HP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, eski dava arkadaşı Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Şahin'in 2004'teki MGK toplantısında "FETÖ ile mücadele" adı altında hazırlanan bildiriye imza atmadığını iddia etmişti. İhlas Haber Ajansı'na (İHA) açıklama yapan Mehmet Ali Şahin, Şener'in iddiasını yalanladı. Şener'in söz konusu ifadelerini duyduğunda şaşırdığını söyleyen Şahin, "Çünkü ben o toplantıda yoktum. O günlerde Atina'da olimpiyat oyunları vardı, ben de kafilemizle birlikte Atina'da bulunuyordum. Sayın Şener'den 'Uzun zaman geçti, ben orada olduğunu zannediyordum, değilmiş. Özür dilerim' demesini bekliyordum. Hiç böyle açıklama yapmadı. İnsan yanılabilir ama yanıldığını görürse özür diler. Böyle bir davranış içinde bulunmadı. Kendisi adına çok üzüldüm. Bu açıklamadan sonra da hala ısrarını devam ettirdi. Başka bir televizyona da bu bağlamda açıklama yaptı" diye konuştu.
"Çizgisi kırıldıktan sonra oradan oraya savruldu durdu "
FETÖ'nün siyasi ayağıyla ilgili tartışmaların gündemde olduğunu anımsatan Şahin, "Herhalde beni de bulaştırmak istedi, açıkça yalan söyledi. Siyasette hiç kimsenin bir çizgi kırıklığına uğramasını temenni etmem. Bunu çok açık şekilde Abdüllatif Şener'de görüyoruz. Çizgisi kırıldı, kırıldıktan sonra da oradan oraya savruldu durdu. Önce parti kurdu. Partisinin ismini hatırlayan var mı? Kapattı, kimse hatırlamaz. Sonra savruldu geldi, CHP'ye milletvekili seçildi" şeklinde konuştu.
"Şener içinde bulunduğu kaba göre şekil alıyor"
"Şimdi neden bu yalanı söylediği halde yüzü bile kızarmıyor?" diyen Şahin, "Bir atasözü vardır, 'Bazı insanlar su gibidirler, bulundukları kaba göre şekil alırlar.' Sayın Şener de maalesef içinde bulunduğu kaba göre şekil alıyor. Genel Başkanları Kılıçdaroğlu, o kadar çok yalan söylüyor ki, nitekim bu yalanların önemli bir bölümü yargıya intikal etti ve yargı yalanlarını tescilleyerek kendisini tazminata mahkum etti. 'Genel başkanı taklit edeceğim' diye uğraşıyor" ifadelerini kullandı.
"Bu hükümetin, bu partinin önünde çok ciddi karanlık günler var"
Şener'in 2007 seçimlerinde AK Parti'den aday olmamasını ve partiden ayrılmasını değerlendiren Şahin, şunları kaydetti:
"Şener, 22 Temmuz 2007 seçimlerinde başbakan yardımcısıydı, aday olmadı. Biz de şaşırdık neden aday olmadı diye. Bazı milletvekili arkadaşlar bana geldi. İsmini de vereyim, ben delilli konuşurum. Eski Karabük Milletvekili Ali Öğüten geldi, 'Ağabey biraz önce Abdüllatif Bey'e uğradım. 'Neden aday olmadınız?' diye sordum' dedi. Ali Bey müracaat yaptığı halde aday yapılmamıştı ve biraz üzgündü. Ali'ye demiş ki, 'Aday yapılmadığına üzülme sevin. Çünkü eğer aday olsaydın sonu hiç de senin arzu etmeyeceğin şekilde bitecekti. Gidiş o gidiş değil. Bu hükümetin, bu partinin önünde çok ciddi karanlık günler var. Dolayısıyla sen aday olmadığına üzülme sevin' demiş. Geldi bana anlattı bunu ve 'Abdüllatif Bey ne demek istiyor?' dedi. Ben de 'Sen aldırış etme, bir milletvekili aday yapılır, tekrar yapılmaz ama bizim bir davamız var ve bu dava istikametinde çalışmaya devam edelim' dedim."
"Seni önemli görevlere getireceğiz"
Bu olayların ardından Şener'in AK Parti'den milletvekili adayı olmadığını ve parti kurduğunu kaydeden Şahin, "Herhalde kafasında şu vardı, AK Parti ile ilgili mutlaka bir darbe girişimi olacaktı. Tayyip Erdoğan ve AK Parti iktidardan uzaklaştırılacaktı ve herhalde bazı çevreler de kendisine 'Bundan sonra sen bize lazım olacaksın. Seni önemli görevlere getireceğiz' diye telkinlerde bulundu. Buna kandığını düşünüyorum. Oradan itibaren bir savruldu ki savrulma hala devam ediyor" dedi.