Milli Savunma Bakanı Akar, medya temsilcilerinin sorularını cevaplandırdı. Bakan Akar: “Libya'da ateşkesin sona erdiğine yönelik açıklamaların sahada bir karşılığı yok. Ateşkesin çöktüğünü söyleyemeyiz, çok erken bir yorum olur” dedi. Akar özetle şunları da söyledi:
LİBYA'YA SEYİRCİ KALMAMIZ SÖZ KONUSU DEĞİL
Libya'da bizim bir geçmişimiz var. Kültürel birliğimiz söz konusu. Eski günlerden kalma Türk asıllı önemli bir nüfus var. Bazı ülkeler binlerce kilometreden gelip müdahil oluyorlar. Libya bizim denizden sınırdaşımız. Burnumuzun dibi. Afrika ülkeleri dahil müdahil olmuş. Biz BM'yi referans alıyoruz. BM tarafından tanınan bir hükümet. En azından fikren yanında yer alıyoruz. Bu nedenle bizim orada neden bulunduğumuz sorusu havada kalıyor. Bizim buraya seyirci kalmamız söz konusu değil.
İmzalanan muhtıra güvenlik askeri işbirliği ile alakalı. Burada personelimiz var, eğitim veriyorlar oradaki karar vericilere danışmanlık yapıyorlar. Bu tamamen askeri eğitim işbirliği bizim 76 ülkeyle böyle anlaşmamız var. BMGK'nın tanıdığı Serrac hükümetinden Cumhurbaşkanımıza davet geldi. Değerlendirildi, Meclis'ten yetki istendi, tezkere çıktı. Bu elimizde. İlgili bakanlıklar ve kurumlarla görüşüyoruz. Şuna göre faaliyetleri sürdürüyoruz.
- Mutabakat muhtırasında savunma güvenlik işbirliği ofisi kuruluyor. Libya hükümetinin askeri ihtiyaçları neyse buna dönük işbirliği oluşturuluyor. Oradaki birliğin ismi “Libya Eğitim Ve İşbirliği Timi.
-Libya'nın yönetimi egemen ve bağımsızdır. Kendilerinin parası var, istedikleri silahlar varsa alabilirler.
MUHATABIMIZ HAFTER DEĞİL RUSLAR
Ateşkes için önder olalım dedik. Moskova'ya gittik. Hem Rus hem Serrac tarafıyla konuştuk. Onlar imzaladılar. Metinlerde bir tartışma yok. Hafter tarafının zaman istediği bu nedenle ikna olduğu söyleniyor. Ateşkesi tanımadıkları yönünde bir açıklama geldi. Bunun sahada karşılığı yok.
Sosyal medyada çıkan önü sonu belli olmayan bir tweet. Hafterin de kendine göre bir mekanizması var sözcüsü vs. Onlarda böyle bir açıklama yok. Bu konuda bize muhatap Ruslardır.
BERLİN'DEN SONUÇ ÇIKACAĞIIN DÜŞÜNÜYORUZ
Trump hariç liderler 19 Ocak'ta Berlin'de bir araya gelecek. Hafter ve Serraç da orada olacak. Sonuç çıkabilecektir diye düşünüyoruz. Türkiye'nin Rusya ile birlikte olayı domine etmesi bazıları tarafından hoş karşılanmadı tahmin ediyoruz. Hafter'e bir şeyler fısıldadılar. Hem koparmadı bağlantıyı hem imzalamadı.
HAFTER İMZALAMAZSA LİBYALI KARDEŞLERİMİZE DESTEK VERİRİZ
Hafter'in imzalamaması durumunda, en kötü senaryoya Libya'yı kardeşlerimiz mücadelelerine sürdüreceklerdir. Biz de desteği sağlamaya devam ederiz. Libya'da Rusların Wagner'i, BAE güçleri hatta Fransa'nın olduğu söyleniyor. Biz de oradaki varlığımızla günün birinde onlarla karşı karşıya gelir miyiz? Gelmek istemeyiz. Onlar da istemez sanırım.
İDLİB'DE GÜVENLİ ALAN OLUŞTURMAK İSTİYORUZ
Sınırımızdaki insan sayısı 600 bine dayandı onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Soçi mutabakatından sonra rejim sözünde durmadı. Mülteci durumuna düşen İdlibli kardeşlerimiz hükümet kontrolünde bir alana gitmek istemiyorlar biz de Rusya ile konuşalım ‘bir güvenli alan oluşturalım' diye düşünüyoruz.
