Ömer KARA

Sevgili Dostlar!

Nefesinizi tutmanızı tavsiye etsem bana kızar mısınız?

Nereden çıktı bu diye soruyorsunuz eminim ki içinizden.

Gündem öylesi değişkenlik gösteriyor ki, nefesini tutmayan zehirlenebilir de ondan...

Sinir hastalığına yakalanıp, tımarhaneye gidebilir.

Kadın cinayetleri...

Çocuk cinayetleri...

Cinnet geçiren babalar, anneler, eşler, gençler...

Yerinde durmayan, sürekli değişkenlik arz eden konular, mevzular vs...

Asıl konuya gelelim, bakın anlatayım tek tek tane tane!

Apo/PKK meselesi…

Geçtiğimiz günlerde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin davetiyle alevlenen katil Apo’nun Mecliste Dem’lenme konusu ortaya atıldı ve Ak Parti’nin önde gelen isimlerinin söylemleriyle ayyuka doğru hızla yol alıyor.

Neymiş efendim Devlet aklıymış, PKK’nın siyasi arenaya çekilmesiymiş falan filan...

İnsanlar kendine geldiğinde, farkına vardığında ne derki sorusunu hiç düşünen yok sanki!

Çok değil kısa zaman önce seçimlerde kimdi muhalefeti terör örgütüyle ortaklık yapıyor diye suçlayan,

Seçim meydanlarında şehir şehir dolaşıp PKK’ya kızanların oyunu devşirenler!

Yunan Parlamentosu’ndan Yeni Demokrasi Partisi miydi?

Yahut İngiltere’den Kuzey İrlanda İttifak Partisi miydi?

PKK meselesini gündeme taşımak ve savunmak basit mi sizce?

Süleyman Demirel vari tavırla “Dün dündür, bugün bugündür” diye mi savunacaklar yaptıklarını veya yapacaklarını...

İnsanların değerlerinden, acılarından, hassasiyetlerinden faydalanıp, teröre kızanların, lanet edenlerin verdikleri oylarla meclise girenlere sormak lazım!

O oyların karşılığı olarak mı APO/PKK Meclise gelecek? Diye.

Yoksa Milletin bilmediği ‘gizli’ toplantılarda belirlenen, ‘çok gizli’ başka hesaplar mı var, kale mahzenlerinde mazide yapılmış anlaşmalardan mı kaynaklı...

Bu ülkenin vatandaşları olarak, vatan uğruna her şeyini feda eden, edebilecek olan dostlar;

“Derin Nefes Alın” bir süre nefesinizi tutmanız gerekebilir.

Puslu ortamlarda nefes alırsanız...

Kimileri hain, kimileri terörist, kimileri bölücü, kimileri dinsiz kaşesi ile dolaşıyor ortalıkta!

Şak diye kırmızı mührü, kaşeyi yapıştırırlar.

Kara Harp Okulu standart mezuniyet töreni sonrası mezun arkadaşlar gurubu olarak, kılıçlarını kaldırıp yemin eden “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” diyen Teğmenlerimiz için ihraç kararına varmak üzereymiş TSK Disiplin Kurulu!

Sayın Milli Savunma Bakanının, sayın Genel Kurmay Başkanının talimatlar dışına çıkamadığını biliyoruz amma en azından önceden söyleselerdi kimin askeri olunacağını genç çocuklarımıza, Teğmenlerimize, onlarda böyle kılıç çekip hiç kimseyi korkutmazlardı…

Bu alanda etkili ve yetkili olanlara soralım;

Sahi Türk Milleti’nin ve ülkenin kurucusu olan Atatürk’ün haricinde kimin askeri olunacak.

Söyleyin de Aziz Milletin evlatları da bilsin!

Zekâsı ve cesareti ile toplumun tüm kesimlerinin takdirini toplamış olan üstün başarı gösterip Kara Harp Okulundan mezun olan genç teğmenlerimizi, askerlerimizi rahat bırakmanız arzusundayız.

Bence “Derin Nefes Alın” bir süre nefesinizi tutmanız gerekebilir, sakın unutmayın!

Kalın sağlıcakla…