Otostop çekerek çıktığı ülkesine 66 yıl sonra döndü

Memleketi Hatay'dan 25 yaşında ayrılan ve otostopla 36 ülkeyi gezdikten sonra ABD'ye yerleşen Mehmet Fatin Baki, gurbette geçen 66 yılın ardından doğduğu topraklara dönerek ahşap bir kulübede yaşamaya başladı.

Meydan Türkiye

Amerika'da gurbetçi çocuklara Türkçe öğreten 92 yaşındaki Mehmet Fatin Baki, burada kiralayıp kütüphaneye dönüştürdüğü mekanda da çocuklara ücretsiz İngilizce kursları veriyor.

Mehmet Fatih Baki'nin yurt dışı macerası 66 yıl önce 25 yaşındayken başladı. Otostopla 8 yılda 36 ülkeyi gezdi ve gittiği ülkelerde kısa süreli işçi olarak çalıştı. Gemiyle ABD'ye giden ve buraya yerleşen Mehmet Fatin Baki, ABD'de kaldığı 58 yıl içerisinde bir süre ticaretle uğraştı sonrasında ise gönüllü eğitimci oldu ABD'de yaşayan Türk vatandaşlarının çocuklarına ana dillerini unutmasınlar diye Türkçe öğretti.

"Işık noktası" madalyası takıldı

ABD'de yaptığı hayır işleri ve çocuklara verdiği derslerden dolayı 1992 yılında "Point of light" (ışık noktası) yazılı madalyaya layık görülen Baki'ye, madalyasını dönemin ABD Başkanı George Bush verdi. ABD'de evlendiği eşinin kalp krizi geçirerek vefat etmesi sonrası bir daha evlenmeyen ve memleket özlemi çeken Baki 92 yaşında doğup büyüdüğü Hatay'ın Arsuz ilçesine bağlı Üçgüllük Mahallesi'ne döndü. Burada yaptığı bir ahşap evde yaşayan ve kiraladığı dükkandan kütüphaneye dönüştürdüğü mekanda çocuklara ücretsiz İngilizce kursları veren Baki'nin en büyük hedefi etrafında kendisine destek olan gönüllüler ile birlikte çocukların eğitimine katkı sağlamak. ABD'de evlenen ancak hiç çocuğu olmayan Mehmet Fatin Baki okuldan ve tarladan topladığı çocuklara yabancı dil öğretiyor. Çocuklar ise bu durumdan çok memnunlar.

"Amerika'ya gitme fikrim yoktu"

Amerika'da bir süre ticaret ile uğraşan ithalat ve ihracat işlerinden emekli olduğunu belirten Baki, şöyle konuştu:

"Avustralya'ya kadar 36 ülkeyi otostop çekerek gezdim. Her gittiğim yerde de az da olsa çalıştım. Son olarak Amerika'ya gelerek ticaret yaptım. Benim de ilk etapta Amerika'ya gitme diye bir fikrim yoktu zaten. Emekli olduktan sonra da yine Amerika'da dershane açıp burada doğan Türk çocuklarına ücretsiz Türkçe dersi veriyordum. Eğitim gönüllüleri ile birlikte yaptığım çalışmaları Baba Bush duymuş yaptığım işleri beğenmiş ve benim dershaneme geldi. Benimle resimler çektirdi. Sonra bana madalya verdi. Beyaz Saray'dan da mektup aldım halka ve çocuklara yardım ettiğim için teşekkür ediyorlar. Gönüllü işi yapanlar arasında 1000 kişi seçiyorlar. Bunlar arasında da tek Türk ben oldum. Baba Bush'a da 'Buraya kadar gelmen benim için bir onurdur' dedim. Amerika'da bu madalyanın çok kıymeti var."

Ahşap evinde yaşamaya başladı

Bir sene önce Türkiye'ye dönüş yaptığını, şehir hayatından sıkıldığı için de kendi doğduğu topraklarda tahtadan kulübe yapıp burada yaşamını sürdürmeye başladığını anlatan Baki, "Bu ev ahşap bazen burada yaşıyorum. Kira ile tuttuğum birde evim var bu ev bir aileye rahatlıkla yeter. Doğduğum bahçeye mülk sahibinden izin alarak kulübe yaptım. Ben öldüğümde bunu sen kullanırsın dedim. O da kabul etti. İçerisinde banyo, tuvalet ve mutfağın bulunduğu 2 katlı ranzanın yer aldığı tamamen tahtadan bir kulübe yaptım ve burada yaşamak hem sağlıklı hemde mutluluk verici" diye konuştu.

"Gönüllü ordusu kurmak istiyorum"

Mahallede bir dükkan kiraladığını bunu da çocuklar için kütüphaneye çevirdiğini aktaran Baki, vatandaşlardan okumadıkları kitabı buraya bağışlamalarını istedi. Ayrıca çeşitli meslek gruplarından insanları bir araya getirmek için çalıştığını ve şimdilik etrafında kendisine yardım edenlerle bu konuda adım attığını belirten Baki, "Gönüllü ordusu kurmak istiyorum. Emekli veya çalışan. Haftada 2 saat veya ayda bir gün çocuklara kendi hayatından tecrübelerini paylaşsa yeterlidir. Evde okumadıkları kitap varsa bir yolunu bulup bana ulaştırmalarını istiyoruz. Buradaki çocukların buna çok ihtiyacı var" şeklinde konuştu.
Mahalle sakinleri ise Mehmet Fatin Baki'ye her türlü yardıma hazır olduklarını çünkü kendisini eğitime ve mahallenin çocuklarına adadığını ve bunun her insanın başarabileceği bir durum olmadığını ifade ettiler.