Bir polis memuru, “dur” ihtarına uymadığı gerekçesiyle 17 yaşındaki Suriyeli Ali El Hemdan’ı kalbinden vurdu.
Tutuklanan polis memuru, verdiği ifadede şöyle demiş:
*
“Böyle bir şey yaşandığı için üzgünüm. Silah yanlışlıkla ateş aldı. Elim yanlışlıkla tetiğe değdi. Silahı elime almamın nedeni havaya ateş açmaktı. Sendeleyip düştüm. Yorgunluk ve ramazan dolayısıyla böyle bir olay meydana geldi.”
*
Bu ifadede benim en çok “RAMAZAN DOLAYISIYLA” sözü dikkatimi çekti.
Bir rahmet ayı olan ramazanın 17 yaşındaki bir çocuğun kalbinden vurulmasına bahane edilmesi, kanıma dokundu.
*
Diyanet ne der bilmiyorum ama ben şunu rahatlıkla söyleyebilirim:
*
Belinde silah taşıyan, eli sürekli tetikte olan güvenlik güçlerimiz, bu tür vahim sonuçlar doğuracak hataların sorumluluğunu ramazana yükleyeceklerse... Hiç oruç tutmasalar daha iyi...
*
Sonuçta ramazan, “BİR İNSANI ÖLDÜREN BÜTÜN İNSANLIĞI ÖLDÜRMÜŞ GİBİDİR” ilkesinden doğan bir inancın ayıdır.
NEYLEYİM BEN BÖYLE TATİLİ
ŞEZLONGA maskeyle uzanılır mı yahu?
Ben ne yapayım maskeli tatili?
*
Sürekli el yıkayarak kafa mı dinlenir yahu?
Ben ne yapayım hijyenli tatili?
Mesafe gözeterek Alaçatı mı gezilir yahu?
Ben ne yapayım mesafeli tatili?
*
Rehavete kapılmadan tatil mi olur yahu?
Ben ne yapayım rehavetsiz tatili?
1929 BUHRANI DENDİĞİNDE AKLIMA CEMAL SÜREYA GELİR
“UÇURUMDA Açan” adlı şiir, Cemal Süreya’nın en sevdiğim şiiridir.
Ne zaman söz 1929 buhranından söz edilse...
Aklıma o şiirin şu dizeleri gelir:
*
“Belki de biraz geç rastladım sana/Ama her şey geç gelmiyor mu yurdumuza/1929 buhranı bile geç gelmemiş miydi/Eksikliğe mi alışmışız, mutsuzluğa mı yoksa.”
*
Bugünlerde 1929 buhranından söz edilince... Aklıma geldi bu dizeler.
KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN DANIŞMANI OLSAYDIM
ONA derdim ki...
*
Kemal Bey... Sağlık çalışanlarının destansı başarılarına daha fazla vurgu yapın lütfen... O destanın en büyük destekçisi siz olun. O alanı en fazla siz doldurun. Sağlık çalışanlarıyla online olarak bir araya gelin...
*
Ona derdim ki:
*
Kemal Bey... İyileşen sayısı, vaka sayısını geçiyor. Bütün uzmanlar, bunun önemli bir dönemeç olduğunu söylüyorlar. Çıkın ve bundan duyduğunuz büyük memnuniyeti dile getirin... Olumlu gelişmenin paydaşı olun.
*
Ona derdim ki:
*
Kemal Bey... Kimsenin aklına gelmeyecek küresel salgının şehir hastanelerini önemli hale getirdiğini söyleyin. Bu denk düşüş nedenle şehir hastanelerine yönelik daha önceki eleştirilerinizi şimdilik paranteze aldığınızı söyleyin.
*
Ona derdim ki:
*
Kemal Bey... Sürecin en başında Türkiye’nin bir Bilim Kurulu oluşturmasını övün... Bilim Kurulu’yla siz de bir araya gelin... Bilim Kurulu’nun önerilerine bütün vatandaşların uyması gerektiğini söyleyin. Böylece sürece olumlu katkı sunun.
*
Ona derdim ki:
*
Kemal Bey... Şöyle bir demeç verin: “İngiltere olmadık, İspanya olmadık, İtalya olmadık, ABD olmadık... Çok şükür sağlık sistemimiz yükü kaldırdı... Hatta daha büyük yüklere bile hazır olduğunu gösterdi. Mutluyuz. Emeği geçenlere teşekkürler.”
*
Ona derdim ki:
*
Kemal Bey... Hükümetin maske dağıtım işini başaramadığını söyleyin. Ama bunu söylemekle yetinmeyin... Bu işin nasıl yapılması gerektiğine dair 10 tane öneri sunun... Yıkıcı değil yapıcı muhalefet örneği verin.
*
Dinler miydi, dinlemez miydi bilmem ama danışmanı olsam kesin bunları derdim.
65 YAŞ ÜSTÜ YARIN ÜÇ SAATLİĞİNE SOKAĞA ÇIKSIN
YAHU yazık bu insanlara... Bunaldılar iyice evlerinde.
*
Kaç defa yazdık, kaç defa söyledik... Bir türlü sonuç yok.