Virüse yakalananlar boğularak ölüyor

Çin'de ortaya çıkan ve hızla dünyaya yayılan korona virüs salgınında Çin'den sonra en yüksek ölüm oranına sahip İtalya'da yaşayan araştırma görevlisi Senem Önen yaşananları anlattı. Bir üniversitede biyoloji departmanında araştırma görevli olarak çalışan Önen, uzun süredir İtalya'da yaşadığını ifade ederek, “Şuan Türkiye'de durumun iyi kavrandığını düşünmüyorum. Televizyonlarda Türkiye'de bazı şeyler dönüyor. İtalyanlar evlerine ayakkabıyla giriyorlar ondan, çok makarna tüketiyorlar o yüzden oldu diye. Bunlar gerçekliği olmayan şeyler. İtalya'da neden yayıldı; ilk vakalar tespit edildikten sonra okullarda eğitime ara verildi. Halen tatil edildi ibaresi kullanılıyor. Bir tatil durumu söz konusu değil. İtalya'da eğitime ara verilmesi öyle anlaşıldı. Aileler çocuklarını alıp alışveriş merkezlerine, hiçbir şey yokmuş gibi restoranlara gittiler, arkadaşlarıyla görüşmeye devam ettiler. İnanılmaz büyük bir hızla yayılabilen bir virüsten bahsediyoruz. İtalyanlar, sosyal yaşantılarına hiç bir şey olmamış gibi devam ettiği için bir anda vaka sayısı yükseldi” dedi.

“Lombardiya'dan kaçanlar virüsü yaydı”

Korona virüsünün yayıldığı Lombardiya bölgesi kırmızı bölge ilan edilmeden önce bunu duyanların evlerinde kalmak yerine oldukları yerden kaçtıklarını söyleyen Senem Önen, “Aralarında virüs taşıyanlar vardı. O sebeple diğer yerlere de yayıldı. Şuan burada sokağa çıkma yasağı var. Tabiki acil ihtiyaçlarınız için sokağa çıkabilirsiniz, gıda alıverişi yapabilirsiniz, eczaneden alışveriş yapabilirsiniz. Ama bunun dışındaki durumlar için sokağa çıkamıyorsunuz” diye konuştu.

“Haftada bir kere alışverişe gidiyoruz”

İtalya'da marketlerde gıda ürünleri bulabildiklerini ifade eden Önen, “Aç kalmış durumda değiliz. O yüzden Türkiye'de de marketlere gidip bir şeyler depolamanıza gerek yok. Çünkü lojistik sektöründe çalışanlar bir şekilde işlerine devam ediyor. Tabii ki kuru gıda daha fazla alıyoruz. Haftada bir kere alışverişe gidiyoruz ve aileden sadece bir kişi gidiyor. Marketlere numaralı olarak alıyorlar bizleri. Belli bir sayı üzerindeki girişi kısıtladılar” dedi.

“Virüse yakalanan kişi boğularak ölüyor”

Türkiye'de yapılması gerekenlere ilişkin tavsiyelerini anlatan Önen, “Mümkün olduğu sürece insanların evinde durması gerekiyor. Elimize kolonya sürdük, yüzümüze kolonya sürdük, mikropların yüzde 80'nini öldürdük dolaşmaya devam edelim. Yok böyle bir şey. Hastalığın grip gibi algılanması da çok ciddi bir hata. Grip değil. Grip gibi demesinin tek sebebi virüs kaynaklı olması ve ilacının olmaması. Çok ağır seyrediyor. Yakalanan kişi nefes darlığından yani boğularak ölüyor, nefes alamayarak hayatını kaybediyor” şeklinde konuştu.

“İnsanların nasıl öldüğünü görmüyorsunuz. Çok dramatik”

İtalyanların balkondan balkona müzik yapıp şarkı söylediği videolara değinen Önen, “Bir şekilde morallerini yüksek tutmaya çalışıyorlar. Tabiki herkes moralini yüksek tutmaya çalışıyor. Ama hastanelerden gelen videoları görmüyorsunuz. Yatak kapasitelerinin nasıl yetersiz kaldığını görmüyorsunuz, insanların nasıl öldüğünü görmüyorsunuz. Gerçekten çok dramatik” dedi.

“Doktorlar kimi kurtarabiliriz diye insan seçiyorlar”

Yoğun bakım ünitelerine ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Önen, “İnsanlar solunum cihazlarına bağlanıyor. Şimdi 300 yatak kapasitesi olan bir yere 3 bin kişiyi götürürseniz elbette yatak yetersiz kalacak ve elbette ki birilerini seçmek zorunda kalacaklar. Şuanda doktorlar insan seçiyorlar. Kimi kurtarabiliriz, kimi kurtaramayız diye. Durumun Türkiye'de bu seviyeye gelmemesi için evinizden çıkmamanız gerekiyor. Düğünler, nişanlar, konserler, söyleşiler, hatta toplu ibadet yerleri, camiler, buralara gitmemeniz gerekiyor. Evinizde kalmanız gerekiyor” diye konuştu.

“Gençler de ölüyor”

Yalnızca yaşlıların hayatlarını kaybettiğine ilişkin bilgilerin dolaştığını söyleyen Önen, “Evet ölenlerin büyük bir çoğunluğu yaşlı. Ama bu gençlerin hayatlarını kaybetmediği anlamına gelmiyor. İşin en kötüsü özellikle genç nüfus ortalıkta dolandığı sürece bu virüsü birinden alıp diğerine götürecek demektir. Alışveriş merkezlerine hala gidiliyor. Alışveriş merkezinde bir kişinin bile virüs taşıyor olması, oradaki yüzlerce binlerce insana virüsü aynı anda bulaştırabileceği anlamına geliyor. Toplu alanlara girmemeniz gerekiyor. Türkiye'de de yoğun bakım üniteleri solunum cihazları sınırsız değil” şeklinde konuştu.

Halkı duruma karşı ciddiye almaları konusunda uyaran Önen, “Bu sadece devletin sadece sağlık çalışanlarının altından sadece tek başına kalkabilecekleri bir durum değil. Ciddi manada sosyal sorumluluk içeriyor. Lütfen iki üç hafta sosyal izolasyonu uygulayın. Evinizden mümkün olduğunca dışarı çıkmayın. Türkiye'nin Avrupa ülkelerinin bir çoğunluğunun geldiği duruma gelmemesi için çok ciddi halkında destek vermesi gerekiyor. Lütfen gerekli sorumluluğu göstererek evinizden çıkmayın” dedi.