Güzel ülkemizin güzel bölgeleri, harika illeri, muhteşem güzellikleri var.
Millet olarak çok şanslı olduğumuzun hepimiz farkındayız.
Gelecek nesillere taşımak üzere bizlere emanet edilen vatanımın tarihiyle, doğasıyla, güzel insanlarıyla tanışma fırsatı bulmak her daim mutluluk veriyor şahsıma.
Farklı doğa şartlarımız olsa da farklı kültürlere sahip olsak da Anadolu’da doğmak, Anadolu’da yaşamak, Türk Milleti olarak Anadolu’da varlığımızı devam ettirmek başlıca şükür sebebimizdir.
Özel bir iş münasebetiyle geçtiğimiz günlerde uzun bir ülke turumuz oldu.
Hemen öyle işi siyasete, politikaya bağlamayın isterim!
Duruşu olan bazı siyaset erbaplarını severim amma siyasetle kendi şahsımın işi olmaz, inşallah olmayacakta…
Dedik ya, bizimkisi özel bir iş, şahsına münhasır bir çalışma içindi bölgesel turumuz.
Doğu Anadolu Bölgesine hareketimiz; Manisa, Uşak, Afyonkarahisar, Ankara, Kırıkkale, Yozgat, Sivas, Erzincan ve Erzurum.
Erzurum’dan Dönüş; Erzincan, Sivas, Kayseri, Nevşehir, Aksaray, Konya, Afyonkarahisar, Denizli, Aydın ve tekrar İzmir’deyiz.
İki günlük İzmir molası sonrası aynı güzergahtan Konya’ya dönüş.
Turumuzun ayrıntılarını, konusunu birgün köşemizden belki de paylaşırız, şimdi değil!
13 günde 16 Şehir başlığımızın sebebine gelelim yani asıl konu nedir onu anlatayım istiyorum sizlere…
Geçtiğimiz ay ülkemizin kalbinde hepimizi derinden üzen hain bir terör saldırısına şahit olduk.
Şehitlerimiz oldu, yaralı evlatlarımız oldu!
Ülke insanı olarak yüreklerimiz burkuldu, ocaklarımıza ateşler düştü.
Ekranlarda, dost sohbetlerinde, kahvehanelerde, çay ocaklarında uzun uzun konuştuk, tartıştık nasıl olur böyle bir saldırı, elini kolunu sallayarak gelen hainler tarafından...
Hemde ülkenin en önemli, en stratejik kurumuna diye…
Tahmin ettiğiniz gibi TUSAŞ saldırısından bahsediyorum!
Bir ülkenin en önemli işi güvenliği ve adalet sistemidir, bunu beş yaşından itibaren algılar ve biliriz.
Mensubu olmaktan daima gurur duyduğum Emniyet güçlerimizin fedakârca görevlerinin başında olduklarından bugüne kadar şüphem olmadı!
İçte ve dışta güvenlikten sorumlu Askerlerimizin fedakârca çalıştıklarından eminim!
Güzel ülkemin göbeğinden Konya’dan bir ucuna İzmir’e, oradan da diğer ucuna Erzurum’a yolculuk boyunca…
Uygulama hatası, sistem arızası derseniz bilemem gece-gündüz 13 günde 16 şehir girişinde, şehir içinde, şehir çıkışında bir kez nereye gidiyorsunuz sorusu ile karşılaştık!
Siyasi çekişmeleri, ekonomik sıkıntıları, kısır döngüleri bir kenara bırakalım, güvenlikte bu kadar boşluktan maraz doğar diye düşünenlerdenim.
Her alanda, her konuda…
Zaten ülkemiz garip bir tünelden geçiyor!
Kimin eli kimin cebinde belli değil!
Etkililere ve yetkililer buradan seslenmiş olalım!
Hainlere, uğursuzlara, kaçakçılara fırsat verip, ülke olarak yüreklerimizi yakmayalım temennisi ile güvenlik konusunu gündeme getireyim istedim.