RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, çocukların sosyal medya kullanımlarına ilişkin olarak yaptıkları araştırmanın sonuçlarını paylaştı. Öğrencilerin günlük ortalama internet kullanım süresi 2 saat 13 dakika, ders çalışma süresi ise 1 saat 30 dakikaymış!
Sonuçlar, nedense, bizi hiç şaşırtmadı. Çünkü önceki araştırmalar da farklı değildi. Asıl önemli olan, bu konuda neyin ya da nelerin nasıl yapıldığı ya da yapılacağı!
Şahin, “Teknolojinin gelişmesiyle internetin ve yeni medya araçlarının vazgeçilmezlerimiz arasına dâhil olması, bizleri bu alanda yeni bir fotoğraf çekmeye zorladı. Üst Kurulumuz görevini yerine getirirken aileye ve çocuğun korunmasına özel önem veriyor. Çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimlerine olumsuz etki edebilecek yayın içeriklerine karşı tedbirlerimizi kararlılıkla alıyoruz” diye konuşmuş! Peki, alınan tedbirler neler, işte onları açıklamamış! Televizyonlardaki şiddete bakılınca, bu konuda çok da başarılı oldukları söylenemez. Yine aynı şekilde çocuklarımıza rol model olacak dizi ya da filmler gösterildiğini iddia etmek de abartılı olur.
Hatırlarsanız, Beyaz Gölge dizisi vardı. Bir basketbol koçunun, kenar mahalle okulundaki mücadelesini anlatıyordu. O diziye kadar ülkemizde basketbol oynayan sayısı yok gibiydi, sonrasında, her mahalleye bir çember konulup oynanmaya başlandı ve fazla değil 15-20 yıl sonra Dünya Basketbol Şampiyonası’nda finalleri oynadık. Şimdi yüzlerce kanal var ve öylesi bir dizi, bir tane bile olsa yok! RTÜK, sadece ceza veren değil, yön veren bir kurum olarak algılanmalı! Televizyonları, reklam verenlerin saçma sapan reyting yarışından kurtarmalı ve özgün projeler yaratılmasına vesile olmalıdır. Yasaya göre, yayınların bilmem kaçı eğitime ve çocuğa yönelik olmak zorunda! Hani neredeler?..
Birbirimizi kandırmaktan artık vazgeçelim. Televizyonları geliştirmek adına dünden bugüne ne yaptık? Yine aynı şekilde, çocuklarımızı sosyal medya bağımlılığından korumak için hangi projeler ürettik? Yanlış, yanlışla düzeltilmez. RTÜK çok önemli bir kurum ama çok önemli işler yaptığını söylemek abartılı olur. Bu, dün de böyleydi, bugün de aynen devam ediyor ama yarın farklı olmalı!
Tespitler
İşte araştırmadan bazı satır başları:
* 2015’te ortaokul öğrencileri arasında televizyon izleyenlerin oranı yüzde 98.3 iken, 2018’de bunun yüzde 95.2’ye düştüğünü gördük. Aynı çerçevede, düzenli olarak en fazla izlenen program türünün yüzde 51.5 ile dizi filmler, yüzde 41 ile filmler ve yüzde 28 ile canlı spor müsabakaları/spor programları olduğunu tespit ettik.
- Araştırmaya katılan öğrencilerimizin neredeyse yarısı interneti her gün kullanmaktadır. 2015’te internet kullananların oranı yüzde 90.4 iken, 2018’de bunun yüzde 97’ye çıktığını gördük.
- Araştırma kapsamında ‘İnternetin sizin için önem derecesini belirtiniz’ sorusuna verilen cevaplar incelendiğinde, öğrencilerin yüzde 84’lük çoğunluğunun ‘internetin kendileri için çok önemli olduğunu’ belirtmesi, üzerinde durulması gereken bir konudur.
- Öğrencilerin günlük ortalama cep telefonu kullanım süresi 1 saat 26 dakika, televizyon izleme süresi 1 saat 29 dakika, internet kullanım süresi 2 saat 13 dakika, dijital ortamda günlük oyun oynama süresi 1 saat 16 dakikadır. Öğrencilerimizin günlük ortalama ders çalışma süresi ise 1 saat 30 dakika olarak belirlenmiştir.
- Öğrencilerin yüzde 66’sı cep telefonunu, yüzde 44’ü bilgisayarı, yüzde 30’u tableti, yüzde 3’ü ise televizyonu önemli gördüğünü ifade etti.
- Öğrencilerin yüzde 75’i tek bir iletişim aracı seçmek zorunda kalsa cep telefonunu tercih edeceklerini belirtiyor ve bunun nedeni olarak yüzde 44 oranında iletişim kolaylığı/iletişim sağlamasını gösteriyor.
- Bilgisayar/tablet ise öğrenciler için en çok oyun oynayabilmek için tercih ediliyor.
- İnternete yüzde 81 oranında cep telefonuyla ulaşan öğrenciler, yüzde 37.8 oranında film/video/müzik vb. izlemek, yüklemek, indirmek ve paylaşmak, yüzde 36 oranında internette gezinmek ve yüzde 35.7 oranında merak edilen konuları araştırmak için bağlanıyor.