Sevgili Dostlar!
Korona ile yatıp, korona ile kalkıyor tüm dünya…
İnsanlık aciz, bilim çare bulmanın telaşı içerinde çabalıyor.
İki milyondan fazla insana bulaşan virüs, yüz elli binin üstünde ölüme neden oldu.
Şimdilik tek çare sosyal mesafe ve kişisel hijyen olarak duyuruluyor tüm ülkelerde.
Birçok ülkede olağanüstü önlemler alındı.
İşyerleri kapatıldı, seyahatler kısıtlandı, insanların toplu halde bulunabileceği yerler yasaklandı.
Zorunlu seyahatlerde, özel araçlarda bile kişi sayıları kısıtlandı.
Ve tabi ki birçok alanda maske takma zorunlu hale getirildi, dezenfektan kullanımı yaygınlaştırıldı.
Sokağa çıkma yasağı uygulanması, bizim ülkemizde de hafta sonları uygulanıyor.
Dünya da olduğu gibi ülkemizde de benzer kurallar getirildi.
Amaç virüsün yayılma katsayısını düşürmek, kontrol altına almak.
Birçok ülkede ve bizim ülkemizde de kısmi olarak başarılar elde edildiğini haberlerden takip ediyoruz.
Ey İnsanlık! İnsanların sesine kulak verin.
Dünya bizim, vakit birlik vaktidir…
İnşallah birlik beraberlik içinde aşacağımız zor günleri.
1-Böylesi dönemlerde siyaset olur mu, olmaz amma var…
2-Böylesi dönemlerde aşırı kar getirecek ticaret olur mu, olmaz amma var…
3-Böylesi dönemlerde insanları kandırmak var mı, olamaz amma var…
Öyle hemen zıplamayın yandaşlar, candaşlar, klavye Fatihleri, gıymatlı troller.
İzah edelim, birlikte hafızalarımızı canlandıralım.
1-Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere, CHP’de, MHP’de, İp’te, SP’de,
Yaprak Partisinde, İlaç Partisinde ve diğer partilerde ortam nasıl, hep birlikte görüyoruz.
Siyasete devam mı, kaldığı yerden hatta daha hararetli şekilde devam…
Millet can derdinde arkadaşlar yarın seçim varmış, oy telaşında gibi koşturuyor maşallah…
Suçlamalar bol…
Savunmalar bol…
Karşılaştırmalar bol…
Cumhuriyet Döneminde yoktu, biz yaptık… Atatürk yaptı, siz yapamadınız vs...
Bizim yoğurdumuz daha tatlı, sizinkisi çok ekşi muhabbeti işte…
Ölen ölmüş, giden gitmiş bizimkiler kayıkçı kavgasında adeta…
Para toplanacak sen toplayamazsın, ben toplarım…
Milletim bana koşar, yurttaşlar bizi seçer lafları havada cirit oynuyor…
Sonuç ne sizce?
Siyaset kendi telaşında, baştan aşağı kendi oyunun peşinde…
2- Aşırı karlı ticaret oluyor mu, olmaz olur mu, limon kolonyası ile başladık…
On beş lira olanı, tavana vurdurduk.
Dezenfektan ile hızla yol aldık…
Normal karı bırakın, üç-beş katına katladık. Torpili olmayan bulmakta zorlandı.
Şükür hükümet el attı ortalık durulur gibi oldu.
Veee…
Geldik maske meselesine…
Çin’e maskeler fahiş fiyata satılırken çoğumuz kıkır kıkır güldük içimizden.
Onlar zulüm ediyordu, onlar yarasa yiyordu, köpek yiyorlardı iyi oldu,
Oh oldu diyenleri duyduk mu, duyduk…
Virüs geldi ülke olarak kapımızı çaldı!
Bizler yarasa yemiyorduk, köpek yemiyorduk amma geldi buldu virüscükkk.
Maske fiyatları OK hızında tavanlara fırladı mı, fırladı-uçtu…
Cumhurbaşkanımız el attı maske konusuna, satışları yasaklayıverdi.
Ücretsiz maske gelecek sırası ile…
Önce PTT yoluyla başlandı, olmadı yoğunluk aşır olunca.
Sonra eczaneler devreye alındı, İstanbul pilot, Ankara vatman, İzmir kaptan iller seçildi.
Anadolu sürücü seçilince henüz gelmedi ama olsun en azından maske satışları yasaklandı.
Parası olan için eskiden olduğu gibi sorun yok, karaborsada sessiz ve sedasız...
Parası olmayan ne yapacak?
Onlar içinde kolay, demokrasilerde hep çare vardır derler ya.
Evde dikecekler…
Tramvaya, otobüse binerken belediyelerin dağıttığından alacaklar…
Pazara gidenler zabıtaların dağıttığından alıverecek…
Veya uygulamalarda polisimizden isteyecek, alacak…
Ya da…
3- İnsanı kandırmak var mı, olmaz mı?
Sosyal medyaya bakın yandan kanın, candan kanın hatta maldan kanın…
Kısaca bol bol aldanın…
Tarım Bakanımız açıkladı üretimlerinde gariplik olan ayıplı firmaları,
Onların ürünlerinden alın bol bol kanın…
Hep birlikte, hepimizi alkışlayalım ne dersiniz.
Biz bize gönüllüyüz galiba…
Biz bizi kandırmayı seviyoruz demek ki…