Coğrafyaya hakim olmayan dünyaya hakim olamaz diyenler de olmuş.
Peki o zaman, coğrafyayla oynayanlar, kaderimizle oynamış ve önümüzü kesmiş mi oluyorlar?
Eğer öyleyse sorumluları hiç uzakta aramayalım!..
Dünyanın en önemli coğrafyasında yaşadığımızdan hiç kimsenin kuşkusu yok.
Anadolu toprakları, jeopolitik konumu nedeniyle, binlerce yıldır dünyanın en önemli merkezlerinden biri oldu ve öyle olmaya da devam edecek.
Adeta yok sayılarak, seçmeli ders haline getirilen Coğrafya’yı bu kadar ciddiye almamanın nedeni de bu!
Yaşadığımız coğrafyayı bilmeden, önemini kavramadan, onu nasıl koruyacağız? Suriye’ye, Libya’ya niye asker göndermemiz gerektiğini nasıl anlayacağız, nasıl anlatacağız?..
Bu kadarı da olmaz, olmamalı!
Bastığı toprağı tanımayan, gördüğü bitkiyi bilmeyen, yaşadığı ülkeye yabancı, küreselleşen dünyaya ayak uyduramayan, Japonya’yı Avrupa’da arayan, Coğrafya cahili bir nesil için hızlı adımlarla ilerleyen bir eğitim sistemine doğru yürüyoruz. Umarız çok geç olmadan hatadan dönülür.
En çok uygulama alanı olan Coğrafya’yı uygulamalı bilimlerden saymıyorlar.
Türkiye Bilimler Akademisi’nin (TÜBA) yaptığı toplantıya her branştan öğretmenler çağrıldı ama onlar çağrılmadı.
Hadi diğer kurumlar neyse de TÜBA nasıl böyle yapar diye yazmıştık. TÜBA’dan aradılar. Öğretmenler listesini, Milli Eğitim Bakanlığı verdi deyip işin içinden sıyrılmaya çalıştılar.
Peki, Coğrafya’nın eksikliğini hissetmediniz mi, Coğrafya neden yok diye sorgulamadınız mı, diye sorunca da en azından ortada bir hata olduğunu kabul ettiler ve bu konuda çok daha fazlasını yaptıklarını, yapacaklarını söylediler.
Peki, öğretmen atamalarına ne demeli? 20 bin öğretmen ataması içinde, Coğrafya öğretmenlerine ayrılan kontenjan sadece ve sadece 147!
Niye mi? Coğrafya dersi yok denecek kadar azaltıldı da o yüzden! Dahası, o da yetmedi 11. ve 12. sınıflarda seçmeli ders haline getirildi.
Peki, Coğrafya’ya asıl darbeyi kim vurdu? ÖSYM mi?
Üniversiteye girişte sorulan soru sayısı sadece ve sadece 5!
Sınav odaklı eğitimde, sınavda soru yoksa, o dersi ciddiye almaya gerek yok!
Bu yüzden de öğrencilerin gözünde Coğrafya, almaya, çalışmaya, zaman ayırmaya değmeyecek derslerin en başında geliyor!
Bu önemli dersin adeta canına okuyarak yapılmak istenen de acaba bu mu?..
Sorumlusu kim?
Peki, şimdi bu durumda Coğrafya’ya şaşı bakan, temel bilimlerden saymayan kurum hangisi?
Soru sayılarını belirlerken lisedeki ders saatlerine bakıyoruz diyen ÖSYM mi?
Liselerdeki müfredat programlarına karışmayız, bu MEB’in işi diyen YÖK mü?
Eğitim vereceğimiz öğretmenleri MEB belirledi diyen TÜBA mı?
Yoksa konuyla ilgili hiçbir açıklama yapmayan, yeterince kadro vermeyen ve ders saatini sürekli azaltan MEB mi?
Gelin de çıkın işin içinden demeyeceğiz çünkü MEB’in bu konuda farklı bir tutum içerisinde olduğu ayan beyan ortada!
Bir kasıt söz konusu olabilir mi?
Hiç sanmıyoruz, çünkü aynı durum, başta Tarih olmak üzere pek çok ders için söz konusu!
Temel bilimlerin olmazsa olmazı Fizik, Kimya, Biyoloji’de de durum farklı değil!..