“Çok başarılı” sayılan Almanya’da bile milyon kişiye düşen ölüm sayısı 88... Türkiye ise Almanya’dan çok daha iyi durumda.
*
Bazıları ölüm sayısını 1.5’la çarpıyor, bazıları ise “2 ile çarpmak lazım” diyor.
Çarpsan da bölsen de toplasan da çıkarsan da...
Sonuç değişmiyor:
Türkiye, Avrupa’daki birçok önemli ülkeden daha başarılı...
*
Gelelim vaka sayılarındaki duruma...
Milyon kişiye göre vaka sayılarını veriyorum:
*
- İSPANYA: 5563
- ABD: 3927
- İTALYA: 3592
- İNGİLTERE: 3114
- FRANSA: 2678
- ALMANYA: 2022
- TÜRKİYE: 1607
*
Burada da Türkiye’nin tartışılmaz başarısı ortaya çıkıyor. Burada da “çok başarılı” sayılan Almanya’dan çok daha iyi durumdayız. Üstelik sınırımızda İran gibi salgının çok önce başladığı bir ülke var. Suriye, Irak gibi kontrolsüz ülkeler var.
*
Sağlık sisteminin salgına cevap verme kapasitesine, yoğun bakımdaki hasta sayısına, iyileşen hasta oranlarına falan hiç girmiyorum.
O alanlardaki başarı, zaten gözle görülen bir başarı.
*
İster AK Partili ol, ister CHP’li...
İster hükümet yandaşı ol, ister hükümet karşıtı...
Yapman gereken şey değişmez:
*
Ülkenle gurur duy! Ülkenin potansiyeliyle gurur duy! Ülkenin kriz çözme becerisiyle gurur duy! Ülkenin doktorlarıyla gurur duy! Ülkenin hemşireleriyle gurur duy! Ülkenin insanlarıyla gurur duy!
SELÇUK BAYRAKTAR İZLENİMLERİ
GEÇEN akşam Tarafsız Bölge’de Selçuk Bayraktar’ı konuk ettim. Hayatımda ilk kez gördüm Bayraktar’ı... Önyargısız bir şekilde kendisini gözlemledim... Notlarımı aktarıyorum:
*
- Ekranda konuşurken samimiyet de samimiyetsizlik de... Çarpan etkisiyle yansır izleyiciye... Selçuk Bayraktar’ın olağanüstü samimiyeti, çarpan etkisiyle yansıdı izleyenlere...
*
- Apaçık haksızlığa ve iftiraya uğramışlarda... Öfke, kırgınlık ve isyan aynı anda, aynı oranda yükselir. Selçuk Bayraktar’dan yükselen öfkenin de kırgınlığın da isyanın da arkasında bu vardı.
*
- Bir geleneğe yaslanmak acayip güç verir insana... Kendisini Cezerilere, Hezarfenlere, Nuri Demirağlara, Devrim otomobillerine bağlıyor Selçuk Bayraktar. Bütün gücünü oradan almaya çalışıyor.
*
- İdeal sahibi olmak ve o ideal doğrultusunda hiç durmadan çalışmak... Selçuk Bayraktar’ın özeti bu... Kurduğu her cümlenin en başına “milli teknoloji hamlesi” ifadesini yerleştirmesinin nedeni de bu.
*
- Kısa ve uzun Türkiye tarihi, bir şeyler yapmak isteyenlerin önlerinin kesildiği tarihtir... Selçuk Bayraktar, işte bu tarihi değiştirmek istiyor. İftiraya uğradığı anda da “Yoksa tarih yine tekerrür mü ediyor” diye düşünüyor. Öfkesi biraz da bundan...
İSTİFA EDEN REKTÖR HAKKINDA
ANADOLU Üniversitesi Rektörü Prof. Şafak Ertan Çomaklı istifa etmiş.
Bir videosunu izlemiştim rektör beyin:
İçtenliğini hayli mübalağalı bulmuştum... Yerliliğinin altını çok fazla çiziyordu... Çocuklara sempati tınısı yüksek bir biçimde olsa da “lan lun”lu hitap ediyordu... Bir rektörden ziyade öğrenciyle kaynaşmış bir basket koçu havasındaydı... “Cumhurbaşkanı” demek yerine “reis” diyordu...
*
“Ağırbaşlı olmak” ile “hepten salmak” arasında bir yer olmalı.
İşte tam da bu nedenle ben bu istifayı hayra yordum.
MELİH GÖKÇEK’E TAVSİYELER
ABİ biraz durulsana...
Biraz az polemik yapsana...
Polemik yapıyorsan da Ankara Belediyesi işine biraz az girsene... “Gözü arkada kalmış” izlenimi vermesene...
Sürekli laf alıp laf vermekten azıcık sıkılsana...
“Amma laf koydu/Amma laf yedi” sarkacından hiç değilse bayrama kadar uzak kalsana...
Biraz yapıcı olsana...
Bilhassa Ankara Belediyesi ile uğraşmayı başkalarına bıraksana...
Ne olur yani böyle yapsan?
ÖLÜ SAYISINDAN OLMADI, İNGİLTERE’YE GİDEN İHRAÇ ÜRÜNLERDEN GİDELİM
ÖNCE, “Yanacağız, biteceğiz, yoğun bakımlar dolacak, mahvolacağız” dediler.
*
Baktılar, söyledikleri gibi olmuyor.
Bu sefer sayılardan gitmeye başladılar. Hesap makineleri ellerinde, hesap üstüne hesap yaptılar.
*
Baktılar, yine olmuyor.
Bu kez de mezarlıkları mesken edindiler ve başladılar ölü sayıları üzerinden spekülasyon yapmaya.