Kadir Şeker ikinci kez hakim karşına çıktı, tutukluluk hali devam

Konya’da parkta şiddet gördüğünü düşündüğü bir kadına yardım etmek isterken meydana gelen olayda kadının sevgilisi Özgür Duran’ın ölümüne sebep olan Kadir Şeker hakkında açılan davanın ikinci duruşması yapıldı. Şeker’in tutukluluk…

Meydan Türkiye

Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca Kadir Şeker hakkında “kasten adam öldürme, haksız tahrik ve silahtan sayılan bıçak" suçundan iddianame hazırlandı. Şeker için tahrik indirimi uygulanarak 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası istendi. Ayrıca olayda kullanan bıçaktan da 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası verilmesi talep edildi. Kadir Şeker hakkında açılan davanın ilk duruşması 28 Nisan 2020 tarihinde korona virüs tedbirleri kapsamında cezaevinden SEGBİS bağlantısı ile yapıldı. O tarihte Kadir Şeker'in yapılan korona virüs testi de pozitif çıktı. Duruşmada, üniversiteye hazırlık öğrencisi Şeker'in tutukluluk halinin devamına karar verildi, esasa daire savunmaya girilmedi. Duruşma 16 Eylül 2020 tarihinde ertelendi.

Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ikinci duruşmasına Kadir Şeker, taraf avukatları ve yakınları katıldı. Duruşmadan önce adliye önüne gelen Kadın Meclisi Platformu üyeleri de Kadir Şeker'e destek verdi.

“Üzgünüm böyle olmasını istemezdim, yaşıtlarım üniversiteye hazırlanıyor”

Duruşmada, ilk olarak Kadir Şeker savunmasını yaptı. Olay günü teyzesinin evine gittiği sırada parktan tartışma sesleri duyduğunu anlatan Şeker, “Bir kadının ağlama sesini ve tamam yeter dediğini duydum. Kadının ağlamasına dayanamadım, yanlarına gittim. Şahsı uyarınca sinirlendi ve bana küfretmeye başladı. 'Karım değil mi sana ne' dedi. 'Karınsa neden ağlatıyorsun' dedim. Kadın da 'Hadi git ablam, o benim eşim' deyince arkamı dönüp uzaklaştım. 15 metre kadar uzaklaşmıştım ama şahıs küfretmeye devam etti. En son anneme küfür etti ve saldırdı. Boğuşurken boğazımı sıktı, nefes alamıyordum. Öleceğimi zannettim, cebimden bıçağı çıkardım. Bıçak açılma sesini duyarsa bırakır diye düşündüm ama bırakmadı. Sonra yine düştüm, boğazımı sıktığı için o da düştü. O sırada yaralandığını fark etmedim. Kalkıp olay yerinden uzaklaştım. Bıçağın ucunda kan görünce kesilen elimden bulaştığını zannettim. Kadına yardım etmek için oldu, böyle olsun istemedim. Korksun diye bıçağı çıkardım. Üzgünüm böyle olmasını istemezdim. Yaşıtlarım üniversiteye hazırlanıyor” dedi.

“Ben bıçaklama anını görmedim”

Tanık olarak SEGBİS ile Antalya'dan bağlanarak ifade veren Ayşe Dırla, Kadir Şeker'in yardım maksadıyla direkt yanlarına gelerek Özgür Duran'ı bıçakladığını söylemenin mümkün olmadığını ifade etti. Kadir Şeker'in yardım amacıyla geldiğini fakat tek hatasının bıçakla gelmesi olduğunu söyleyen Dırla, “Kadir'i suçlamak istemiyorum. Ben bıçaklama anını görmedim. Özgür çocuğa sürekli bağırıyordu. İlk olarak Özgür, Kadir'e saldırdı. Kadir'e 'Ben sen git, o benim eşim' dedim. Özgür Kadir giderken elindeki bıçağı gördü ve yeniden kızmaya başladı. Kadir'in küfür ettiğini duymadım. Özgür sürekli Kadir'e küfürler ediyordu. Kadir'in elinde ise siyah bir bıçak vardı. Benim ifadelerim doğru. Ben isteseydim o an Kadir'i kötüleyebilirdim. Ben ne gördüysem onu söylüyorum" dedi.

"Tutukluluk durumunun devamına karar verildi"

Duruşmanın ardından açıklama yapan Kadir Şeker'in avukatı Konya Barosu Başkanı Mustafa Aladağ, “Bugün Kadir fiziki olarak duruşmaya katıldı. Maktulün anne babası ve avukatları katıldı. Biz de Kadir'in müdafileri olarak duruşmaya katıldık. Kadir'imizin anne babası da duruşmaya katıldı. Tanıklar dinlendi. Özellikle olaya bizzat şahit olan Ayşe Dırla, bulunduğu il olan Antalya'dan SEGBİS ile bağlandı. Sorularımızı sorabildik, onun ardından yine olay yerinde ikamet eden iki tane komşu var biliyorsunuz, karı koca, bir de zemin katta oturan hanımefendi, bunlar da ifadelerini verdiler. Kadir'in olaydan sonra eve gittiği teyzesi ve kuzeni dinlendi. Bir polis memuru arkadaşımız olaydan sonra müdahale eden, tutanak düzenleyen kişi dinlendi. Kadir ifadesini basına yansıdığı şekilde aynen tekrarladı. Katılanlar ilişkin ifadede bulundular. İddia makamı bu süreçte tutukluluk halinin devamına karar verildi. Bizler sadece bugün Kadir'in neden salınması noktasında tutukluluk kararına neden itiraz ettiğimizi üç arkadaşımızla beraber ifade ettik. Bugün esasa dair savunmaya girmedik. Sebebi de henüz toplanamayan deliller, tanıklarımız var. Özellikle sizlerin de malumu olan olaydan sonra maktule yardım eden orada halı sahada top oynayan Suriyeli arkadaşların ifadeleri alınacak. Yine tutanak düzenleyen polis memuru o arkadaşımızın ifadesi alınacak” dedi.

