Şehir hastanelerinin eleştirilere rağmen gerekliliğini bu salgınla beraber kanıtladığını söyleyen Kayseri Şehir Hastanesi Başhekim Yardımcısı Uzman Doktor Abdullah Gür, “İçinde bulunduğumuz küresel salgında şehir hastanelerinin önemi, çok açık bir şekilde öne çıkmış oldu. Şehir hastaneleri ilk yapıldığı dönemde çok eleştiri aldı bu kadar büyük yapılara ne gerek var gibi. Aslında yaşamış olduğumuz küresel pandemi durumunda da, şehir hastaneleri kendisinin gerekliliğini ortaya koymuş oldu. Bizler şehir hastaneleri olarak çok geniş kapasiteye sahibiz. Kayseri Şehir Hastanesi bin 603 yatak kapasiteli ve bunların içerisinde de 263 yoğun bakım yatağımız mevcut. Küresel salgında önemli olan insanlara sağlık hizmeti verebilmek ve birçoğunun yoğun bakım ihtiyacı olduğunda bunları yoğun bakıma yatırıp tedavi edebilmek. Bugün Avrupa ülkelerini görüyoruz hastane, yatak ve yoğun bakım yatağı sayısında yetersizlikten dolayı birçok sıkıntı yaşadılar. Oysa bizim ülkemizde özelikle şehir hastanelerinin sağlık sektörüne katılması ile yoğun bakım kapasitelerinde çok büyük yol kat ettik. Sadece Kayseri Şehir Hastanesinde bulunan yoğun bakım yatak kapasitemiz, Avrupa'nın bir şehrindeki hastanenin yatak sayısına eşit. Örneğin Fransa'da bir hastanenin toplam yatağı 300 adettir ama bizim sadece yoğun bakım yatak kapasitemiz 300 adettir. Normalde yatırabileceğimiz hasta sayısı bin 610 civarında ama pandemi durumunda ola ki zor durumda kaldık, biz bu sayıyı çok daha arttırabiliriz. Aynı anda insanlara pandemi halinde verdiğimiz hizmetin boyutu hakikaten tahmin edilebilenin de ötesinde. 263 yatak kapasitesi istenilirse çok rahat genişletilebilir çünkü biz bir odamızda bir kişi yatırıyoruz. Birçok ülkede bir odada 5 kişiye kadar arena tipi dediğimiz odalarda daha fazla sayıda hastalar yatabiliyor. Gerekirse biz bu kapasitemizi 450'ye kadar çıkarabiliriz. Biz pandemi sürecinde iyi ki şehir hastaneleri yapılmış diyoruz” dedi.
"Olası bir durumda farklı planlarımız da var"
Türkiye'nin yatak sayısında dünyanın önde olan ülkelerinden biri olduğunu belirten Abdullah Gür, “Diyelim ki biz hastanemizin son rakamına ulaştık, bizim B planımız da, C planımız da mevcut. Bugün aşırı sayıda pandemiden etkilenmiş olan insanlara hizmet verilmekte. İtalya'nın, Fransa'nın durumunu hepimiz görüyoruz ama biz umut ve tahmin ediyoruz ki biz o duruma düşmeyeceğiz. Şehir hastanelerinin hem teknolojik donanımları, hem fiziki yapıları, hem personel sayısı olarak düşünün sadece biz Kayseri Şehir Hastanesi olarak 6 bin çalışanız. Yani küçük bir ilçenin nüfusu kadar ve bunun sadece 2 bini hekim hemşire kadrosu. Geriye kalan diğer personellerimiz ki bunlar çok önemli personellerimiz ile burada hizmet veriyoruz. Bizim 1 yılda hizmet verdiğimiz hasta insan sayısı 3 buçuk milyon. 1 yılda ameliyat yaptığımız hasta sayısı basit rakamlarla 90 bin ve 1 yılda yoğun bakımda tedavi ettiğimiz insan sayısı da 90 bin. Şunu da belirtmekte fayda var, diğer ülkelere kıyasladığımızda Çin'in 100 bin kişiye düşen yoğun bakım yatak sayısı 4 yataktır, İtalya'da bu 13 yataktır, Fransa'da 12, Almanya'da 29, Amerika'da 35'dir ama Türkiye'de 40'dır. Genel anlamda hastane yatak sayılarında ise dünyada en önde olan ülkelerden biriyiz” ifadelerini kullandı.
"Virüs çıktığı ilk anından beri takip ediliyor"
Abdullah Gür, korona virüsün çıktığı günden beri takip edilerek pandemi planı hazırlandığını söyleyerek, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Çin'de ilk vaka çıktıktan sonra bilim insanlarımız bunu takip etmeye başladı. Bunun küresel bir salgın haline dönüşeceğini anladığımız an, Sağlık Bakanlığımız hızlı bir refleks ile bütün tedbirlerini aldı ve bizlere de bu konuda gerekeni yapmamız için talimatları gönderdi. Biz hastanemize bu salgın geldiğinde nasıl karşılayacağız, nerede muayene edeceğiz, diğer insanlara bulaşmasını nasıl engelleyeceğiz, ne şekilde tedbirler alacağız gibi hastalar için farklı bir güzergah çizildi. Biz Ocak ayından beri bu çalışmaların içerisindeyiz. Ayrıca tıbbi ekipmanlar ve malzemeler konusunda ne eksiklikler yaşarız diye düşündük ve bunların hepsi ile ilgili gerekli hazırlıklarımızı yaptık. Personel hazırlığı konusunda da personeli yormadan kimi nerede çalıştırabiliriz diye bunların planlarını yaptık. Buna pandemi planı diyoruz. Normal şartlarda sağlıkçılar buna hep hazırdır ama biz de bazı eklemelerle buna hazır duruma geldik.”
Yurt dışından gelen ameliyat taleplerinin Kayseri Şehir Hastanesi'nde başarılı bir şekilde yapıldığını belirten Gür, “Sağlık Turizmi denilen bir olay var ve ben yurtdışı için konuşmak istiyorum burada. Şehir hastanelerinin yapılmasındaki bir amaç da sağlık turizminde tam anlamıyla hizmet verebilmek. Elbette ki şehir hastanelerine yurtdışından birçok alanda başvuru oldu. Özellikle plastik cerrahi, özelleşmiş göz ameliyatlarında olsun o kadar çok rağbet var ki bu konuda, şehir hastaneleri açıldıktan sonra bu sayı artmış durumda. Bunun dışında sayamayacağımız birçok tedavi modelleri var ve bunlar için hizmet almaya yurtdışından gelen insanlarımız var. Yurtiçinde de etkisi şöyle oldu, şehir hastanelerinin perifer hastanelere göre hem özelleşmiş tıbbi hizmetleri, hem donanımları hem de konforlarıyla cazibe merkezi haline geldi. Tabii ki yurtiçinde de bundan dolayı çok fazla talep var. Çok fazla sayıda başvuru bulunmakta ve biz bu ameliyatları Kayseri şehir Hastanesi olarak başarıyla gerçekleştiriyoruz” dedi.