Ülkede gerçekleştirilen zihniyet devrimiyle hem vesayet odaklarının ortadan kaldırıldığını, hem de milletle ve özellikle de gençlerle muazzam bir öz güven inşası gerçekleştirildiğini vurgulayan Kılıç, “Milletimizin destekleriyle 23'üncü bütçemizi gerçekleştiriyoruz. Bu çok büyük bir siyasi başarıdır ve Türkiye tarihinde başka örneği yoktur. Başarı hikayemizin içerisinde hastaneler, okullar, köprüler, yollar, Marmararay'lar, Avrasya tünelleri, barajlar, üniversiteler, millî savunma sistemleri ve daha niceleri var. Burada, tüm bu eser ve hizmetlerin gerçekleştirilmiş olmasındaki en büyük etken büyük bir zihniyet devriminin başarılmış olmasıdır” dedi.
“MİLLETİN İRADESİ EN GÜÇLÜ ŞEKİLDE TECELLİ ETTİ”
“Cumhur İttifakı dönemi, her alanda büyük reformların yapıldığı ve milletin iradesinin en güçlü şekilde tecelli ettiği bir dönemin adıdır” diyen Kılıç, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine yönelik eleştirilere cevap olarak şunları söyledi : “Sadece 1983'ten 2002'ye dek geçen on dokuz yılda 13 tane hükûmet kuruldu, hükûmetlerin ortalama görev süresi bir buçuk yıldı, kurulan koalisyonlar peşi sıra bozulurken Türkiye Büyük Millet Meclisi beş yılı dolduramadan seçimleri yenilemek durumunda kaldı. Nitekim, geçmişte de aklıselim ve sağduyu sahibi pek çok siyasetçimiz ve devlet adamımız parlamenter sistemin uygulamalarından ve sürekli kriz üretmesinden milletimiz huzurunda devamlı şikâyette bulunmuşlardır, şikâyetçi olmuşlardır. Yine, 2007 yılına geldiğimizde, söz konusu istikrarsızlık bir noktada zirve yapmıştır aslında. ‘Eşi başörtülü bir Cumhurbaşkanı istemiyoruz’ başlıklı bir siyasi kampanyayla başlayan süreç 367 kararıyla siyasal sistemi krize sürüklemiş ve bir Cumhurbaşkanlığı seçimi daha tarihte örnekleri çokça yaşandığı gibi kamusal yaşamı istikrarsızlaştırmıştır. Bizler Ak Parti kadroları olarak aldığımız kararla Cumhurbaşkanını halkın seçmesini sağlamış ve bir daha Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin krizin değil demokrasinin ve halk iradesinin bir parçası olmasını sağlamış bulunuyoruz.”
“DEVASA YATIRIMLAR YAPILDI”
AK Parti Bursa Milletvekili ve TBMM Plan Bütçe Komisyonu Üyesi Ahmet Kılıç, ulaşımda yapılan devasa yatırımlarla Türkiye'nin bir ulaşım ve lojistik merkezi hâline dönüştüğünü ifade etti.
Yüksek hızlı tren projelerinin 2025 yılı bütçesin, Ulaştırma Bakanlığı bütçesi içinde önemli bir pay aldığını dile getiren Kılıç, “Tabii ki dünyanın en büyük hava limanları ülkemizde, milletimizin emrinde. Havacılık alanında yapılan yatırımlarla Türkiye dünyanın önemli havacılık merkezleri arasında şu anda yer alıyor ve ulaşım projelerinde devrim niteliğinde yapılan işlerle doğusuyla, batısıyla, kuzeyiyle, güneyiyle ülkemiz birbirine bağlandı ve bu projeler neticesinde ekonomi güçlendirildi, ulaşım kolaylaştırıldı aynı zamanda çevre dostu çözümlerle trafik sorunları da ortadan kaldırılmış oldu” ifadelerini kullandı.
Milletvekili Kılıç, yapılan reformlar sonucunda, yerli üretimin, sanayi devrimi ve ihracat artışının ekonominin temel yapı taşlarını oluşturduğunu belirterek, “Yerli savunma sanayinin gelişmesi, ASELSAN, ROKETSAN, TUSAŞ gibi savunma sanayi devlerinin yükselmesi Türkiye'nin sadece güvenliğini sağlamakla kalmıyor, dışa bağımlılığını da ortadan kaldırmış oluyor. Bugün Türkiye kendi SİHA'larını, İHA'larını, helikopterlerini, gemilerini ve pek çok aracını üretebilen bir ülke konumunda. Bu da Türkiye'nin bölgesindeki istikrarsızlıklara, farklı noktalarda yaşanan çatışmalarda kendi kendine yetebilen bir ülke olarak kimseye bağlı kalmadan süreç yönetiminde daha etkin ve etkili olmasını sağlıyor” dedi.
“TÜM KESİMLERİN GÖRÜŞLERİ ALINDI”
2025 yılı bütçesinin tüm toplum kesimlerinin düşünceleri ele alınarak hazırlandığını, bütçe konusunda Bakanlıkların detaylı sunumlar yaptığını, milletvekillerinin de sürece katkı koyduğunu dile getiren Kılıç, konuşmasını şöyle tamamladı : “Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, stajla alakalı Cumhurbaşkanlığımızın yürüttüğü çok güzel bir sistem var ama bazı öğrenci kardeşlerimiz buraya başvuru sürelerini kaçırdıktan sonra daha sonraki süreçlerde süreç yönetmede zorlanıyorlar. Bunlarla alakalı birtakım kolaylıklar getirirsek iyi olur.
Yine, Diyanet İşleri Başkanlığımız ve bağlı kuruluşlarımızın da bütçelerini görüşüyoruz. Tabii ki Diyanet İşleri Başkanlığımız bence, kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'in anlaşılmasına yönelik daha iyi çalışmaları ortaya inşallah bu dönemde koymaya çalışacaktır. Çünkü dünyadaki tüm düşünce sistemleri elbette öyle ya da böyle çökecektir ama Kur'an-ı Kerim'in düşüncesi, felsefesi ilelebet insanlığın kurtuluşu için, aydınlığı için ışık verecektir. Ben bu noktada da bu çalışmaların daha aktif bir şekilde ele alınmasını bir kez daha diliyorum.
2025 yılı bütçemiz ülkemizin kalkınma hedeflerini güçlendirmek, toplumun her kesimine hizmet götürmek ve refah seviyesini yükseltmek amacıyla titizlikle hazırlanmıştır. Geleceğimizin teminatı gençlerimizin eğitim olanaklarını artırmak, sağlık hizmetlerini herkes için erişilebilir kılmak ve ülkemizi dijital dönüşümde ileri taşımak için kaynaklarımızı seferber ediyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde milletimizin desteğiyle büyüme ve kalkınma yolculuğumuza devam ediyoruz. Bütçemiz hayırlı uğurlu olsun diyorum, hepinize saygılar sunuyorum.”