“16 Eylül 2020 tarihinde dosyada karar çıkacağını düşünüyorum”

Aladağ, şöyle devam etti:
"Atılı bulunduğu 16 Eylül 2020 tarihinde bu dosyamızın karara çıkacağını düşünüyorum. Gözden geçirme dediğimiz bir husus vardır 30'ar günlük süreyle tutukluk hali. Onlar için de Temmuz ve Ağustos ayına duruşma günü verilmiştir, gözden geçirme tarihi verildi. Daha doğrusu yanlış olmasın biz müdafiler olarak o tarihlerde bir tahliyenin olmayacağı kanaatindeyiz. Ancak kararla birlikte her hal ve şartta iyi ve kötü senaryoyu önümüze koyduk. Zor bir dosya... Tüm kamu vicdanını rahatlatacak en adil ve en doğru kararın bu heyet tarafından verileceğine dair inancımız tamdır. Kadın derneklerimizden de bizlere yardımcı olmaya çalışanlar ve süreci takip edenler oldu. Ama bunları ifade ederken de biz olaya sonuç itibari ile bakarız. Ortada neticede hayatını kaybeden bir insan var, annesi, ailesi var. Onlara da baş sağlığı dileklerimizi ilettik ancak bu olayın neden gerçekleştirildiğini ifade ettik. Kadir'in bir katil olamayacağını bir kez daha ifade ettik. Şöyle bir örnek verdik Kadir'e, en değerli varlığım annene yönelik küfrü mutlaka dile getir dedik Kadir'e. Duruşmaya geldiğinde annesine yapılan bu küfrü ifade edemeyecek kadar iyi aile terbiyesi almış, iyi yetişmiş, geleceğe güzel bakan pırıl pırıl bir çocuk. Bildiğim kadarıyla bu hafta sonra üniversite sınavı var. Kadir hazırlanamadı üçüncü yılıydı geleceğe dair öngörüler değişmiş olabilir. Umarım onun için de güzel şeyler bekliyordur. Tekrar söylüyorum 16 Eylül‘de yapılacak duruşmada kararla birlikte bir tahliye öngörünüz vardır” ifadelerini kullandı.

“Ayşe Dırla'nın dört farklı ifadesi gündeme geldi”

Avukat Mustafa Aladağ, Ayşe Dırla'nın dört farklı ifadesinin gündeme geldiğini kaydederek, “Bizim için hassasiyet arz eden dosyadan bahsedeyim. Elinde bıçakla gelip gelmeme konusu, onun için onun üzerine vurguyu tekrar yapacağız. O konu bizim için önem arz ediyor, şöyle bir algı oluşturulmaya çalışıldı. Kadir elinde bıçakla geldiği. Maksadının oradaki şiddeti önlemek değil, birini yaralama kasten öldürmek olduğu. Asla değil Kadir'in elinde bıçağın varlığını bir an için düşünelim. Bu bıçak 23 santim, bu bıçakla Kadir'in maktul ile boğuşmasını beklemek hayatın olağan akışına aykırıdır. Biz ısrarla ifade ediyoruz, Kadir olay yerine bıçakla gelmemiştir, bu ifademizi teyit eden Ayşe Dırla, bizzat olayın ardından maktulün amcaoğlu Bülent'le bir görüşmesi var. Bu görüşmede bıçaktan bahsedilmiyor. Yine olayı gören 4. katta oturan diğer tanık var. Israrlı sorularımızda Kadir'in elinde olay anında herhangi bir bıçak olmadığı yani görmediklerini net bir şekilde ifade ettiler” diye konuştu.

Olayın geçmişi

Olay, 5 Şubat Çarşamba günü sat 21.30 sıralarında merkez Selçuklu ilçesi Kosova Mahallesi Yeni İstanbul Caddesi üzerindeki Piri Reis Parkı'nda meydana geldi. Akşehir Fen Lisesinden mezun olan Kadir Şeker, üniversiteye girmek için yeterli puanının olmaması nedeniyle Konya'ya gelerek dershaneye kayıt oldu. Teyzesinin yanında kalmaya başlayan Kadir Şeker, dershane dönüşünde Piri Reis Parkı'ndan evine giderken Özgür Duran'ın (32) Ayşe D'ye (35) şiddet uyguladığını fark etti. Ağlayan kadının durumuna kayıtsız kalamayan Kadir Şeker, müdahale etmek istediği Özgür Duran'ın tepkisiyle karşılaştı. Yaşanan boğuşma sırasında cebinden bıçağını çıkaran Kadir Şeker, yere düştükleri sırada Özgür Duran'ın kalbinden bıçaklanarak ölümüne neden oldu. Olaydan sonra gittiği teyzesinin evinde gözaltına alınan Kadir Şeker, tutuklanarak cezaevine gönderildi.