Çalıştaya Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er’in yanı sıra Malatya Vali Yardımcısı Abdulselam Bıçak, Darende Belediye Başkanı Alican Bozkurt, Kale Belediye Başkanı İhsan Özbay, Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Erdem, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcıları, Daire Başkanları, Yeşilyurt ve Battalgazi Belediye Başkan Yardımcıları ile paydaş kurum ve kuruluşların temsilcileri ve akademisyenler katıldı.
Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Salih Uzun, “İklim değişikliklerini incelediğimiz zaman özellikle sanayi devriminden günümüze kadar olan süre zarfında dünyanın ısısı yaklaşık 1,5 derece artış gösterdi. Buna bağlı olarak iklimde değişiklikler meydana geldi ve günümüzdeki kuralık, sel baskınları buna bağlı olarak da zorunlu göçler başladı. Dünyanın bazı bölgelerinde ise kıtlık ve açlık sorunları oluştu. Kısaca yaptığımız zararlı faaliyetler sonucunda dünyamızı yaşanmaz hale getirdik. Bilindiği üzere 6 Şubat depremleri yaşanmadan önce uzmanlar uyarıda bulunmuştu. Aynı şekilde uzmanlar, iklim değişikliği ve küresel ısınma ile alakalı da bizlere ciddi uyarılarda bulunuyorlar. Bizler, uzmanların uyardığı konuları dikkate almazsak, depremlerde yaşadığımız sıkıntılar gibi çevre alakalı da sıkıntıları yaşayacağız. Belki depremin etkileri birkaç yıl sürebiliyor ama iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden kurtulmak yüzlerce yılı bulabiliyor” dedi.
İklim değişikliği ile mücadelenin uluslararası boyuttan çıktığını ve yerel boyutlara kadar ulaştığının altını çizen Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er ise bu konuda yerel yönetimlere önemli sorumlulukların düştüğünü belirtti. Başkan Er konuşmasında, “6 Şubat depremiyle büyük bir çöküntü yaşadık. Deprem içinde bulunduğumuz coğrafyanın acı bir gerçeği. Onun meydana gelmesini hiçbirimiz engelleyemeyiz, ancak daha az hasarla nasıl atlatabiliriz, onun için nasıl önlemler alabiliriz, bununla ilgili neler yapabiliriz bunlar bizim elimizde olan şeylerdir. Depreme dayanıklı şehirler inşa edebiliriz, can kaybının az olması için önlemler alabiliriz; ama iklim değişikliği için ne yapabiliriz onu etraflıca düşünmemiz lazım. Dünya çapında en önemli tehdit olan küresel ısınma ve iklim değişikliği, insanlığın karşı karşıya olduğu en ciddi felaketlerden biri. Özellikle Sanayi Devrimi sonrasında hızla artan sanayileşme, fosil yakıtların yoğun kullanımı ve doğayı yok edercesine süren bu yaşam biçimi, bugün bizi kaçınılmaz bir sona doğru götürüyor. Atmosferi bir örtü gibi saran sera gazlarının yoğunluğu arttıkça, dünyanın ısı dengesi bozuluyor ve daha sıcak bir gezegende yaşamak zorunda kalıyoruz. Küresel ısınmanın etkilerini hepimiz günlük hayatta hissediyoruz; her gün televizyon ve sosyal medyada iklim kaynaklı felaketler nedeniyle hayatını kaybeden insanların haberlerini okuyoruz. İklim değişikliği, doğal afetlerin şiddetini, sıklığını ve süresini artırırken, bizler bu yeni ve tehlikeli afet silsilesine karşı dirençli şehirler inşa etmek zorundayız" dedi.
Çalıştayda ayrıca iklim değişikliğinin ülke ve dünya üzerindeki olumsuz etkileri hakkında bir sunum gerçekleştiren İstanbul Aydın Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Sınağ, katılımcılara ‘2050’ye Doğru Malatya’da İklim Değişikliği Senaryoları, Önümüzdeki 50 Yılda Dünyanın Karşı Karşıya Olduğu 10 Temel Sorun, Küresel Isınma ve İklim Krizi Nedenleri, Fosil Yakıtlara Bağımlılık, Dünyada Kişi Başına Düşen Karbondioksit Emisyonu’ gibi konular hakkında bilgilendirmelerde bulundu.