İş kazası sonucu gözünü kısmen kaybeden işçi, iş yerinde gerekli tedbirleri almadığı gerekçesiyle işveren aleyhine 110 bin liralık maddi, 35 bin liralık manevî tazminat davası açtı. Mahkeme kararı kısmen kabul etti.
Karar davalı şirket tarafından temyiz edilince devreye Yargıtay 21. Hukuk Dâiresi girdi. Yargıtay kararında, çalışma hayatında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi maksadıyla zaman zaman iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığının görüldüğü hatırlatıldı.
Kararda şöyle denildi:
"Gerçek ücretin ise işçinin kıdemi ve yaptığı işin özelliği ve niteliğine göre işçiye ödenmesi gereken ücret olduğu, iş yeri veyaSGK kayıtlarına geçmiş ücret olmadığı Yargıtay'ın yerleşmiş görüşlerindendir. Somut olayda hakkaniyete uygun maddi tazminatın tespiti açısından sigortalının yaptığı iş, yaşı ve kıdemi belirtilmek suretiyle TÜİK'den, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile işin yapıldığı yerdeki ilgili meslek odalarından sigortalının yaptığı işe karşılık alabileceği emsal ücretin sorularak, kazalı işçinin gerçek ücretini tereddütsüz olarak belirlenmeden ve davacının sendika üyesi olup olmadığı açıklığa kavuşturulmaksızın şahit beyanları dikkate alınarak asgari ücretin 3,75 katı üzerinden yapılan hesaba itibarla maddi tazminata hükmedilmesi hatalı olmuştur. Kararın oy birliği ile bozulmasına hükmedilmiştir."