Ömer KARA

Sevgili Dostlar!

Son günlerde asayiş olaylarındaki artış, cinayetler, güvenlik sorunları

Sosyal medyanın ve televizyon haberlerinin ana konularını oluşturuyor maalesef...

Bir de elbette dolandırıcılık yönetmelerindeki yeni yeni taktikler, yeni yeni formüller var.

Polisimiz, bekçimiz ve askerimiz elinden geleni yapıyor ancak artış devam ediyor.

Bu artışların yabancı göçmenlerle çok da alakası yok görünüyor!

İstisnalar kaideyi bozmaz derler ya, yabancı yerleşimcilerden de olaylara karışan olsa da

Çok da dikkate değer rakamlar (ceraimler) değil...

Genel yapımızda bir bozulma var sanki!

Bizler artık eski biz değiliz de biz gittik yeni bir millet geldi görüntüsü veriyor olaylar.

Sokakta tahammülümüz yok...

İşyerinde tahammülümüz yok...

Trafikte tahammülümüz yok...

Eğitimle alakalı desek, bilmiyoruz.

Ekonomiyle alakalı desek, herkes hayatından mutlu görünüyor havasında.

Güvenlik zafiyeti desek, devletin ilgili birimleri üstün gayretle çabalıyor gözümüz görüyor...

Polis ekipleri, jandarma ekipleri vızır vızır sabah akşam dolaşıyor caddelerimizde, sokaklarımızda.

İnanç sistemimiz mi çöküyor desek ama çocuklarımıza eğitime ilk adımdan son adıma kadar din öğretmenin telaşındayız...

Gelenek ve göreneklerimizi öğretemiyoruz desek, Ataerkil bir toplum yapımız var.

Sonuç?

Eğer ki sepetteki çürük, çürümeye yüz tutan elmaları ayıklamayı başaramazsak millet olarak...

Gelecek günlerimiz hüsran rüzgârlarıyla talan olup gidecek.

Adalet istiyoruz elbette her birimiz bireyler olarak, aile olarak, sokaktaki vatandaşlar olarak...

Adaletin makamına göre, parasına göre, nüfusuna göre değil!

Konunun durumuna göre olmasına tarafız hepimiz millet olarak.

Sohbetimizde bir dosttan gelen mesajı paylaşmak istiyorum, bakalım sizler ne düşüneceksiniz bu konuda!

Yorumlarınızı mutlaka bekliyoruz.

Noktasına virgülüne dokunmadan geldiği şekilde aktarıyorum.

Katılıyor musunuz bu yazılanlara derseniz kısmen katılıyorum, tamamına değil.

“Hani adalet olmadığı iddiaları var ya tüm yeryüzünde.

Bu yanlış.

Adalet dünya tarihinde hiç olmadığı kadar keskin ve en yüksek kertesinde.

Şu an dünya adaletin zirvesinde.

Herkes hak ettiğini buluyor.

Herkes suçlu.

Herkesin suçlu olduğu bir ortamda adalet türküleri söylemek komik bir delilik halidir.

Zaten adalet var.

İçerinin dışardan daha güvenli olduğu bir ortamda adaletsizlikten kim bahsedebilir ki?

Adalet ya da adaletsizlik, bir lütuf ya da zulüm aracı değildir, doğrudan SEÇİM dir.”

Ne diyelim, okuyucumuzun fikri bunlar, her fikre saygılıyız, her fikre açığız.

Bölücülük hariç!

Kalın sağlıcakla...