Dağ başında elektrik ve suyu olmayan naylon çadırda yaşamanın fiziki olarak zorlukları olduğunu ancak insanlardan uzak yaşadığı 5 yıldır kafasının daha rahat olduğunu belirten Davut Günel'in tek isteği geceleri yaşadığı yeri aydınlatacak bir lamba. Ömrünün geri kalan kısmını dağlarda geçirmeye karar verdiğini belirten yalnız adam bu hayatı kendisinin seçtiğini belirterek, “Güvendiğim dağlara kar yağınca herkesten uzaklaşmaya karar verdim. Herkes bana acısa da ben hayatımdan memnunum” dedi.
Bir zamanlar köyün en varlıklı ailesinin oğlu olduğunu ancak insanoğlunun hayatta ne ile karşılaşacağını bilemediğini belirten Davut Günel, “Efeciklerin oğlu olarak 1969 yılında dünyaya geldim. 89 yılında askere gittim, ancak teskere almadan rahatsızlığımdan dolayı askerden geldim. Annem-babam hayatta iken köyümde yaşamaya devam ettim. Annem babam ölünce Köşk'te yaşamaya başladım. Bu süreçte ne kadar güvendiğim insan varsa zararı hep onlardan gördüm. Hal böyle olunca fani dünyada kimseyi kırmamak için dağlara çıktım. Atalarımdan kalan bu yere naylon çadır kurdum. Yaklaşık 5 yıldır yaz kış bu çadırda yaşıyorum. Fiziki olarak yaşam koşullarım çok kötü ama manevi olarak artık rahatım” diye konuştu.
Son 5 yıldır hayatını adeta Robinson Crusoe gibi sürdürüdüğünü belirten Davut Günel, zaman zaman belediyeler yemek gönderiyor. Karnımı bir şekilde ot çöp ne buldum doyuruyorum. Yemek yapacak bir şey bulursam odun ateşinde pişirip yiyorum. Çok ilkel bir yaşantım olsa da bu hayatı kendim seçtiğim için kimseden ne bir şey istiyorum ne de şikayetçiyim” diyerek kimsenin kimseye çok fazla güvenmemesini istedi.