Filmde korkunç bir ses problemi var, bir... Oyuncular konuşurken ağızlarından çıkardıkları her kelimedeki harflerin en az yarısını yutuyorlar, iki... Sonuç: Türkçe altyazı seçeneğiyle Türkçe konuşulan bir filmi izlemek durumunda kaldım.
- Tren kompartımanında karşılaşan hiçbir erkekle hiçbir kadın... Mevzuya böyle giriş yapmaz, mevzuyu böyle ortalamaz, mevzuyu böyle sürdürmez, mevzuyu böyle sonuçlandırmaz.
*
- Diyaloglar: Yapaylık ötesi... Davranışlar: Sunilik abidesi... Duygusal geçişler: İknadan acayip uzak... Filmdeki şiir muhabbeti: Süper yavan...
*
- Hayatta inanılmaz rastlantılar olur, olabilir. Fakat bu filmdeki rastlantı, hayatı en tuhaf rastlantılara sahne olanlara bile “Yok artık” dedirtecek cinsten.
*
- Dilan Deniz Çiçek... Çok çalışmış rolüne, çok gayret göstermiş, çok uğraşmış, çok didinmiş. Fakat keşke biraz daha az çabalasaydı... Belki doğallığa yaklaşabilirdi.
*
- Küfür bazı ağızlara hiç yakışmıyor. Örnek: Dilan Deniz Çiçek!
*
- Öbür oyuncu Metin Akdülger’e gelecek olursak... Daha doğal, daha minimal, daha inandırıcı bir oyunculuk sergilemiş Akdülger... Ama aksayan diyalogları, kötü senaryoyu falan tek başına nasıl kurtarsın adamcağız.
*
- Müzikler şahane! Seçilen şarkılar muazzam! Fakat derdimiz güzel şarkı dinlemek değildi ki, güzel film izlemekti.
*
- Yol filmlerine bayılırım. En kötüsüne bile. Gel gelelim bu filmi izlerken sardırmak durumunda kaldım.
BU TÜRDEN MASKELER NE ZAMAN ÇIKACAK?
- Osmanlı tuğralı maskeler ne zaman çıkacak?
- “Çare Sarıgül” yazan maskeler ne zaman çıkacak?
- Kedim Sekter’in fotoğraf baskısının olduğu maskeler ne zaman çıkacak?
- Che fotoğraflı maskeler ne zaman çıkacak?
- Nâzım Hikmet’ten dizeler içeren maskeler ne zaman çıkacak?
- Üç hilalli maskeler ne zaman çıkacak?
- Müslüm Baba’lı maskeler ne zaman çıkacak?
‘CABBAR’
PANDEMİ döneminin ilk doğru dürüst yemekli sosyalleşmesini gerçekleştirdim geçen akşam.
Nişantaşı’nda üç gün önce açılan “CABBAR” adlı mekâna attım kendimi.
*
Adıyla beni avlayan “CABBAR”...
Kibar, şık, nezih, deneysel ama bir o kadar da mütevazı bir ocak başı...
İtalyan mutfağına da hâkim olan Mardinli şefimiz, geleneksel ocak başı ürünlerini fazla abartmadan yorumlamış...
Durun, “Yorumlamış” dedim diye hemen telaşlanmayın, aslına epey sadık kalınmış bir yorumdan söz ediyorum.
Sonuç? Tuhaflık yok, yadırgama yok. Aksine “Hiç de fena değil” dedirtiyor.
*
Ferahfeza bahçesiyle, birbirine uzak masalarıyla tam bir pandemi süreci restoranı olmuş “CABBAR”.
*
“Reklam yapıyorsun” mu dediniz?
Evet, yapıyorum.
Şu zor zamanda çok büyük masraflarla açılan bu tür girişimlere destek olmak görevimiz.
TRUMP’IN OĞLU VE KIZI
DÜNKÜ yazımda Trump’ın oğlunu sevmediğini, kızını sevdiğini öne sürmüştüm.
*
Kendisini “Trump uzmanı” olarak kabul ettiğim Mehmet Ali Yalçındağ, “Oğlunu seviyor, kızına âşık” diye minik bir düzeltme yaptı.
STRES BELASINDAN NASIL KURTULURSUN?
- Var oluşunu hükümetin değişmesi üzerine kurmazsan... Bayağı bir rahatlarsın.
- Akışına bırakırsan, fazla kafaya takmazsan... Nutella kaşıklamış gibi olursun.
- Çıplak ayakla toprağa basarsan... Sinir krizinin eşiğine bile gelmezsin.
- Sahtekâr yavşakları her yerden bloklarsan... Yeni doğmuş gibi olursun.
- Kafayı CHP’ye takmazsan... Daha yararlı meşgalelerle huzura erersin.
BABALAR GÜNÜ’NÜN BİR EKSİĞİ VARDI
EN güzel baba şiiri dendiğinde...
Benim aklıma hemen Can Yücel’in babası Hasan Ali Yücel için yazdığı o enfes şiir gelir.
*
“Karaçalılar gibi yerden bitme bir çocuk/Çarpık bacaklarıyla ha düştü ha düşecek/Nasıl koşarsa ardından bir devin/O çapkın babamı ben öyle sevdim...” diye başlayan o meşhur “Ben Hayatta En Çok Babamı Sevdim” şiirinden söz ediyorum.
*
Her Babalar Günü’nde bir milyon kez paylaşılırdı.
Bu Babalar Günü’nde nedense “yetim” kaldı bu şiir.
DENİZ Gezmiş’in kardeşi Hamdi Gezmiş’in cenaze töreni...
Cenaze namazını kıldıran imam, cenaze töreninde bir konuşma yapıyor.
*
Deniz Gezmiş’ten “Deniz abi” diye söz ediyor... Deniz Gezmiş’in kitaplarını Hamdi Gezmiş’e emanet ettiği bilgisini veriyor... Deniz Gezmiş’in talebi üzerine Hamdi Gezmiş’in kendisini ilme adadığını söylüyor... Gezmiş’lerin annesi Mukaddes Hanım’dan “Mukaddes Anne” diye bahsediyor... Hem Hamdi Gezmiş’in hem de Deniz Gezmiş’in mekânlarının cennet olması dileğinde bulunuyor.
*
Velhasıl-ı kelam...
Cenaze adabına tam riayet gösteren bu imamdan Allah razı olsun.
HAKAN BAYRAKÇI TARZI KONUKLARA BAYILIRIM
SON zamanlarda tartışma programlarında sıkça görmeye başladığımız Hakan Bayrakçı’nın şöyle bir tarzı var:
*
- Halkın diliyle konuşuyor. Ne dediği tam olarak anlaşılıyor.
- Her zaman muhakkak çok ilginç detaylar bulup çıkarıyor.
- Tartışmalı her alana sonuna kadar dalmaktan çekinmiyor.
- Dobra bir tarafı var. “Küt” diye söylüyor düşündüğünü...