Exitium – Yok Oluş sergisiyle iklim krizine çarpıcı bakış

Konyaaltı Sahili’nde su seviyesinin yükselmesiyle kıyıların tahribatı, gelecekte yaşanabilecek ekolojik tehlikeleri gözler önüne sererken; Side Apollon Tapınağı’nın dev dalgalarla yıkıma uğrayışı, kültürel mirasların tehdit altında olduğunu vurguladı. Falez sahil bandında ise insan etkisinin ve doğanın şiddetli tepkisinin dramatik bir anlatımı sunuldu.

SANAT VE DÖNÜŞÜM ATÖLYELERİ

Çalıştayda yalnızca “Exitium – Yok Oluş” sergisi değil, farklı sanatçıların dönüşüm ve sürdürülebilirlik temalı çalışmaları da dikkat çekti. Küratörlüğünü Sevda Kesim’in üstlendiği “Kabuksal Döngü” sergisinde, çekirdek, nar, yumurta kabuğu gibi doğal malzemelerle insan müdahalesinin değiştiremediği yerkabuğuna vurgu yapıldı. Bağımsız Sanat Hareketi sanatçıları ise atıklardan hazırladıkları dekoratif ürünlerle “Gazoz Ağacı” ve “Atık Atölyeleri” sergileriyle çevre bilincine dikkat çekti. Çalıştaya, Antalya Çağdaş Eğitim ve Kültür Vakfı (ANTÇEV), TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi ve Çevre Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Derneği de (GENÇ ÇETADER) atölye çalışmalarıyla destek verdi.

2050’YE DOĞRU ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Çalıştayın bilimsel oturumlarında, iklim krizine karşı çözüm yolları tartışıldı. Katılımcılar, su kıtlığı, doğal afetler ve enerji krizi gibi konulara dikkat çekerken yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek, deniz suyu arıtma sistemlerini geliştirmek, tarımda yeni gübreleme ve sulama teknikleri uygulamak, atıkların geri dönüşümünü yaygınlaştırmak, ağaçlandırma ve balkon bahçeciliğini desteklemek, toplumu enerji ve su tasarrufuna teşvik etmek, karbon ve sera gazı salınımını azaltmaya yönelik projeler geliştirmek gibi öneriler öne çıktı.