Abbas Güçlü

Çağlar, eskisi gibi binlerce, yüzlerce yılda bir değil, bazen on yılda, bazen de bir günde değişiyor.

Dijital Çağ ile birlikte, bu oluşum daha da hızlandı.

Ne kadar sürer bilen yok ama Korona Çağı da yarattığı değişimle en az önceki çağlar kadar akılda kalıcı olacak!..

Korona Çağı, yaşattığı ve yaşatmaya devam ettiği dehşet kadar, pek çok olumlu değişime de vesile oldu. Örneğin, doğa dengesini bulmaya başladı, sistemler sorgulandı, yeni açılımlar denendi, en önemlisi de insanoğlu ciddi bir sabır testinden geçiyor...

Korona Çağı, eğitimde yapılması gereken değişimler için bulunmaz bir fırsattı.

Peki, en iyi şekilde değerlendirebildik mi?

Evet demek çok zor!

Günü kurtarmaktan, geleceğe odaklanmadık...

Sınav odaklı, ezbere dayalı eğitim sistemi, görünen o ki, Korona Çağı’ndan sonra da aynen devam edecek!

MEB, YÖK, ÖSYM’nin ya da ilgili diğer kurumların, insan gücü planlaması çerçevesinde, istihdam odaklı, üreten bir gençlik için zerre kadar çabası yok!

Daha da enteresanı, önümüzdeki 20 yıl içerisinde, bugünkü mesleklerin yüzde 70’i yok olacak! Yerine yeni çağın düzenine göre, yeni meslekler doğacak.

Eve kapandığımız Korona Çağı’nda bile günün ihtiyaçlarına göre, pek çok yeni meslekle tanıştık, pek çoğu da işlevini kaybetti.

Şimdi can alıcı soru şu:

Peki, yeni mesleklere kim eleman yetiştirecek? Bu konuda ne hazırlıklar var?

Keşke somut bir şeyler söyleyebilseydik!..

Meditasyonlu eğitim!

Öğrenciler dışarı çıkmayalı o kadar çok oldu ki, okullar açıldığında, 40 dakikalık derslere artık uzun diyeceklerini hiç sanmıyorum.

Bu kuşak, 40 günlük derslerle yani eve kapanmayla, sabır testinden başarıyla geçti diyebiliriz. Bu arada, öğretmen-lerimiz de, öğrencilerimiz de yaratıcılıkta sınır tanımıyorlar.

Sürekli yeni projeler, yeni fotoğraflar geliyor. Ve çoğu da çok ilginç!

Dünkü fotoğraflardan biri çok ilginçti. Öğretmen evde kamera karşısında meditasyon yapıyor, öğrencileri de ekran başında onunla birlikte seansa katılıyor.

Bakalım daha neler yapılacak?..

Eğitim, öğretim demek, sadece derslerden ibaret değil.

Çok daha önemlisi, eğitim ve öğretim, okula sığmayacak kadar büyük ve belli bir yaşla sınırlandırılamayacak kadar engin bir süreçtir.

Bu zor günlerde, koronayla birlikte çok şey öğrendik! Öyle ki, bunlardan bazılarını, yüzlerce saat ders verilse bile kazanıma dönüştürmek mümkün olamayabilir.

Bu kazanımların en başında da sabır ve yaratıcılık geliyor! Öğretmen, veli ve öğrencilerimiz bu konuda çok başarılı bir performans sergilediler.

Öylesine farklı, yaratıcı ve güzel örnekler gönderiyorlar ki, ayakta alkışlıyoruz...

Bu sıkıntılı günlerde en iyi anladığımız konulardan biri de okulun, öğretmenin önemi oldu!..

23 Nisan?

Her şerde bir hayır vardır derler. Bu yıl sokağa çıkma yasağının olması farklı bir 23 Nisan yaşamamıza olanak sağlayacak. Öğrencilerden gelen “eserleri” sosyal medyada paylaşıyorum ve çok beğeni alıyor.

Balkonlar ise rengârenk!

Tek yürek olmuş bir Türkiye’ye hazır olun. En azından çocuklar nezdinde!...

DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