Normal hayata dönüş hız kazandı. Hayatın her alanı gibi eğitim sektöründe de hareketlilik var.
Okul öncesi öğretim kurumları, özel kurslar ve kolejlerde telafi eğitim! Belli ki arkası gelecek...
Peki, korona tehlikesi tümüyle ortadan kalktı mı? Evet demek çok zor!
“Bu hızlı açılım, ikinci, üçüncü dalgayı da beraberinde getirir” diyen felaket tellallarını haksız çıkarmak hepimizin görevi!
Bu o kadar zor mu? Kesinlikle hayır!
Düne göre daha donanımlı ve dikkatliyiz, sağlık altyapımız da Batı ülkelerini bile kıskandıracak düzeyde.
Rahat olmamız için bu kadarı yeter mi? Kesinlikle hayır!
“Türk gibi başla, Alman gibi bitir” diye bir söz var.
Heyecanla başladığımız, mükemmel götürdüğümüz işlerde bazen final istediğimiz şekilde olmuyor. İşte bu yüzden, koronayla mücadelenin finali de muhteşem olmalı!
Bunu başarırsak, diğer sorunların çözümü için büyük moral olur!..
LGS’nin tekrarı yok
Liselere Giriş Sınavı (LGS) çok önemli. Yani üniversite sınavları gibi tekrarı yok. Bu yıl sınava giremeyenin seneye girme şansı bulunmuyor.
Zorunlu mu? Hayır. Ama iddialı okullara girmek ya da özel okullardan burs almak için girilmesinde yarar var.
Sınavsız okullara girişte de dikkate alanlar olduğu için bir daha düşünmekte yarar var. Girmek size ne kaybettirir? Hiçbir şey ama getirisi olabilir!
Sınavsız okullardan birine girecekseniz zaten kararınızı vermişsiniz demektir ve bunun için zorlamaya hiç gerek yok. Nereye yerleştirilirseniz oraya razı olmak zorundasınız.
Diploma notuna göre yerleştirme uygulandığında da objektif bir ölçme değerlendirme sisteminin olmadığı kesin! Yani şişirilmiş notlar yüzünden, en yakınınızdaki istediğiniz okullara, siz değil başkaları girebilir! Bu yüzden, sınav konusunu, enine boyuna düşünmekte yarar var!..
Telafi eğitimi
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Muammer Yıldız, özel okulların 19 Haziran’a kadar uzaktan eğitime devam edeceğini, 15 Ağustos’tan sonra, 3 haftadan az olmamak kaydıyla yüz yüze telafi eğitimi yapacağını açıkladı. Şu bilgileri verdi:
“Özel okullar, verdiği uzaktan eğitimden öğrencilerinin ne kadar faydalandıklarının ölçümünü yaparak konu tekrarı veya yüz yüze eğitim alınmasına ihtiyaç duyulan alanlarda telafi eğitimi yapabilecek. Özel ilkokul, ortaokul ve ortaöğretim kurumları ise 2019-2020 öğretim yılının bitim tarihine kadar eğitimlerine uzaktan eğitim yoluyla devam edecek. Yüz yüze telafi eğitim özel okullarda 15 Ağustos 2020’den sonra başlayacak olup ağustos ve eylül aylarında toplam süresi en az üç hafta olacak şekilde düzenlenecek. Telafi eğitimi yapacak özel okullar, eğitimin zamanı ve süresini il/ilçe milli eğitim müdürlüklerine bildirecek, eğitime başlamadan ve eğitim süresince okullarında tedbirleri alacak.”
Peki, alınan bu karar ne anlama geliyor?
Bir yararı olacak mı?
Okula gidilmezse ne olur?
Mezun olanlar da katılacak mı?
Alınmayan eğitimin, servisin, yemeğin ücreti geri ödenecek mi?
Üç haftalık eğitimle 2019-2020 öğretim yılı tamamlanmış olacak mı?
Nakille okul değiştiren öğrenciler de devam edecek mi?
Sağlık önlemleri yeterli mi? Risk sıfıra indirildi mi?
Özel okullar için var da devlet okulları için neden yok? Amaç ne?..
Akla gelen daha pek çok soru ve şehir efsanesi var.
MEB ya da Özel Okullar Birliği bu soruların cevabını umarız bir an önce verir ve velileri rahatlatır!..
Okul öncesi?..
Milli Eğitim Bakanlığı, normalleşme sürecinde kreş, gündüz bakımevi ve özel okul öncesi kurumlarının ardından resmi okul öncesi kurumların da yeterli talep olması halinde 19 Haziran Cuma gününe kadar hizmet sunabilmesine karar verdi.
Karara göre, ailelerin taleplerini karşılayabilmek için, velilerin isteği, yeteri kadar müracaat olması, il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin uygun görmesi durumunda özellikle anne babası çalışan çocuklar için resmi okul öncesi eğitim kurumları da 19 Haziran’a kadar hizmet sunabilecek.
Açılacak okul öncesi kurumlarda tıbbi maske kullanımı, hijyen ve sosyal mesafenin korunması ile belirlenen diğer kurallara titizlikle uyulacak.
Bakanlığın bu kararıyla devlet kurumlarının fiziki mekânlarının kullandırılarak özel okul ve kreşlerde sağlığı riske edecek şekilde çocuk yoğunluğunun önüne geçilmesinin amaçlandığı belirtildi. Ayrıca her ilçe veya mahallede özel okul veya kreş olmadığından bu kararla velilere kolaylık sağlanmasının hedeflendiği kaydedildi.
Hangi anaokulu ve ana sınıfların açık olacağına veli talebi ve okulun imkânları doğrultusunda ilgili il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri karar verecek.