‘Hızır 4x4 Taktik Tekerlekli Zırhlı Araçları'nın ikinci etap teslimatı tamamlandı

Türkiye ile AB sınırlarında, sınır gözetleme kapasitesinin artırılması için mobil gözetleme araçlarının tedarik projesinin ikinci etabı gerçekleştirildi. İkinci etap kapsamında 27 adet araç teslim edildi.

Meydan Türkiye

Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) sınırlarında, sınır gözetleme kapasitesinin artırılması için mobil gözetleme araçları tedarik projesi zırhlı araç devir teslim töreni gerçekleştirildi. Katmerciler Parkur Alanı'nda gerçekleştirilen teslim töreninde İçişleri Bakanlığı Bakan Yardımcısı Vali Muhterem İnce ve Milli Savunma Bakanlığı Bakan Yardımcısı Yunus Emre Karaosmanoğlu açılış konuşmalarını gerçekleştirdi.
Toplam sözleşme bedeli yaklaşık 30 milyon Euro olan 57 adet Zırhlı Keşif Gözetleme Aracının tedarikine ilişkin sözleşmeler 29 Mayıs 2017 tarihinde imzalandı. Araç platformu olarak Katmerciler tarafından üretilen ‘Hızır 4x4 Taktik Tekerlekli Zırhlı Araçları' kullanılmış olup, araç üzeri elektronik sensörler ve bu sensörlerin bir arada çalışmasını sağlayan güvenlik yönetim yazılımı ASELSAN tarafından tasarlanan ve üretilen milli sistemlerden oluşuyor. ASELSAN ürünü ACAR Kara Gözetleme Radarı, ŞAHİNGÖZÜ-OD Elektro-optik Sensör Sistemi, 9661 V/UHF Kara Telsiz Sistemi ve SEDA Atış Yeri Tespit Sistemi araç üzerine entegre edilmekte olup yine ASELSAN tarafından tasarlanan SECANS Güvenlik Yönetim Yazılımı ile tüm sensörlerin kontrolü ve bir arada çalışabilmesi sağlanmaktadır. Araç üzeri sensörler sayesinde, gece ve gündüz olumsuz hava koşullarında askeri birliklerin kısa, orta, uzun menzilde mobil gözetleme ihtiyacı karşılanacak. Radar ile tespit edilen bir hedef ya da atış yeri tespit sistemi ile tespit edilen bir keskin nişancı atışı sayısal harita üzerinde koordinatlarıyla belirlenerek termal kamera ile gözetlenebilmekte ve takip altına alınabilecek.

“Bulunduğumuz yüzyıl diğer yüzyıllara göre çok daha farklı”

İçişleri Bakanlığı Bakan Yardımcısı Vali Muhterem İnce, içinde bulunulan yüzyılda güvenlik kaygıları yaşandığını aktardı. 2011 yılında başlayan Suriye krizi hakkında da konuşan İnce, “Bulunduğumuz yüzyıl diğer yüzyıllara göre çok daha farklı. Güvenlik kaygılarının en üst düzeyde olduğu güvenlik sıkıntı ve sorunlarının ve ihtiyaçlarının en hat safhada olduğu yüzyıl olarak gerçekleşmekte. Bu konuda terör olaylarının, düzensiz göç olaylarının, kaçakçılık olaylarının, sınırı aşan suçların en üst düzeyde işlendiği ve bu konudaki güvenlik ihtiyaçlarının en fazla ihtiyaç duyduğu bir zaman diliminde hep birlikte yaşıyoruz. Hepimizin bildiği gibi 2011 yılında başlayan bir Suriye krizi ile karşı karşıya kaldık. Doğu sınırlarımızdan gelen tehditlerle biz sadece ülkemizde değil başta Avrupa'yı ve belki de tüm dünyanın güvenliğini sağlamakla sorumlu bir coğrafyada yer aldık. Ülke olarak 4 milyonu aşkın mülteciye ev sahipliği yapıyor yine bunların 3 milyon 700 bini Suriyeli kardeşlerimize misafirperverlik göstererek gerçekleşmekte. Bu anlamda tüm dünyanın Avrupa başta olmak üzere takdirini kazandık” dedi.

