Bu bir açık çağrıdır: Vatandaşın gazetesiyle buluşmasının yolu bulunsun
Öyle görünüyor ki... Bundan sonra hafta sonları sokağa çıkma yasağı söz konusu olacak.
- Sokağa çıkma yasağıyla ilgili düzenleme yapan tüm yetkililere sesleniyorum: Vatandaşın gazetesine ulaşmasının bir yolu bulunmalı.
*
- “Ekmeğe nasıl ihtiyaç duyuyorsam gazeteme öyle ihtiyaç duyuyorum. Gazete benim için ekmek gibidir” diyen vatandaşlarımız var. Onların bu talepleri göz ardı edilmemeli.
*
- Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Basın Konseyi de bu yönde çağrılarda bulundu. Bu iki kurumdan gelen çağrılara kulak verilmeli.
*
- Bu ülkede darbe dönemlerinde bile vatandaş, ekmeğe nasıl ulaşabiliyorsa gazetelere de ulaşabilirdi. Bu unutulmamalı.
*
- Basılan gazetelerin halka ulaşamaması, büyük bir israfa yol açmıştır. Bunun önüne geçecek adımlar muhakkak atılmalıdır.
*
- Bazı Avrupa ülkelerinde sert ve keskin bir sokağa çıkma yasağı rejimi uygulanmıyor. Mesela marketler açık tutuluyor. Vatandaşlar, kendilerine verilen kısa süreli izin belgeleriyle marketlere gidip alışverişlerini yapabiliyor. Benzer bir düzenleme bizde de söz konusu olabilir.
*
- Bu olamıyorsa... Hiç değilse marketlere telefonla sipariş alıp evlere servis yapma imkânı tanınabilir.
*
- Hiçbiri olamıyorsa... “Gazeteler nasıl dağıtılacak? Vatandaş gazetesiyle nasıl buluşacak?” sorularına mutlaka bir cevap geliştirilmeli.
AYRIMCILIK YAPAN CHP'Lİ BELEDİYELER AYIP EDİYOR
BEN burada tüm gazeteler için yetkililere açık çağrı yaparken...
Bazı CHP’li belediyeler...
Sadece bir gazetenin dağıtım işini resmen üstlerine almışlar.
*
Gözlerime inanamadım!
*
CHP’li belediyelerde çalışan işçiler, sadece tek bir gazetenin dağıtım görevlileriymiş gibi çalıştırılıyorlardı. Belediye araçları, sadece tek bir gazetenin dağıtım araçlarıymış gibi sokaklarda gezdiriliyordu.
Beşiktaş, Avcılar, Eskişehir, Muğla, Çankaya, Yenimahalle, Karşıyaka, Konak gibi bu işin başına çeken belediyelerin başkanlarına sesleniyorum:
*
Kendi kafanıza uygun gazeteye belediyenin imkânlarını seferber ederek çok büyük bir ayrımcılığa imza attınız ve çok büyük ayıp ettiniz. Bu ayıba derhal son veriniz.
AFFET BENİ ECZACI İSMAİL KARDEŞİM
ADI:İsmail Durmuş. İstanbul Sancaktepe’de eczacılık yapıyordu. 37 yaşındaydı. Koronadan hayatını kaybetti.
*
CNN Türk’te Tarafsız Bölge programı yapıyorum ya...
Twitter’dan bana şöyle bir mesaj atmış İsmail:
*
“Eczacılardan hiç bahsetmeyecek misiniz? Sağlık sektörünün neresindeyiz biz? Şu an raporlu ilaçlar direkt bizden temin ediliyor. Riskin farkında mısınız?”
*
Gönderdiğinde fark etmemişim bu mesajı... Ancak vefatından sonra gördüm.
*
Yerden göğe kadar hakkı var İsmail’in... Her şeyi ama her şeyi konuştuk, bir tek eczacılar konusunu doğru dürüst konuşmadık. Oysa konuşmalıydık. Hem de gürül gürül konuşmalıydık.
*
“Sağlık ordusu” diyoruz, “sağlık çalışanları” diyoruz... Bunları derken aklımıza sadece doktorlarımız, hemşirelerimiz geliyor. Oysa bu ordunun en önemli mensuplarıdır eczacılarımız... Onlar da koronaya karşı verilen savaşın tam göbeğindeler.
Bundan sonra “ECZACILAR”, en azından benim gündemimin hep en ön sırasında yer alacaklar.
ŞEYMA DÖĞÜCÜ'YE YAPILAN HAKSIZLIK
İSMAİL Durmuş’un eczanesi Sancaktepe’de... Sancaktepe Belediyesi’nden talepte bulunmuş İsmail Durmuş... “Gelin, eczanemi dezenfekte edin” diyerek... Belediye de bu talep üzerine eczaneyi dezenfekte etmiş.
*
Buraya kadar her şey normal... Sorun yok.
*
Fakat belediyenin sosyal medya hesabını yönetenler, sanki dezenfekte işlemi gerçekleşmemiş gibi... İsmail Durmuş’a sosyal medyadan “Konuyla ilgileniyoruz, adresi rica edelim” falan diye bir mesaj gönderiyorlar. Üstelik bu mesaj, İsmail Durmuş’un vefatından sonra yollanıyor.
*
İşte ne oluyorsa bu hatalı mesaj yüzünden oluyor! Sosyal medyada “Adam öldü, aklınız şimdi mi başınıza geldi” diye belediyeye tepki gösteren gösterene.
*
Yahu bir durun! İsmail Durmuş’un talebi gerçekleşmiş mi? Gerçekleşmiş. Eczanesi dezenfekte edilmiş mi? Edilmiş. Ortada bir ihmal var mı? Yok.
*
Önemli olan bunlar değil mi? Bir hatalı mesaj yüzünden, görevini yapmış Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü’ye bunca haksızlık etmeye değer mi?
EMİNE HANIM'IN 'ELBET BİR GÜN BULUŞACAĞIZ' MESAJI
KARANTİNA günlerinin ta en başındaydık. Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı, evde kalma görüntülerini Zeki Müren’den “Elbet Bir Gün Buluşacağız” şarkısıyla buluşturmuş, yayınlıyordu.
*
Bu görüntü ve şarkı üzerine bir yazı yazmış, sonunu da şöyle bağlamıştım:
“Bugünlerin şarkısı işte budur.”
*
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın yayınladığı mesajda işte bu şarkı vardı. Fonda Müzeyyen Senar “Elbet Bir Gün Buluşacağız” derken... Emine Erdoğan da şunları söylüyordu:
*
“Belki bir deniz kenarında... Belki büyüklerimizin sıcak yuvasında... Belki de en güzel sokaklarda... Yeniden el ele tutuşacağız. Sevdiklerimize duyduğumuz hasret bitecek. Sokaklarımız umutla şenlenecek. Mutlu günler bir müjde gibi geri dönecek. Ama şimdi hep birlikte evde kalacağız. Elbet bir gün buluşacağız.”...