Sevgili Dostlar!
Editörümüz, sizlerle Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri
sohbet etmemize müsaade ediyor. Bilginize...
Gelelim bugünkü sohbetimize…
Geçtiğimiz gün gündem oldu:
2024 Harp Okulu’nu bitiren genç teğmenlerin mezuniyeti…
Resmi mezuniyet töreni sonrası kılıçlarını çekip
“Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı attılar!
Çember oluşturan genç teğmenlerin ortasına okul birincisi Ebru Eroğlu geçti ve:
“And içeriz ki, laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına,
Ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine,
Aziz vatanın bir karış toprağına uzanan eller karşısında bizi bulacak.
Ne Mutlu Türk’üm Diyene” diyerek hep birlikte ant içtiler.
Aman Allah’ım, ağzı olan konuşuyor!
“Bunu nasıl yaparlar, öyle olur, böyle olur” diye her platformda bağırışıyorlar!
Siz kimin askeri olursanız olun, gençleri rahat bırakın…
Anıtkabir’de törenlerde slogan atanlara da keşke bu kadar sesiniz çıksaydı!
Çünkü o da resmi bir törendir her seferinde...
Okunduğunda on yıllar önce yazılan Ziya Gökalp’in
“Minareler Süngü, Kubbeler Miğfer
Camiler Kışlamız, Müminler Asker
Bu İlahi Ordu Dinimi Bekler
Dillerde Tevhid, Allahu Ekber” dizelerini içeren
“Asker Duası” ya da “İlahi Ordu” adlı şiirini okuyanların kahraman olduğu ülkemizde…
Kim bilir, marş okuyan genç teğmenlerimiz de kahraman olurlar; gerçi onlar,
Harp Okulu’nu bitirip vatana hizmete başladıkları an itibarıyla zaten kahramanlar.
Neden ve niçin bu kadar rahatsız oldunuz, anlamadık milletçe, anlamsız!
Bu tartışmaya giren, ortaklık eden siyasiler!
Şimdi size sormak lazım:
TBMM’de ettiğiniz yemine ne kadar sadık kalıyorsunuz?
Ettiğiniz yeminle görev yapıyor musunuz?
Genç teğmenler de resmi yemin dışında,
Kendi öz benlikleriyle And içmişlerdir.
Makbuldür,,,
Mübahtır…
Litrelik Kızılay sodası bulun!
Hazmetmeye iyi gelebilir!