Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO zirvesi için Londra’da olduğundan AK Parti grubu toplanmadı.
Ama Meclis’te CHP, İYİ Parti ve HDP’nin grup toplantıları vardı. Ancak CHP’li belediye başkanlarının katıldığı kaz yemeği kadar ilgi görmedi. Oysa iktidar ve muhalefet, insan sağlığı ve çevre açısından önemli bir işbirliğine imza attı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın veto ettiği termik santrallara filtreleme sisteminin takılmasıyla ilgili düzenleme, bugün plan ve bütçe komisyonunda görüşülecek. Termik santrallara 2.5 yıl ek süre tanıyan 50. madde çıkarılacak. Genel kurulda görüşülmesi için 48 saat beklenmesi gerekiyor. Ama yine iktidar-muhalefet işbirliğiyle bu süre beklenmeden perşembe günü Meclis’te görüşülüp kabul edilecek.
Yasal düzenleme AK Parti oylarıyla kabul edildiği için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vetosu şaşkınlık yarattı. Ama Erdoğan’ın bu konudaki hassasiyetini Hürriyet’in başarılı muhabiri Gizem Karakış 20 Kasım tarihinde “Kirliliğe müsaade etmeyeceğiz” başlığıyla yazmıştı. Gizem’in MYK’nın perde arkasını aktardığı haberinde, Erdoğan’ın “Kirliliğe kesinlikle müsaade etmeyeceğiz” sözleri yer alıyordu. Erdoğan bu değerlendirmeyi 18 Kasım tarihli MYK toplantısında yapmış. Bu arada termik santrallarla ilgili 50. madde Meclis’te görüşülürken, AK Parti Kahramanmaraş milletvekilleri filtresiz baca görüntüleri, ölçümler ve hava kirliliğini yansıtan fotoğrafları o sırada ABD’de olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a iletiyorlar.
İŞTE O KONUŞMA
Erdoğan da ABD dönüşünde Afşin-Elbistan Termik Santralı’nı işleten Çelikler Holding’in sahibi Tahir Çelik’i arıyor. “Biz sana süre verdik. Şimdiye kadar ne yaptın?” diye soruyor. İkna edici bir yanıt alamayınca bu kez, “Sen ne yapıyorsun, anlat” diye üsteliyor. Holding sahibi ise “Sayın Cumhurbaşkanım, 10 bin kişiye ekmek yediriyoruz. Biz bunun altından kalkamayız. Sürenin uzatılmasını talep ediyoruz” diyor. Erdoğan bu yanıt üzerine sesini yükseltiyor. “Süre uzatımına rağmen sen hiçbir şey yapmamışsın” diye çıkışıyor. Erdoğan’ın sertleşmesi üzerine holding sahibi, “O zaman ben bırakayım” diyor. Erdoğan, “Ben sana onu demiyorum. Ne yaptın, onu soruyorum” dedikten sonra telefonu kapatıyor.
Süre uzatımı konusu, AK Parti grup yönetiminde de ele alınıyor. Süre uzatımına sıcak bakılmıyor, “Şimdiye kadar yapılmamış, şimdi de yapılmaz” deniliyor. Ancak Enerji Bakanlığı işin mali boyutunu gündeme getiriyor. İşletmelerin 10 bin kişiye istihdam sağladığı belirtiliyor. Bunun üzerine 6 aylık sürelerle yaptırım zorunluluğu getirilmesi eğilimi oluşuyor.
Bu süreçte termik santralların işletmecileri uzlaşmaz bir tutum içine giriyorlar. AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Ahmet Özdemir, ek süre verilmediği takdirde çalışanların işine son verileceği şeklinde tehdit edildiklerini söylüyor. CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, “Beni, AK Parti milletvekili Ahmet Özdemir’i tehdit ediyorlar” diyor. Termik santralı işleten Çelikler Holding’in sahibi Tahir Çelik’le de konuştum. Tehdit iddialarını reddetti. “Baca gazlarıyla ilgili filtre sistemini çok hızlı bir şekilde yapacağız” dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, Cumhurbaşkanı’nın vetosuyla ilgili bir tweet attığı için “Hem oy verdi, hem vetoyu savunuyor” şekilde sosyal medyada sataşmalara maruz kaldı. Mahir Ünal, başından itibaren süre uzatımına karşı çıkan milletvekillerinden. Ayrıca Meclis tutanaklarını da inceledim, oy vermemiş. Şimdi doğruya doğru, yanlışa yanlış.
KULİSLERDEN İKİ ESPRİ
SİYASETÇİLER ciddi insanlar. Ama o ciddiyetin altında kimi zaman güçlü bir mizah duygusu gizli olabiliyor.
Dün Meclis kulislerinde iki espri dolaşıyordu:
1- AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çıkardığı yasayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan veto etti...
2- Ayağını kaydırmak istediğin siyasetçiyi kaz partisine davet et...
AF GÜNDEMDEN KALKTI MI?
ADALET Bakanı Abdulhamit Gül, önceki gün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında yapılan MYK toplantısında kamuoyunda af olarak bilinen infaz yasasıyla ilgili kapsamlı bir sunum yapıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sorduğu sorulara ayrıntılı yanıtlar veriyor. Erdoğan, kadınlara karşı işlenmiş cinsel suçlar ve şahsa karşı işlenmiş suçlar konusunda hassas. “Adam öldürmüş, devlet olarak biz bunu nasıl affederiz” diyor.
Erdoğan, 4 konuya dokunulmamasını istiyor:
1- Cinsel saldırı suçları.
2- Örgüt ve terör suçları.
3- Uyuşturucuyla mücadeleyle ilgili suçlar.
4- Mükerrer suçlar. Yani mükerrer işlenen cinayetler.