Doğu Akdeniz ‘de Türkiye'yi devre dışı bırakmaya çalışan Yunanistan, Rum Yönetimi, Mısır ve İsrail, Türkiye ve Libya arasında imzalanan deniz yetki sınırlandırma mutabakatı ile şoka uğradı. Ankara'nın bölgedeki tüm oyunları sıfırlayan hamlesinin perde arkasında Millî Savunma Bakanı Hulûsi Akar'ın olağanüstü çabalarının olduğu öğrenildi. İşte Bakan Akar'ın ilmek ilmek dokuduğu ve Türkiye'yi Doğu Akdeniz'de güçlendiren Libya mutabakatına varan süreç:
1- Mutabakatın ilk adımı, Ekim 2009 Millî Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından bir an önce Libya tarafına münhasır ekonomik bölgesi (MEB) anlaşma teklifinin götürülmesinin uygun olacağını belirtmesi ile atıldı.
2- Cumhurbaşkanı Erdoğan başbakan iken 29 Kasım 2010'da Libya'yı ziyaretinde iki ülke arasındaki deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına yönelik hazırlanan haritalar, Libyalı muhataplara verildi. Ancak Libya'da yaşanan iç karışıklıklar sebebiyle arzu edilen ilerleme sağlanamadı.
3- Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatları ile Dışişleri Bakanlığının 20 Ocak 2011 yazısı ile konu hakkında görüşmeler yapılmasında mutabık kalındığı Libya makamlarına iletildi.
4- Haziran 2016'da Dışişleri Bakanı ve Genelkurmay Başkanı'nın katılımı ile yapılan Yunanistan'dan kaynaklanan Ege ve Doğu Akdeniz sorunlarına yönelik koordinasyon toplantısında Libya ile deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına yönelik konular görüşüldü ve kabul edildi.
5- Dışişleri Bakanlığının 2018'deki yazısında “Ulusal Mutabakat Hükûmeti'ne bağlı askerî yetkililerle yapacağımız temaslarda deniz yetki alanları sınırlandırılmasının da tedrici olarak gündeme getirilebileceği” ifade edildi.
6- 5 Kasım 2018'e gelindiğinde Erdoğan'ın talimatı üzerine, Akar, Libya'ya ziyaret gerçekleştirdi. Bakan Akar, Türkiye ile 2010 yılında yarım kalan deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına yönelik görüşmelerin tamamlanması çağrısında bulundu.
7- 13 Aralık 2018 tarihinde Libya Devlet Konseyi Başkanı 2. Yardımcısı Fawzi Abdullah başkanlığındaki heyet, Türkiye'yi ziyaret etti. Görüşmelerde Libya ile deniz yetki alanlarının sınırlarının belirlenmesi hususları ele alındı.
8- 24 Nisan 2019'da Ege ve Doğu Akdeniz Meseleleri Konusunda Dışişleri Bakanlığı ve Millî Savunma Bakanlığı heyetleri arasındaki görüşmede konu gündeme geldi. Dışişleri Bakanlığı da Libya ile anlaşma imzalanması gerektiği yönünde Milli Savunma Bakanlığı tezleri hakkında uygun kanaat belirtildi.
9- MGK'nın 30 Temmuz 2019'deki toplantısında Milli Savunma Bakanlığı tarafından Türkiye ile Libya arasında deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına yönelik ivedilikle MEB antlaşması yapılması gerektiği belirtildi. Teklif, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından uygun görüldü.
10- 27 Eylül 2019'da Cumhurbaşkanı Erdoğan talimatı üzerine, Bakan Akar'ın, Libya İçişleri Bakanı Başaga ile yaptığı görüşmelerde antlaşma konusunda Libya tarafından ilgili personelin Türkiye'ye gönderilerek çalışmalara başlanmasında mutabık kalındı.
11- 7 Kasım 2019'daki toplantıların ardından nihai hâle getirilen Türkiye ve Libya Arasında Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Mutabakat Muhtırası metninin İngilizce, Türkçe ve Arapça metinleri ile Millî Savunma Bakanı için imza yetki talebi yazısının Dışişleri Bakanlığına gönderilmesi kararlaştırıldı.
