuz bir çoğunuzun çevresinde bulunabilen şahıslar, zatlar.
Bir vatandaşın bir işi oluyor!
Çocuğunu torpille işe yerleştirme...
Devletin arazisini bir yolla satın alma çalışması...
Ürün verdiği kurumlardan tahsilatını erken alma mücadelesi...
Tayin, yer değiştirme, üst makama zıplama hamlesi vs...
İşte böylesi işi olan vatandaş legal yoldan çözmediği, çözemeyeceği işinin çözümünü
Bazen tavsiye edilen illegal yollardan, bazen kendi hissiyle bulduğu yollardan çözmeye gayret ediyor.
Filanca var onunla görüş işini hemen çözer!
Falanca, Ahmet’in işini iki günde çözdü geçen ay, senin işi o çözer!
İyilik Meleği mübarek, her yardıma ihtiyacı olanın imdadına koşuyor sanki...
Evet buradan geleceğimiz konu; rüşvet, hediye, yüzdelik pay mevzusu.
Rüşvetin haram olduğu herhangi bir yolla öğretildi Müslümanım diye herkese...
Uyan var mı? derseniz.
Geçmişimizde kocaman insanların “Benim memurum işini bilir” demesine rağmen.
Elbette sayıları yeterli olmasa da uyanlar var bu dini kurala.
“Hediyeleşmek Sünnettir” diye bir mihenk taşımız var.
Biz bu hediyeleşmeyi öylesine abratmışız ki, hediye artık rüşvetin kılıfı oluvermiş.
-Vatandaş bir kurumdan alacağını erken almak için hediyeler veriyor,
O işi hızlandıranlarda bunu ‘hediye’ adına alıyor, alacağı olan vatandaşın işi tık diye oluveriyor.
-Devletin bir arazisi var, birleri keşfetmiş alayım diye mücadele başlatıyor.
Kurum-kuruluş, ilgili-ilgisiz, vasıflı-vasıfsız herkes iyilik meleği oluveriyor keşifçi vatandaş için...
O iş tamam abim, o iş bende abim, o işini ancak bizim ekip halleder...
Sonuç mu?
Vatandaş bu ipin ucuna bir tutundu mu, ver Allah ver...
İş olur, olmaz meçhul ama işi çözecekler avının peşinde oluyor!
Yüzdelik dilimler havada uçuşuyor, görev alanı mı, zatı muhteremlerin...
Hayır!
İstisnalar kaideyi bozmaz herkes kolay paranın peşinde...
Helal, haram bilemem! Amma etik değil...
Aldığınız o yüzdelik dilimler, aldığınız o hediyeler etik değil sakın unutmayın!
İşi çözdüm payımı aldım diyen herkes, rüşvet almıştır.
İşinde yardımcı oldum, adam da hediye getirmiş diye alınan her şey rüşvettir.
Elbette inancı gereği rüşvete karşı olanlara saygı duyuyorum.
Elbette etik değildir diye rüşvet almayana, hediye kabul etmeyene saygı duyuyorum.
Ancak boyundan büyük hediyeyi alıp, rüşvetin adını değiştirerek kabul edenlere saygı duymuyorum!
Sonrasın da çıkıp dürüstlük abidesi formatında insanlara nutuk atanlara hiç etik değilsiniz diyorum.
Öteki alemi bilmem, bu alemde etik olmayan her kim olursa olsun üstüne alemin laneti çöksün!
Kalın sağlıcakla...