Abdulkadir Selvi

İstanbul seçimlerinden sonra Türkiye’deki bazı büyük ülkelerin büyükelçiliklerinde önemli bir hareketlilik gözlenmişti.

Kamuoyu araştırma kuruluşlarını ziyaret ediyorlar, anketler yaptırıyor, kanaat önderleriyle görüşüyorlardı. Bu merakın sırrı kısa bir süre sonra anlaşıldı. Çünkü yabancı misyon şefleri sık sık kapısını çaldıkları kamuoyu araştırma şirketi yöneticilerine iki isme ilişkin sorular soruyorlardı:

1- Ekrem İmamoğlu başarılı olur mu?

2- Ali Babacan parti kursa şansı ne olur?

Araya Davutoğlu’nun kuracağı partiyle ilişkin sorular sıkıştırdıkları da oluyordu.

Aralık ayında Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun partilerini kuracakları açıklanınca, büyükelçiliklerde hareketlilik yeniden başladı.

Bu kez üç sorunun cevabını araştırıyorlar:

1- Ekrem İmamoğlu en son nereye kadar yükselir? Yabancı misyon temsilcileri İmamoğlu’nun CHP’nin başına geçmesinden ziyade Cumhurbaşkanı olup olamayacağını merak ediyorlar.

2- Ali Babacan’ın partisi ne yapar? AK Parti’den ne kadar oy alır? Abdullah Gül, millet ittifakının cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmezse, Ali Babacan’ın partisi nasıl hareket eder? Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığına destek verir mi?

3- 2023 seçimleri öncesinde Erdoğan, süreci tersine çevirecek majör bir hamle yapar mı?

Peki Davutoğlu’nu merak etmiyorlar mı? Elbette ki edenler var. Davutoğlu’nun kuracağı parti için “İslamcı Kürt muhafazakârlar partisi” tanımı yapıyorlarmış. Ama daha çok Ekrem İmamoğlu ve Ali Babacan’la ilgililer.

Tüm hesaplar 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dönük olarak yapılıyor. Erdoğan’ı süreci etkileyebilecek en güçlü lider olarak görüyorlar. En büyük rahatsızlık da Erdoğan’ın güçlü liderliğinden duyuluyor. ABD Başkanı Obama, “Erdoğan’la tartışmaktan nefret ediyorum” demişti. Türkiye’nin başında Erdoğan gibi güçlü bir lider görmek istemiyorlar. Çünkü o zaman hem Türkiye üzerinde hem bölgede istedikleri operasyonları gerçekleştiremiyorlar. O nedenle güçlü liderlik yerine koordinatör başkanlık istiyorlar. Onun için de 2023 seçimlerine gözlerini dikmiş, umutlarını ise Ekrem İmamoğlu ve Ali Babacan isimlerine bağlamış durumdalar.

ADİL ÖKSÜZ NEREDE SAKLANIYOR?

İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu, hafta sonu bombayı patlattı. Kanal 7 televizyonunda Mehmet Acet’in sunduğu ‘Başkent Kulisi’ programında “Adil Öksüz’ün yerini biliyoruz” dedi.

Mehmet Acet’in “Almanya’da olduğunu teyit eder misiniz?” sorusu üzerine, “Bizde kalsın” karşılığını verdi. Daha önce de Yasemin Asan, Yeni Şafak gazetesinde, görgü tanıklarına dayanarak Adil Öksüz’ün Hannover’da görüldüğünü yazmıştı. İçişleri Bakanı Soylu’nun açıklamasıyla birlikte;

1- Adil Öksüz’ün yaşadığı netleşti.

2- Türkiye’nin Adil Öksüz’ün yerini tespit ettiği ortaya çıktı.

Burada kritik bir nokta var. Adil Öksüz bulunduğu ülkede FETÖ evlerinde mi, yoksa o ülkenin istihbarat servisinin kontrolündeki güvenli bir evde mi saklanıyor? Ha FETÖ evi, ha Alman istihbaratının ya da CIA’in evi, ne fark eder diyebilirsiniz ama yine de bu sorunun peşine düştüm.

Oklar Almanya’yı gösteriyor. Adil Öksüz’ün kozmik bir isim olması nedeniyle Alman Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın (BND) güvenli evlerinde tutulduğu söyleniyor.

Adil Öksüz, 15 Temmuz darbe girişimiyle Fetullah Gülen arasındaki en kritik halkayı oluşturuyor. FETÖ’nün TSK imamı olarak, darbecilerle FETÖ arasındaki kuryeydi. 12 Temmuz günü darbe planlarını Pensilvanya’ya götüren Adil Öksüz, Türkiye’ye döndükten sonra ayağının tozuyla geçtiği Akıncı Üssü’nde 15 Temmuz gecesi darbeyi yönetmişti. Darbe sabahı Akıncı Üssü’de yakalandıktan sonra serbest bırakılan Adil Öksüz’ün uluslararası istihbarat servislerinin desteğiyle Türkiye’den kaçırıldığı düşünülüyor.

FETÖ’cüler Türkiye’de CIA’in güdümünde operasyonlar yaptılar. Şimdi de kaçtıkları ülkelerin istihbarat servislerinde Türkiye’ye karşı çalışmak üzere eleman yazıldılar.

BELEDİYE BAŞKANLARI WHATSAPP GRUBUNDA NE YAZIYORLAR?

CUMHURBAŞKANI Erdoğan’ın aralarında CHP’lilerin de bulunduğu büyükşehir belediye başkanlarıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yaptığı toplantı kamuoyu tarafından ilgiyle karşılanmıştı. Erdoğan’ın başkanlığında yapılan toplantıda belediye başkanlarının karşısındaki sırada Bakanlar Kurulu üyeleri yer almış, başkanların ilettiği sorunlar bakanlar tarafından çözüme kavuşturulmuştu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun oturduğu sandalyenin kırılması ise toplantıya damgasını vurmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, büyükşehir belediye başkanlarıyla toplantıların belirli periyodlarda süreceğini açıklamıştı. Toplantıda bir de belediye başkanlarıyla bakanlar arasında sorunların paylaşımı için bir WhatsApp grubunun kurulması kararlaştırılmıştı. WhatsApp grubu oluşturuldu. Peki WhatsApp grubu nasıl çalışıyor? Başkanlar sorunlarını yazıyor, bakanlar da çözüm mü buluyor? Daha doğrusu WhatsApp grubu kuruldu ama istenilen amaca hizmet ediyor mu? Bu soruyu büyükşehir belediye başkanlarına sordum. İşte cevabı:

 

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/abdulkadir-selvi/yabancilarin-ekrem-imamoglu-ve-ali-babacan-meraki-41387064