12- 19 Kasım 2019'da anlaşmaya yönelik Millî Savunma Bakanlığında icra edilen görüşmelerde Libya heyeti, Türk tarafı ile aynı bakış açısına sahip olduklarını ve anlaşmaya olumlu baktıklarını, mutabakat muhtırasının her iki ülke yararına olacağını beyan ederek toplantı tutanağı imzaladı.
13- Takvimler 27 Kasım 2019'u gösterdiğinde ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya Ulusal Mutabakat Hükûmeti Başkanlık Konseyi Başkanı Fayez es-Sarrac ile Dolmabahçe Ofisinde “Güvenlik ve Askerî İş Birliği Mutabakat Muhtırası” ile iki ülkenin uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarının muhafazasını hedefleyen “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırasını imzaladı.
ANLAŞMA JET HIZIYLA TBMM'DE ONAYLANDI
Selçuk Böke ANKARA
Komisyon Başkanı Volkan Bozkır, konunun aciliyetine binaen TBMM Danışma Kurulunun aldığı kararla kanun teklifinin 48 saat beklemeden komisyonda görüşülmesinin uygun bulunduğunu belirterek “Tüm parti gruplarına ve komisyonumuzun değerli üyelerine ülkemizin çıkarları ve güvenliği için bu çok önemli konuda gösterdikleri birlik ve beraberlik için komisyonumuz adına içten teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran da Meclis'in Libya ile mutabakat muhtırasını sahiplenme iradesine müteşekkir olduklarını dile getirerek, “Uluslararası hukuktan kaynaklanan gerek Uluslararası Adalet Divanı içtihatları, gerekse BM Deniz Hukuku Sözleşmesi'nden kaynaklanan haklarımızın sonuna kadar takipçisi olacağız” diye konuştu.
Doğu Akdeniz'deki dengeleri değiştiren anlaşma, daha sonra TBMM Genel Kurul'unda görüşüldü. AK Parti, MHP, CHP ve İYİ Parti'lilerin 293 kabul oyuyla mutabakat onaylandı. 13 milletvekili ise ret oyu kullandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onaylamasının ardından anlaşma Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girecek.
LİBYA TARAFI DA TAMAM
Libya tarafının da anlaşmanın bir an önce yürürlüğe girmesi için başlattığı çalışmalar sonuç verdi. Libya'nın BM nezdindeki meşru yönetimi olan Ulusal Mutabakat Hükûmeti (UMH), anlaşmayı kabul etti. Libya Ulusal Mutabakat Hükûmeti ile Hafter güçleri arasındaki ihtilafın söz konusu anlaşmayı olumsuz etkilemesi beklenmiyor.
YUNANİSTAN VE İSRAİL PANİKLEDİ
2014 yılında oldubittiye getirip Libya'ya ait 39 bin kilometrekarelik deniz alanını gasp eden Yunanistan, anlaşmadan rahatsız oldu. Başbakan Kiryakos Miçotakis, Türkiye ile Libya arasındaki anlaşmanın NATO'nun iş birliği ilkesiyle bağdaşmadığını iddia etti. Yunanistan Güney Kıbrıs Rum yönetimini de harekete geçirdi. Rum Yönetimi, Doğu Akdeniz'deki yeraltı zenginliklerini koruma altına almak için Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanına başvurdu. Yunanistan daha önce de Libya'ya baskı yaparak anlaşmanın detaylarını açıklanmaması durumunda Libya'nın Atina Büyükelçisi'ni istenmeyen adam (persona non grata ) ilan etmekle tehdit etmişti. İsrail Dışişleri Bakanlığı da dün Türkiye'nin Akdeniz'de attığı son adımların İsrail tarafından “endişeyle takip edildiği” belirten bir açıklama yaptı. İsrail'in Yunanistan ile iş birliğine büyük önem verdiği ve Tel Aviv'in Atina yönetiminin yanında olduğu kaydedilen açıklamada, “Türkiye uluslararası deniz kanunlarını görmezden gelerek bölgede barış ve istikrarı tehlikeye atıyor. İsrail, Yunanistan'ın deniz yetki alanına tam destek verdiğini yinelemektedir ve bu hakları ihlal edecek her türlü girişimin karşısındadır” ifadelerine yer verildi.