Sevgili okurlar, dün yollarda idim ve teknolojinin azizliğine uğradım.
Bu yüzden de yazılarımı sizlere ulaştıramadım.
Yollarda olmamın sebebi ise tarımla ilgili yazacaklarım için yapmayı planladığım bazı ziyaretler, bazı görüşmeler.
Önümüzdeki günlerde bunları okuyacaksınız.
Birkaç gün içinde birkaç bin kilometre yol yaptım.
Pek çok kentten geçtim, bazılarında vakit geçirdim.

Gördüklerim şunlar:

- Anadolu’daki kentlerimizde corona ile ilgili önlemlere riayet oranı oldukça yüksek. En azından İstanbul’un pek çok semtine oranla kurallara daha çok uyuluyor. Maskesiz sokağa çıkan yok gibi. Lokantalar kapalı, alışveriş merkezleri boş.
- Kırsal yörelerde 65 yaş üstü yasaklara uyan pek yok. 65 yaş üstü vatandaşlarımız kendilerini sokağa atmışlar. Keza gençler ve çocuklar da sokakta.

AÇIKLAMA TAMAM, UYGULAMA BELİRSİZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önlemlerin büyük bölümünü kaldıran açıklaması, normalleşmeye yaklaşmak geniş kesimleri memnun etmiş gibi görünse de özellikle turizm bölgelerinde bir memnuniyetsizlik hakim.
Cumhurbaşkanı rahatlatıcı önlemleri açıklıyor, müjdeler veriyor vatandaşa.
Ancak belli ki, bürokratik hiçbir hazırlık yok.
Vatandaş bekliyor ki, Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarından hemen sonra uyulması gereken kurallar, iş alanlarına göre uygulanacak metotlar, kurumların alacağı önlemler net bir şekilde açıklansın.
Ama hiçbiri yok.
Tam bir “İstim arkadan gelsin” durumu ama ortada gelecek bir istim de yok.
Tam bir kaos ortamı.
Dahası şikayetler çok...

5 YILDIZLI MUTLU, AZ YILDIZLI MUTSUZ

- Saat 10’dan sonra lokantaların kapanması kararı esnafı hiç memnun etmemiş. Yaz günü saat kaçta yemek yiyecek insanlar? Hele hele yerli ve eğer gelirse yabancı turistler lokantaya gelmez diyorlar.
- Bu saat sınırlamasının, müşterileri için saat sınırlaması olmayan 5 yıldızlı büyük otellere yarayacağını ancak diğer küçük tesislere zarar vereceğini düşünüyorlar. Küçük bir otel sahibi, “Orta halli vatandaş ucuz olduğumuz için bizi tercih eder, yemeklerini de balıkçıda, kebapçıda dışarda yerdi. O müşteri şimdi 5 yıldızlı otele yönlendiriliyor” diye eleştiriyor alınan kararı.

SAAT 10 ÇOK ERKEN

- İstanbul’daki lokantacılar da aynı dertten muzdarip. “Bu virüs saat 10’dan önce bulaşmıyor da saat 10’dan sonra mı bulaşıyor” diye soruyorlar. Bir lokanta sahibi “Düşünün ki, iftar vakti bile saat 9’da oluyor yaz aylarında. Biz yaz sıcağında insanları yemeğe mi oturtacağız. İnsanlar akşam sokağa çıkmasın isteniyorsa söylesinler” diyor. “Biz bu yasağın niye geldiğini anlıyoruz ama konuşamıyoruz” diye de ekliyor.
- Pazartesi günü başlayacak nispi normalleşme öncesi çok fazla belirsizlik olması ve kuralların konulmamış olması da herkesi tedirgin ediyor. Kimse ne yapacağını bilmiyor.
- İl pandemi kurullarının açıklama yapmaması ve sadece Cumhurbaşkanı tarafından yapılan ve genel bir çerçeve çizen açıklama ile iktifa edilmesi her türlü esnafı, taşımacılık sektörünü büyük bir belirsizlik ile karşı karşıya bırakıyor.

Sonuç olarak normalleşme ve ekonominin çarklarının daha fazla dönmeye başlayacak olması salgını tetikleme riski içermesine rağmen genel olarak bir memnuniyet yaratıyor.
Sahilde gezme ama AVM’de gez noktasına ulaşarak iyiden iyiye saçma sapan ve mantıksız hale gelmiş olan uygulamaların bitmesi de kötü bir gelişme değil.
Ancak çok fazla bir rahatlama ikinci dalga riski açısından tedirginliğe ister istemez sebebiyet veriyor. İnşallah bu tedirginlik bir karşılık bulmaz.

65 yaş üstünü delirtmek mi istiyorsunuz!

65 yaş üstü vatandaşlarımızın öfkesi giderek büyüyor.
Bana gelen mailler ve mesajlar ilgili ve yetkililere ulaşıyor mu bilmiyorum ama 65 yaş üzerinde vatandaşlar artık delirme noktasına ulaşmışlar.
Türkiye’nin her zamanki durumu olan “kurala uyan” ve “kurallara uymayan” vatandaş farkı buradaki siniri daha da arttırıyor.
Her zamanki gibi “iyi vatandaş” cezalı gibi evde, kural tanımaz vatandaş ise sokakta.
Aktif çalışma hayatının içinde olanların işini gücünü yapmamaktan kaynaklanan kayıpları giderek büyüyor.
Aktif çalışma hayatında olmayanların ise evde oturma kaynaklı sağlık sorunları giderek artıyor.
Ortada saçma sapan bir durum var.
Saçmalık şurada; evdeki gençler sokağa çıkıyor ve 65 yaş üzerinde aile ferdinin olduğu eve geri geliyorlar.
Yani evde kalmak yaşlıyı korumuyor.
Ve işin en garip tarafı 65 yaş üzerine bu yasağı koyup sürdürenlerin neredeyse tamamı 65 yaşının üzerinde.

Biraz da gülelim

ABD’de corona nedeniyle gerilen sinirler, Mineapolis’te polis şiddeti ile ölen bir Afrikalı Amerikalı nedeniyle boşaldı.
1990’lardaki Rodney King olayından bu yana meydana gelen en büyük ırkçılık aleyhtarı tepki ülkeyi sarsıyor.
ABD medyası ise Trump karşıtlığı için iyi bir fırsat buldu ve bunu değerlendiriyor.
Özellikle CNN televizyonu dün Mineapolis’teki olay yerine hem siyahi hem de Meksikalı adını taşıyan bir muhabir göndererek meseleye yeni bir boyut kattı.
Mineapolis polisi ise CNN muhabirini kelepçe takarak gözaltına aldı.
Gerçi kısa süre sonra serbest bıraktılar ama ABD medyası olayı bayağı bir köpürtüyor şimdi.
Türkiye ise polis şiddetine karşı resmi bir tepki gösterdi ve olayı kınadı.
Şimdi de Türkiye’den görev başındaki bir gazetecinin gözaltına alınmasına tepki göstermesini bekliyorum.
Çünkü corona günlerinde biraz neşelenmeye ihtiyacım var.

Pazartesi tarıma devam

....

DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