Yörük göçü ilginç görüntüler oluşturdu

Yörükler, havaların soğumasıyla sıcak bölgelere yerleşmeye başladı. Yörük ailenin deve, eşek, koyun ve keçilerle dağlardan sahillere 3 gün süren göçü, ilginç görüntüler oluşturdu.

Türkiye'nin son konar-göçer Yörüklerinden Demirci Ailesi, ilkbaharda yürüyerek çıktığı Seydikemer'in Seki Mahallesi'ne bağlı, Akdağ eteklerindeki 2500 rakımlı Tezli Yaylası'ndan inmeye başladı. .

Yaz aylarını yaylada geçiren aile, havaların geç soğuması nedeniyle bu yıl yayladan inişini Aralık ayında yaparak Tezli Yaylası`ndan sahile göç etmeye başladı

Eşyalarını develere ve eşeğe yükleyen aile, yaklaşık 200 küçükbaş hayvanla birlikte Seydikemer'in Karadere Mahallesi'ndeki evlerine ulaşmak için gece yola çıktılar. Yayladan göçü Fethiye-Kaş karayolunu kullanarak yapan aile, yoğun trafik nedeniyle zor anlar yaşadı.

Aile karayolunda hayvanlarını sahip çıkmaya ve akan trafiği engel olmamaya çalışırken, ilginç manzara ile karşılaşan pek çok sürücü ve yolcu da yolda durup Yörük göçünün cep telefonları ile görüntülemeye çalıştı.

Nesilden nesile Yörüklük yapan ve konar-göçer Yörüklüğü sürdüren nadir ailelerden biri olan Demirci Ailesi 3 gün süren yaklaşık 180 kilometrelik yolculuğun ardından bugün evlerine ulaştılar.

Yaz aylarını yaylalarda geçirdikten sonra sahile göç zamanı geldiğini belirten Yusuf Demirci (61) 3 kez konaklama yaptıkları 3 günlük yolculuğu tamamladıklarını söyledi. Atalarından kalan Yörük kültürünü devam ettirdiğini anlatan Demirci, “Çocuklarım bugün benimle birlikte ancak benden sonra göç etmezler diye düşünüyorum. Hayvancılık dışında işleri de var.

Develer eşliğinde yürüyerek göç eden artık kalmadı. Kışı sahil kesiminde geçireceğiz. Nisan mayıs ayı gibi tekrar yaylaya göç var. Gücüm yettiği kadar bu göçü sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.

Yörük göçünün son 5 kilometresine eşlik eden Fethiye Yörük Türkmen Derneği Başkanı Ramazan Kıvrak ise bölgede bu kültürün son temsilcilerinin Demirci Ailesi olduğunu söyledi.

Artık son göçlerin yaşandığını anlatan Kıvrak, “Yörük kültüründe 2 göç vardır. Biri bu dünyadan öbür dünyaya, diğeri ise yaylalardan sahile ve sahillerden yaylalara yapılır. Geçmiş yıllarda bu göçü yapan çok aile vardı. Ancak büyükler ölünce, çocukları bu kültürü sürdüremedi. Biz dernek olarak kültürümüzün yaşatılması için ailelerimizin yanında olmaya çalışıyoruz. Onlara destek vermek için çabalıyoruz. Umarım bu kültür daima hayatta kalır. Yaylalarımızda hayvanlar, yayla yollarımızda Yörükler eksik olmaz” diye konuştu.