Hasadın başladığı bu günlerde kadınlar kocalarına da yardım ederek örnek bir dayanışma sergiliyor.
Ulukale köyünde üretilen tescilli Ulukale Dut'unun hasadı başladı. Coğrafi işaretli, organik ve tescilli Ulukale Dut`un h
Her tarafı dut bahçeleriyle kaplı Ulukale köyünde, yaklaşık 2 bin dekar alanda yılda ortalama 400 ton dut üretildiği kaydedildi.asadıyla birlikte hem çerezlik olarak kurutulma, hem de bu duttan pekmez yapılmasına da başlandı.
Hasat sonunda tüccarlar tarafından alınan dut, Türkiye'nin dışında Hollanda, Almanya, Belçika, Fransa ve Amerika gibi birçok ülkeye ihraç ediliyor.
Çekirdeksiz organik olan tescilli tut ve tut pekmezine korona virüsten sonra talebin arttığı belirtilen üreticiler bu yıl verimin iyi olduğunu aktardı.
Dut yetiştirmenin çocuk yetiştirmek gibi olduğunu belirten köy muhtarı ve aynı zamanda üretici Bayram Aydın, “Köyümüzün dünyaca meşhur dutu 2 bin dekarlık alanda ortalama 400 ton yetiştirilmektedir. Bu dutumuz, Türkiye geneline yayıldıktan sonra Avrupa ve Asya ülkelerine ihraç edilmektedir. Dutumuz Avrupa'nın birçok ülkeleri başta olmak üzere Almanya, Belçika, İspanya ve Amerika'ya kadar gitmektedir. Dutumuz coğrafi işaretleme almış, organik tescilli bir markadır. Dut yetiştiriciliği çocuk yetiştirmek gibidir. Yılın 12 ayı ilgi ister. Çapalanması, ayıklanması ve temizlenmesi büyük emek gerektiriyor. Ayrıca kadınlarımızda bizimle birlikte birçok emek veriyor" dedi.
Korona virüsten sonra dut ve dut pekmezimize ilgi çok artığını dile getiren Aydın, dut ve duy pekmezini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da göndermek istediklerini söyledi.
Dut üretiminde kadınlar olarak kendilerinin de büyük emek harcadıklarını ve aile ve ülke ekonomisine katkı sunmanın kendilerini mutlu ettiğini ifade eden üretici kadınlardan Nezaket Özçelik ise, “Köyümüzde dut işiyle uğraşıyoruz. Şu anda dutumuzun satışı için hazırlık olan hasat mevsimindeyiz. Dutumuz dünyaca tescilli, Ulukale dutu, pekmezi ve pestili ile meşhur. Korona virüs ile ilgili pekmezimiz çok revaçta. Herkesin bunu kullanmasını istiyoruz. Çok hijyenik şekilde yapılıyor. Hiçbir katkı kesinlikle kullanılmamaktadır" ifadelerini kullandı.
Köyün kadınları olarak ekonomiye katkı sunduklarını anımsatan Özçelik, "Biz hiçbir zaman kadınlar olarak ekonominin ve üretimin dışında kalmadık. Erkeklerimiz çalışsın, biz evde oturalım gibi bir düşüncede değiliz. Erkeklerimizin yanında her zaman çalıştık. Biz çalıştığımız için de mutluyuz. Üretmek her zaman için iyidir. Tüketmek kolay ama üretmek zordur. Biz onun için üretici olmaya çalışıyoruz. Köyümüzde okuma oranı çok yüksek. Okuyanı da köyüne gelir, okumayanı da köyümüze gelir. Ürünümüz ve gelirimiz çok güzeldir. Buradan kadınlara çağrım, mutlaka üretime destek olsunlar. Evde oturmakla olmaz bu işler. Her kes çalışsın bu ülkeye bir fayda sağlasın. Ülke ekonomisine katkısı olsun. Bunu istiyorum kadınlarımızdan, bunun yanında da kız çocuklarımızı okutalım” diyerek sözlerini tamamladı.