Gençlerin her an karşısına çıkabilecek ister doğal ister kimyasal olsun çeşitli maddeler olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Sevil Atasoy, “Bu maddeler denenebilir, ancak bir noktadan sonra ticari boyut devreye giriyor ve bu durumda, sizi bağımlılığa sürüklemek isteyen bazı güçlerin olduğunu unutmamalıyız. Bugün, genç yetişkinler için madde bağımlılığının ne kadar tehlikeli ve ne kadar yaygın bir durum olduğunun altını çiziyoruz. Bu yaşlarda en zor olan kendinize uzatılan herhangi bir ilacı veya içinde bir madde bulunan sigara ya da nargileyi elde etmemenizdir. Öncelikle olarak, ‘hayır’ demeyi öğrenmemiz gerekiyor.” diye konuştu.
“MADDE KULLANIMININ GERÇEK RİSKLERİNİ ÖĞRENMEMİZ GEREKİR”
Prof. Dr. Sevil Atasoy, gençlere ‘kederli anınızda size uzatılan herhangi bir şeye hayır demesini bilmeniz gerekiyor’ tavsiyesinde bulunarak, “Çünkü o çok geçici olarak sizi belki rahatlatabilir. Belki bu sıkıntınızı kısa bir süre için çözebilir ama sıkıntınız, probleminiz orada durdukça yeniden aynı döngünün içine düşeceksiniz. O nedenle sorunun kendisini çözmeyi öncelikle bir hale getirmemiz şart. Madde kullanımının gerçek risklerini öğrenmemiz gerekir.” şeklinde konuştu.
“MADDE BAĞIMLILARININ CEZAEVLERİNE KONMASINA KARŞIYIZ”
Bazı ülkelerde yasal değişikliklerle esrar kullanımının serbest bırakıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Sevil Atasoy, “Bu arada ‘esrar ottur, zararı yoktur’ lafının bir şehir efsanesi olduğunu bilmemiz gerekiyor. Bütün maddeler kötüye kullanıldıkları takdirde, yani tıbbi amaçlı olanlar dahi kötüye kullanıldığı takdirde beyin hasarına yol açar. Kısacası madde bağımlılığı bir beyin hastalığıdır ve tedavi edilmesi şarttır. İşte bu nedenle madde bağımlılarının cezaevlerine konmasına hararetle karşıyız. Mutlaka tedavi edilmeleri gerekir. Ama çağdaş ve bilimsel yöntemlerle tedavi edilmesi gerekir.” dedi.