“Geldi yasak/Kalktı yasak” olayıyla ilgili son 48 saatte yaşanan gelişmelerin hikâyesini yazıyorum:
İlk açıklama Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’dan geldi.
Bilim Kurulu toplantısının ardından konuşan Fahrettin Koca, “Hafta sonu yasak var mı?” sorusuna şu yanıtı verdi:
*
“Önümüzdeki dönemde hafta sonu sokağa çıkma yasağıyla ilgili şu an bir düşünce yok. Ama illerde vakaların dağılımında bir değişiklik olursa bu anlamda illerde her zaman karar almak mümkün olabilir. Şu an (Bilim Kurulu’nun hafta sonu yasağıyla ilgili olarak) bir önerisi olmadı.”
*
Bakan Koca’nın bu açıklamasının ardından manşetler şöyle atıldı:
*
“BU HAFTA SONU YASAK YOK”
*
Planlar yapıldı.
Biletler alındı.
Esnaf buna göre hazırlıklar yaptı.
*
İşte tam bu sırada...
4 Haziran tarihinin “KORONA TABLOSU” geldi.
*
Tablo, hiç de iç açıcı değildi.
Vaka sayısı bine yaklaşmıştı. Daha da önemlisi günlük vaka sayısı, günlük iyileşen sayısını geçiyordu. Vaka sayısı 988, iyileşen sayısı 926 idi.
*
Bilim insanlarının yaptıkları değerlendirmelere göre...
Günlük iyileşen sayısının, günlük vaka sayısından fazla olması gerekiyor. Hatta bir fazla olması bile çok önemli. Çünkü bu durum, salgının kontrol altında olduğunun bir göstergesi...
Günlük vaka sayısının, iyileşen sayısını geçmesi ise... Tehlike çanlarının çalıyor olması anlamına geliyor.
*
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sağlık Bakanı Koca ve İçişleri Bakanı Soylu arasında yürütülen müzakerenin ardından...
Hafta sonu sokağa çıkma yasağının getirilmesinin uygun olacağına karar verildi.
Ve son dakikaya bırakmamak için gece yarısı İçişleri Bakanlığı genelgesi yayınlandı.
*
Hafta sonu sokağa çıkma yasağı kararının ortaya çıkışının hikâyesi budur.
*
Ancak aniden gelen bu yasak kararı, büyük tepkiye neden oldu.
Çünkü yasak yok diye...
- Planlar yapılmıştı.
- Uçak biletleri alınmıştı.
- Dükkânlarda hazırlıklar buna göre yapılmıştı.
*
Tepkiler yükselirken...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün öğleye doğru sosyal medyada yaptığı paylaşımlar, bir anda olayın seyrini değiştirdi.
*
Erdoğan, sokağa çıkma sınırlandırması yöntemini yeniden kullanmayı düşünmediklerini söylüyor, ardından da ekliyordu: “Ancak bir ara 700 küsurlara kadar inen günlük vaka sayısı neredeyse bini buldu. Bu olumsuz gelişme üzerine sokağa çıkma sınırlaması tedbirini yeniden gündemimize almak zorunda kaldık.”
*
Cumhurbaşkanı Erdoğan, işin bu yönünü vurguladıktan sonra “Vatandaşımızdan aldığımız değerlendirmeler, bizi kararı yeniden gözden geçirmeye yöneltti” diyor ve ardından da sokağa çıkma yasağını iptal ettiğini duyuruyordu.
*
Perde arkasında gizemli çekişmelerin olmadığı düz ve sade bir 48 hikâyesidir bu.
Biliyorum, bazılarını kesmeyecek bu hikâye.
Ama ben ne yapayım?
Sırf bazıları hareket istiyor diye gizem ve çekişme mi uydurayım?
YASAKTAN DA… YASAĞIN KALKMASINDAN DA…
İKTİDARAtam destek verenler...
- Yasak kararından da...
- Yasağın kalkmasından da...
Çok memnunlar.
*
İktidara tam karşı olanlar ise...
- Yasak kararından da...
- Yasağın kalkmasından da...
Hiç memnun değiller.
*
Benim durumum ise şudur:
*
- Yasak kararından hiç memnun değildim.
- Yasak kararının kaldırılmasından çok memnunum.
*
Sanırım ben cepheleşmiş bir Türkiye’nin değil, normal bir Türkiye’nin vatandaşıyım.
Ve böyle olduğum için de...
Çok bahtiyarım.
NE DEDİYSEK O
SOKAĞA çıkma yasağı kararının açıklanmasının ardından Hürriyet’te yayınlanan bu manşet, tüm WhatsApp gruplarında yayıldıkça yayıldı.
*
Ta ki “Sokağa çıkma yasağı yok” kararı gelinceye kadar.
*
Bir arkadaşım, “Öyle oldu, böyle oldu... Sonuçta sizin manşet doğru çıktı” yorumunu yaptı.
Ben de “Ne dediysek o” diye karşılık verdim, sonuna bir gülücük işareti koymayı ihmal etmeden.