AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Atatürk Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısıyla CHP'nin iddialarına yanıt verdi. Cumhurbaşkanlığı makamına giden bir CHP'li olduğu yönünde yapılan yalan haberin ardından gelişmeleri yakından takip ettiklerini söyleyen Çelik, “Hadisenin geldiği her aşama hem üzüntü verici, hem de ürkütücü sonuçlar doğuruyor. Türk siyaseti için, siyaset seviyesi için ciddi bir tehditle karşı karşıyayız. Yalan haber üzerinden yapılan, yalan siyaset hız kesmeden devam ediyor. Bu haberi yapanlar haberin arkasından çekildiler. ‘Bize bunu CHP Genel merkezinden onaylatarak bir CHP'li iletti' dediler. Arkasından CHP Genel Başkanı'nı haberin kaynağındaki adres olarak gösterdiler. Daha sonra çeşitli sözcüler açıklama yatı. Bu haber ile birlikte hedef alınan bir CHP'li siyasetçi vardı. O siyasetçi de kendisini hedef alan bu yalan siyaset zincirinin CHP Genel Merkezi tarafından üretildiğini söylüyor. Bunun hiç bir yerinde ne Cumhurbaşkanlığı makamı, ne de Ak Parti yok. Ama rakiplerini yok etmek üzere tehlikeli bir senaryo üretenlerin Cumhurbaşkanımızın makamını ve ismini işin içine karıştırarak bir hedefe ulaşmaya çalıştıkları görülüyor” diye konuştu.
“Biz sözümüzün doğruluğunun ispatı için her makamdan vazgeçebiliriz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu iddiaları net bir şekilde yalanladığına dikkat çeken AK Parti Sözcüsü Çelik, “Cumhurbaşkanımız ‘iddialarında haklıysan gerekirse Cumhurbaşkanlığından istifa ederim' diyerek kendi sözünün ahlaki doğruluğunun arkasında duracak en güçlü ifadeyi kurdu. Buna bile ‘Cumhurbaşkanlığı makamı bu şekilde ileri sürülecek makam mıdır' diyorlar. Evet. Siyasi ahlak, sözünün doğruluğuna güvenmek bu demektir. Biz sözümüzün doğruluğu ispatı için her makamdan vazgeçebiliriz. Ama siz müddeisiniz. İspat mükellefiyetine sahipsiniz. Siz bunu yapabiliyor musunuz” şeklinde konuştu.
“Adrese teslim, parti içi rekabette rakiplerini yok etmeye yönelik kirli bir senaryoyla karşı karşıyayız”
Cumhurbaşkanlığı makamını işin içine katmak için yürütülen kampanyanın devam ettiğine dikkat çeken Çelik, “Tamamen adrese teslim, parti içi rekabette rakiplerini yok etmeye yönelik kirli bir senaryoyla karşı karşıyayız. Tabi bizi CHP içindeki mücadele zerre kadar ilgilendirmiyor. Eğer Türk siyasetinin seviyesini düşünmesek şu anki CHP yönetimi kadar ideal bir rakip olamaz. Ahlak sınavından her gün daha fazla kalarak dibe batan bir grup. Eğer sadece biz iktidar olmayı hedefleyen bir hareket olsak, sadece iktidar olma kaygısıyla hareket etsek, bunlar kendi kendileri imha eden bir grup, kendi partili arkadaşlarına komplo kuran bir grup dolayısıyla bizi ne ilgilendirir bu. Kendi partilerini itibarsızlaştırma gibi bir siyasi suikaste, siyasi sabotaja imza atıyorlar. Olmayan bir iddiayı gündeme getirip olmayan bir şeyi bizim ispat etmemiz gerektiğin söyleyip arkasında diyorlar ki ‘CHP'nin iç işine karışıyorlar. CHP'nin ne içi işi ne dış işi, CHP'nin herhangi bir işi bizi ilgilendirmiyor. Ama siz Cumhurbaşkanlığı makamını işin içine karıştırdığı için size cevap verme durumunda kalıyoruz. CHP iç rekabeti bizi ilgilendirmiyor. Biz Cumhurbaşkanlığı makamına atılan iftiraya cevap veriyoruz. Ayrıca bu yalan siyaset zincirinin nereye varacağını izliyoruz” ifadelerini kullandı.