Bizim oradaki gözlem noktalarından çekilmemiz söz konusu değil. Oradayız. ‘Ölürsem şehit, kalırsam gazi' anlayışında görev yapıyor arkadaşlar. Gözlem ve raporlarımız sürecek
İRAN-ABD ARASINDAKİ TANSİYON DÜŞÜYOR
Kasım Süleymaniye operasyon sonrası bölgede tansiyon yükseldi. İki taraf da duygusallık geçtikten sonra aklıselim davranmanın doğru olduğunu düşündüler biz de muhataplarımıza sükunet tavsiye ettik. Şu anda ivme de sükunet ve istikrara döndüğü yönünde. Tansiyonun düşmekte olduğunu değerlendiriyoruz ve telkin ediyoruz. Dün (önceki gün) yine NATO unsurlarının bulunduğu bölgeye füze saldırısı oldu can kaybı yok. Tamamen kamuoyu baskısı ve duygusallık olarak görüyoruz.
IRAK'TA İSTİKRAR OLMASI BİZİM LEHİMİZE
Iraklı kardeşlerimiz ile temasımız sürüyor onlar da tansiyonun düşmesini istiyorlar. Irak'ta istikrar olmazı bizim lehimize. Irak'taki askeri varlığımız konusunda onların hassasiyetine saygı gösteriyoruz kamuoyu önünde rencide olmamaları için dikkat ediyoruz. Irak'la işbirliğinden memnunuz.
S400'LER NİSAN YA DA MAYIS'TA TAM AKTİVE OLACAK
S400 eğitim süreci ve kurulum çalışmaları devam ediyor. Gerçekten ilkeli olma meselesi bu. Cumhurbaşkanımız ne açıkladıysa faaliyetlerimiz planlı sürüyor. Nisan ya da mayısta tam aktive olacak. ABD, Patriot için ‘hayır' dedi, S400 aldık. Geldik F35'lere. Devlet olarak 1.4 milyar dolar taksitini ödedik. Diyorsunuz ki ‘bunu almayın'. Biz ortağız orada. ‘S400 alırsanız F35 vermeyiz' diye bir madde var mı, yok. Bu tür çözüm odaklı girişimlerde bizimle birlikte olmazsanız bizim de başka arayışlara girmemiz en doğal hakkımız, bu nereye gider bilemem. Suriye'de S400 var yanı başında İsrail'de F35 uçuyor.
NATO'NUN BİZE KARŞI SORUMLULUKLARINI HATIRLATIYORUZ
NATO'daki faaliyetlerimiz ve operasyonlara desteğimiz sürüyor. NATO ülkelerinin bize karşı sorumluluklarını da hatırlıyoruz. GSYH'nin yüzde ikisini NATO'ya aktarma taahhüdümüzü en hızlı yerine getiren ülkeyiz. AB hedeflerinden de vazgeçmiş değiliz. Türkiye Cumhuriyeti devleti egemen ve bağımsızdır bu da anlaşılmalı. Menfaatleri çerçevesinde her şeyi yapar. Hatır gönül için asıl milletin hak menfaatlerini göz ardı etmeyiz
TACİZLER DEVAM EDERSE C VE D PLANLARIMIZ VAR
ABD'ye her fırsatta, YPG'ye verdikleri destekten duyduğumuz rahatsızlığı ilettik ve onlara müsaade etmeyeceğimizi söyledik. Sonra ABD ile beraber çalışma noktasına gelindi. TSK unsurları girer girmez bunlar konuşuldu. Vardığımız mutabakatların araziye yansımadığı görüldü. 49 gün onlarla birlikte çalıştık. YPG tahkimata devam etti, paçavralar asılıydı. Türkiye çok ilkeli ve tutarlı. ‘Öyle mi?' dedi ve 9 ekimde harekâtı yaptı. YPG eşittir PKK bunun aksini kabul etmeyiz. Bunu kabul etme noktasına geldiler. Alan içinde terörist varlığı, bir topluluk halinde olmasa da bombalı motosiklet ve intihar bombacısı gibi münferit sızmalar oluyor. Bazıları yakalandı. Fırat'ın Doğusu-Batısı meselesinde her ne kadar terörist varlığı azalsa da burada onların varlığı var, her seferinde Rus muhataplarımıza Barış Pınarı bölgesindeki durumu iletiyoruz. ‘Barış Pınar'ı bölgesinde ne oluyor?' diyorsanız orada normalleşme oluyor. Hristiyanlar kiliselerine gidiyorlar. Barış Pınar'ı bölgesine 150 bin Suriyeli gönüllü onurlu ve güvenli şekilde köylerine döndü. İngiliz Gallup bölgede araştırma yaptı. TSK'nın Barış Pınar'ı operasyonuna destek yüzde 50'den fazla. Barış Pınar'ı Harekatı kapsamında Rusya ile 23 ortak devriye oldu. Başlangıçtaki tepkilerin teröristler tarafından kurgu olduğu ortaya çıktı. M4 otoyolunda da Ruslarla 14 devriyemiz oldu. Tacizler devam eder ve Ruslarla çözüm olmazsa onun da c ve d planları var.
