Tamamlayıcı emeklilik sistemi kıdem tazminatını tehlikeye mi atıyor?

Çelik, "Halen SGK'de yüzde 20 olan uzun vadeli sigorta kolları prim oranları ve kamu katkısı ile ödenen aylıklar ortada iken, çok daha düşük kesinti oranlarıyla ikinci emekli aylığı iddiası tam bir aldatmacadır" diyerek, TES'in vaat ettiği ikinci emekli maaşının gerçekçi olmadığını dile getirdi.

"BU SİSTEM BİZİ ZOR DURUMDA BIRAKACAK"

TES hakkındaki bu uyarılar, özellikle uzun yıllardır aynı iş yerinde çalışan ve kıdem tazminatlarına güvenen vatandaşlar arasında endişeye yol açtı. Bursa’da bir fabrikada 20 yıldır çalışan Mehmet Bey durumu şu sözlerle değerlendirdi:

"Ben fabrikada 20 yıldır çalışıyorum ve bu sürede biriktirdiğim kıdem tazminatı, geleceğim için bir güvencemdi. Eğer bu Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi hayata geçerse, kıdem tazminatım ne olacak? Kıdem tazminatım benim en büyük güvencem. Bu parayı aylık maaşa bölerlerse, yaşlılıkta zor durumda kalacağımı düşünüyorum. Hükümetin bu sistemi tekrar gözden geçirmesini istiyorum, çünkü bu durum bizi mağdur edecek."

"SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİ ÖZELLEŞTİRİLECEK Mİ?"

Prof. Dr. Aziz Çelik'in dikkat çektiği bir diğer nokta ise, TES’in sosyal güvenlik sisteminin bireyselleştirilmesine ve özelleştirilmesine yol açabileceği. Çelik, bu sistemin hayata geçmesiyle birlikte mevcut kamusal emeklilik sisteminin daha da kötüleşebileceğini ve çalışanların haklarının tehlikeye girebileceğini belirtiyor.

Hükümetin bir yandan kıdem tazminatını tasfiye etmeyi planladığını, diğer yandan da düşük emekli aylıklarına verilen tepkileri bertaraf etmeye çalıştığını savunan Çelik, "Bu sistemle bir taşla iki kuş vurmayı hedefliyorlar, ama bu kuşlardan biri çalışanların hakları olacak." dedi.