“Cumhurbaşkanımızdan özür dilemeleri gerekiyor”
Gelinen noktada meselenin CHP'ye dönük bir kumpas değil, CHP içinde üretilmiş bir kumpas olduğunun ortaya çıktığını söyleyen Çelik, “Hala özür dilemek yerine ısrar ediyorlarsa, herkes şunu görmüştür. ‘Saray bize komplo kur' diyerek Cumhurbaşkanlığı külliyesine dönük bu ifadeyi kullanan kim varsa bilin ki bu komplonun içindedir. Adres belli olmuştur. Net bir durum var. Sayın Cumhurbaşkanımızdan özür dilemeleri gerekiyor. Bu güçlü bir özür olması gerekiyor. Parti içerisinde itibarsızlaştırma çalıştıkları kim varsa, kimi hedefliyorlarsa onlardan özür dilemeleri gerekiyor Burada bir iç hesaplaşma mı olur, iç helalleşme mi olur o da bizi zerre ilgilendirmiyor” dedi.
“Literatüre girecek bir skandallar zinciri”
“'Bu komplo sarayda yazılmıştır' cümlesini kuran kim varsa bu işini içindedir” diyen Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu kadar olaya rağmen şunu araştıralım diyecekleri yerde sürekli Cumhurbaşkanlığı makamını hedef göstermek demek ki işin içinde taammüden fiilen olmak anlamına gelmektedir. Belli meseleleri örtbas etmek için sürdürülen bir şeydir. Orada kendi gelen başkanları ‘gidenler var isimlerini biliyorum' dedi. Onların sadece iftiralarına cevap veriyoruz biz. Burada ciddi bir ahlak sorunu ortaya çıkmıştır. Ahlak sınavından nasıl kalınır, biz siyasi parti yöneticileri eliyle nasıl çökertilir, bunun net bir örneğini görüyoruz. Cumhurbaşkanlığı makamını karıştırıyorlar, kendi iç rekabetlerinde çirkin senaryolarla karşı tarafı itibarsızlaştıracak işlere imza atıyorlar. Siyaset medya ilişki açısından son derece çarpık bir ilişkinin var olduğu görülüyor. Bu yukarıdan aşağıya literatüre girecek bir skandallar zinciridir”
“Cumhurbaşkanımızın iftira atan birileri ile muhatap olması mümkün değildir”
Yaşananların sadece siyasi rekabetle izah edilemeyeceğini vurgulayan Çelik, şunları söyledi:
“Bütün bu gelişmeler ortaya çıkmasın rağmen aynı zamanda ürkütücü bir aşamaya geldiğini görüyoruz. Hala ısrar ediliyor. Sivil siyasete zarar veriliyor, siyasetin temel kodlarına zarar veriliyor, siyasi ahlak tahrip ediliyor. Orada bir çete olduğunu, siyasi senaryo ürettiğini, iftira kampanyası yaptığını gösteriyor. Sonra geliyorlar Cumhurbaşkanlığı makamına iftira atarak ‘içişlerimize karışıyorlar' diyorlar. Bu sorulara cevap verecekleri yerde Cumhurbaşkanımız ile televizyona çıkmaktan bahsediyorlar. Cumhurbaşkanımızın iftira atan, siyasi senaryo üreten birileri ile herhangi bir şekilde muhatap olması mümkün değil. Zaten öylesi bir vakit israfı da söz konusu olamaz. Cumhurbaşkanımızın vaktinin ne kadar kıymetli olduğunu görüyoruz.”
CHP sözcüsü Faik Öztırak'ın “medya bu işi köpürtüyor” sözlerine de yanıt veren Çelik, “Hangi CHP'li bu haberi sızdırmıştır. Bu haber belgesi olmadan nasıl yapılmıştır, nasıl gündeme getirilmiştir. Aslından gerçek medya bu soruları sormasaydı iş söyle ilerleyecekti. Kimsenin köpürttüğü yok, CHP kendi iç dinamikleri bunu köpürtüyor. Yalan haber kaynağı olan CHP'li kimdi. Bu kimse CHP Genel Başkanı ile görüşerek mi bunu yapmıştır. Bu mesnetsiz yalan haber üzerinde yalan siyaseti kurdunuz, rakiplere iftira attınız, yalan haber çöktü, yalan siyasetin çökmesin gerekirken devam ettiniz. Son gelinen noktada bütün komplo ortaya çıkmış, utanılması gerekirken, bir adım geri çekilip bir öz eleştiri ortaya koyulması gerekirken hala yalan siyasette ısrar ediliyor. Boş meydan okumalar sürekli saray diyerek külliyeyi işaret etmeler kim bunu yapıyorsa suç itirafından başka bir şey değildir” dedi.