ÖNEMLİ OLAN TÜRKİYE'NİN MENFAATİ
Suriye konusunda ilgili kişi ve kurum kimse ülkemizin hak ve menfaatleri konusunda konuşmalar yapıldı yapılmaya devam edilecek. Önemli olan ülkemizin yüksek menfaatleri.
YANLIŞ YAPANA HESABI SORULUYOR
Suriye Milli Ordusu, başında Abdurrahman Mustafa'nın olduğu Suriye Geçici Hükümetinin kontrolünde. Bunlar kendi toprakları için mücadele ediyorlar. Mahkemeleri var. Orada başıboş bir grup olarak takdim ediliyorlar. Operasyonlarda bireysel bazı yanlışlar varsa hesabı soruluyor.
KATAR'DAN NE KÖTÜLÜK GÖRDÜNÜZ?
Prototip çalışması Otokar tarafından yapıldı. İhaleye üç firma girdi BMC kazandı. Diğer firmalar kazansaydı BMC'ye sağladığımız şartları sağlamak zorundaydık. BMC kendi fabrikasının zaten temellerini attı. O zamana kadar, o fabrika faaliyete geçene kadar bu fabrikanın imkanlarından yararlanarak bu tank paleti yapma çalışmaları sürüyor. Özlük haklar konusunda herhangi bir kayıp yok. Orada tank yapılmıyor tank paleti yapılıyor. ‘Orada zaten tank yapılıyor niye ihale ediyorsunuz' diyorlar yanlış. Bilinmiyor. Mülkiyet tamamen milli savunma bakanlığında, kontrol bizde. Bizim amacımız tank yapmak ve ihraç durumuna gelmek. On seneden beri devam eden bir çalışma. Gidin diğer savunma sanayi şirketlerine bakın yabancısı yerlisi yok. Kontrol bizde. Sermaye gelmiş, Katarlılar girmişler. Katar'ın ne kötülüğünü gördünüz? Katar sermayesinde ne var? Yatırım demiyor musunuz? Adamlar yatırım yaptılar. Hani sermayenin rengi yoktu. M60 ve Altay ne kadar modernize edersek edelim onların hakkı ABD ve Almanlara ait. Biz diyoruz ki ‘Kendi özgün silahımızı yapalım.' Biz motorunu vs bulduk yaptık ama satamıyoruz çünkü son kullanıcı belgesi vermiyorlar. O yüzden bizim bu tankları yapmamız lazım...
HİÇBİR HAİNİN BU ŞANLI ÜNİFORMAYI GİYMESİNE İZİN VERMEYİZ
15 Temmuz'da biz büyük zarar gördük. 15 Temmuz sonrası FETÖ tarzı üç dört sabotaj daha oldu.
Yeni bilgi belge çıktıkça ilk günkü tempoda mücadelemiz sürecek. Diğer kurumlarla mukayese yapmıyoruz. Bizim ilkelerimiz belli bu tarzda mücadelemiz sürüyor. FETÖ nedeni ile görevden uzaklaştırmaları mahkeme kararı ile yapıyoruz. Bir de bazı duyumlar var. Bunun için zaman var ama görevde kalmaları da uygun olmadığı için geçici uzaklaştırıyoruz. İstihbarat adliye çalışması yapılıyor bunun sonucunda ya aklanıyor ya cezasını alıyor. Bin 937 kişi geçici uzaklaştırıldı. 23 bin 324 kişiye işlem yapıldı. 416 kişi aklanıp geri döndü. TSK olarak hiç bir hainin bu şanlı üniformayı giymesine müsaade etmeyeceğiz
YEDEK SUBAYLIĞA ÇOK FAZLA TALEP VAR
Haziranda çıkardığımız kanunun iyi olup olmadığını gidin YÖK başkanına sorun. Doktoralar filan dramatik şekilde düştü. Onlar çünkü ‘askerlik gelmesin' diye yapıyorlardı. Çok değerli hizmetler yapan yüksek okul mezunları vardı. Bunlar sırf askerlik halletmek için dört yıllık okullara gidiyordu. Bunda da azalma oldu. Yedek astsubaylık koyduk, ihtiyaçtan çok fazla talep var. Çok talep gördü. İlgili üniversiteye gidip lisans eğitimi almalarına ihtiyaç kalmadı. Celp sayısı arttığı için eskisinden fazla yükümlümüz var sorun yaşanmadı.