İstanbul Üniversitesi öğrencisi Sibel Ünli'nin intiharının ardından ailesi bugün basın mensuplarının karşısına geçerek açıklamalarda bulundu. Ünli'nin babası kızının maddi olanaksızlıklardan ötürü intihar ettiği yönünde çıkan haberleri ve paylaşımları yalanladı.
Kızlarının yoksulluk ve iş bulamama nedenlerinden dolayı intihar ettiği iddialarının doğru olmadığını maddi durumlarının iyi olduğunu söyleyen aile basın mensuplarının sorularını yanıtlamadı. Kardeş Aydın Ünli, “Bizimle iletişime geçen herkese çok teşekkür ederiz. Çok acı bir kaybımız var. Kardeşim Sibel Ünli maalesef çok acı bir şekilde hayatına son verdi. Ama sosyal medyada ve başka yerlerde ailemizin onurunu rencide eden kendisinin hatırasına hakaret eden bir sürü şeyler paylaşıldı. Bu bizi gerçekten çok üzdü. Bundan dolayı bugün basın açıklaması yapma ihtiyacı hissettik” dedi.
“Bunu devleti kötülemek için yapıyorlar”
Maddi imkanlardan dolayı intihar ettiği yönünde çıkan haberlere tepki gösteren baba Ali Zeki Ünli ise, “Haberlerde kalacak yeri olmadığı yönünde çıkan yazılar yalandır. Muş, Bursa ve İzmir'de evimiz var. Aylığımız 10 bin TL çok şükür. Bu yalanı kim söyledi. Böyle şeyler ayıp ve yapılmaması gerekir. Bu acı günümüze bu kelimeler yakışmadı. Devlet de yardım ediyor. Bunu devleti kötülemek için yapıyorlar” diye konuştu.
Yazılı açıklama yaptılar
Öte yandan aile basın mensuplarına yaptıkları açıklamanın ardından bir de yazılı açıklama paylaştı. Yazılı açıklamada, “Öncelikle bizimle acımızı paylaşan taziyemize gelen veya gelemeyen tüm insanlarımıza sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz. Ailemizin yaşadığı bu elim hadisenin ulusal gündemde ve sosyal medyada fütursuzca kullanılması bizi derinden üzmüştür. Bu açıklamayı geç yapabildik çünkü acımızı yaşıyorduk. Bugün bizi bu acı günümüzde bu açıklamayı yapmak zorunda bıraktılar. Bildiğimiz gerçekleri anlatmak için, yanlış ve art niyetli paylaşımlara mani olmak için, intihar gibi bir elim hadisenin yüceltilmesine ve özendirilmesine engel olmak için bu basın açıklamasını, taziyemizin hala devam ettiği bu acı günde de olsa, halka açıklama zorunluluğu meydana getirmiştir” ifadeleri kullanıldı.
"Buna rağmen son üç yıldır birden fazla olan başarısız intihar girişimlerinde bulunmuştur"
Açıklamanın devamında ise, “Kardeşim merhume Sibel Ünli yaklaşık bir yaşında geçirdiği ağır bir ateşli hastalık sonrası günlerce hastaneye yatırılmıştır. Bu hastalık sonrası tekrarlanan sara( epilepsi) krizlerini farklı zamanlarda yaşamış ve kendisi bu hastalığı sonrası antiepileptik tedaviler almıştır. Ergenliğe girmeye başladığı süreçten itibaren çeşitli duygu durum bozuklukları yaşamıştır. Kardeşimiz bu durumdan dolayı psikiyatri doktorlarına götürülmüştür. Kardeşimizin çeşitli tedaviler alması sağlanmıştır. Buna rağmen son üç yıldır birden fazla olan başarısız intihar girişimlerinde bulunmuştur.
İntihar girişimlerinden sonra Major (Ağır) depresyon tanısıyla iki defa Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları servisine yatırılmıştır. Önerilen tedavileri hastane dışında da sürdürmesi için ailesi ve yakın arkadaşları tarafından kendisine destek olunmuştur. Düzenli olarak psikolog ile görüşmesine olanak sağlanmıştır. Tüm bunlara rağmen ailecek yaşadığımız sosyoekonomik durum ve kardeşimizin sosyal ağlarda maruz kaldığı siber zorbalık, kardeşimizin duyarlı ve hassas kişilik yapısı kendisinin yaşama azmini bitirmiştir. Yüzme bilmeyen kardeşim 3 Ocak 2020 Perşembe gecesi Fatih ilçesi Samatya Sahili'nde denize atlayarak yaşamına son vermiştir” denildi.
"Okuyan kardeşlerime öğrenci yardımı verilmiştir"
“Ailemiz geçmişte yaşadığı sosyoekonomik sorunlar yüzünden İstanbul Valiliği, Güngören Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesine başvurmuş, kanunun uygun gördüğü ayni ve nakdi yardim almıştır” denilen açıklamada, “Okuyan kardeşlerime öğrenci yardımı verilmiştir. Ailemiz Sosyal Yardım Kartı almıştır. Dini bayramlarda gıda yardımı almıştır.
Kardeşimiz Aydın Ünli bu sonbaharda tıp doktoru olarak Devlet Hizmeti Yükümlüsü olarak atanması gerçekleşmiştir. Ailemizin maddi olanakları iyileşmiştir. Bu yüzden bize yapılan yardımların bizden daha muhtaç durumdaki ailelere verilmesi için bu kurumlardan yardım almayı bıraktık. Son olarak yüce devletimizden ailemizin bu sosyal travmalardan sonra yaşadığı sıkıntıların üstesinden gelmesi psikiyatrik destek almayı saygıyla talep ediyoruz” ifadeleri kullanıldı.