Bununla birlikte artan iç talebin de enflasyon üzerinde baskı yaratmaya devam edeceği düşünülüyor. Deutsche Bank’ın stratejistleri maliye politikasının desteği ve yapısal reformlarla birlikte, enflasyonla mücadelenin sürdürülebileceğine inanıyor. Ancak faiz indirimleri için daha önce Kasım olarak belirtilen başlangıç tarihinin ekonomik riskler nedeniyle Ocak 2025’e öteleneceği öngörülüyor. Banka faizlerin 2025 yılı başında %47,5 seviyesine çekilmesini bekliyor.
EKONOMİDE SERT İNİŞ BEKLENMİYOR
Raporda Türkiye’nin mevcut ekonomik programının en az 2025 sonuna kadar devam edeceği ve ekonomide sert bir inişin ana senaryo olmadığı vurgulandı. Bununla birlikte enflasyonun başlıca endişe kaynağı olmaya devam ettiği belirtilerek özellikle gelir politikalarındaki ihtiyatlı yaklaşımın önemine dikkat çekildi.
Deutsche Bank ayrıca TL’nin reel olarak değer kazanmaya devam edebileceğini ifade etti. Bu durum enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınmasında kritik rol oynayacak.
“İÇ TALEP ÇOK GÜÇLÜ VE BU, FİYAT BASKILARINI ARTIRIYOR”
Ekonomistler, Türkiye’deki enflasyon görünümünü değerlendirirken temkinli iyimserliği desteklediğini ifade ediyor. Ekonomi uzmanları, “Deutsche Bank’ın raporu Türkiye’de enflasyonla mücadele konusunda atılan adımların doğru yönde olduğunu gösteriyor. Ancak iç talep çok güçlü ve bu, fiyat baskılarını artırıyor. 2025 asgari ücret artışı burada kritik bir rol oynayacak. %30’un üzerindeki bir artış hem işletmelerin kâr marjlarını düşürebilir hem de enflasyonu yeniden tetikleyebilir. Ancak yıl ortasında yapılacak ek ayarlamalarla dengeli bir yol bulunabilir.” ifadelerine yer veriyorlar.
Ek olarak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz politikası hakkında ise uzmanlar, “TCMB'nin ihtiyatlı duruşunu sürdürmesi yerinde bir karar olacaktır. Faiz indirimlerine başlamak için Ocak 2025 daha uygun bir tarih gibi görünüyor. Enflasyonla mücadelede sabırlı olmak ve yapısal reformlara ağırlık vermek uzun vadede daha sağlıklı sonuçlar getirecektir” ifadelerine yer veriyor.