“Entegre sınır yönetimi anlayışı içerisinde sınır güvenliğimizi sağlamaya çalışıyoruz”

Güneyde ve doğuda Türkiye Cumhuriyeti'nin güvenli duvarlar inşa ettiğini söyleyen İnce, “Sınır entegre yönetimi kapsamında gerçekleştirdiğimiz, özellikle güneyde ve doğudaki sınırlarımız başta olmak üzere güvenlik duvarları inşa ediyoruz. Bu entegre sınır yönetimi anlayışı içerisinde sınır güvenliğimizi sağlamaya çalışıyoruz. Tabi doğu ve güneydeki sınırımızın yanında batı sınırlarımızda da bu yüksek teknolojiyi kullanarak bu sınırlarımızın güvenliğini en üst düzeye çıkarmaya çalışıyoruz. Bu anlamda yeni başladığımız bir projeden sizlerle bilgi paylaşmak isterim; elektro optik kule projesi. Projenin şu anda ihalesi tamamlandı. Batı sınırımızdan 350 km, doğru sınırlarımızda ise 740 km uzunluğunda bir gözetleme imkanına sahip olacağız. Ve 211 noktada bu gözetleme kuleleri inşa edilerek bu faaliyetle sınırlarımız daha güvenli hale gelecek. Bu proje ile yaklaşık 108 milyon Euro harcanmış olacak. Burada bahsedilen 82 adet zırhlı gözetleme aracını Kara Kuvvetleri Komutanlığımıza daha önce teslim etmiştik. Bunun yanında 3 bin 649'da pasaport damga cihazını da ilgili birimlerimize teslimini gerçekleştirdik. Bunların yanında eğitim çalışmalarını sürdürüyoruz. Bu alanda sorumlu olan personellerle ilgili kurumlardan toplanarak yaklaşık 2bin 500 civarındaki personelin de eğitim çalışmaları tamamlandı. Güney sınırlarımızda kullanılmak üzere termal kamera projesi yapım aşamasında” şeklinde konuştu.

Daha önce 20 adet mobil gözetleme aracının teslim edildiğini hatırlatan İnce, ikinci etapta 27 aracın teslim edildiğini söyledi. Kalan 10 adedin teslimatını da bir an evvel bitirmek istediklerini sözlerine ekleyen İnce, “Teslimini gerçekleştireceğimiz mobil gözetleme araçlarından 20 tanesini daha önce Kara Kuvvetleri Komutanlığımıza teslimini gerçekleştirmiştik. Bugün de 27 adedinin teslimini gerçekleştireceğiz. Kalan 10 adedinin de teslimi en kısa sürede tamamlanacak. Başta ülkemizin güvenliği olmak üzere Avrupa ve bölgemizin güvenliğini sağlayıcı, sınır güvenliğini artırıcı çalışmalara en büyük katkı sağlanmış olacaktır” ifadelerini kullandı.

“Sınır güvenliği sadece ülkemizin problemi değil dünyanın ana problemlerinden bir tanesi”

Milli Savunma Bakanlığı Bakan Yardımcısı Yunus Emre Karaosmanoğlu, ikinci etapta teslim edilen 27 adet aracın görev yapacağı bölgeleri açıkladı. Karaosmanoğlu, “Sınır gözetleme kapasitelerinin artırılması için mobil gözetleme araçlarının tedarik projesinin ikinci etabında sınır hattı güvenliğine önemli katkı sağlayacak olan 27 adet aracın teslim töreninde sizlerle birlikteyiz. Taktik tekerlekli bu araçların ve araç üzerinde tasarlanan sistemlerin, Edirne ve Kırklareli birliklerinde görev yapan hudut birliklerimize teslim töreni vesilesiyle bir aradayız. Türkiye'nin içinde bulunduğu bölge dünyadaki siyasi krizlerin ve çatışmaların en yoğun olduğu yerdir. Ülke güvenliğinin en önemli alanlarından birisi şüphesiz sınır güvenliğidir. Sınır güvenliği sadece ülkemizin problemi değil dünyanın ana problemlerinden bir tanesidir. Türkiye sınır güvenliğini en fazla önemseyen ve en fazla çaba göster ülkelerin başında gelmektedir. Sadece Suriye sınırımızda bin 100 km'lik Irak ve İran sınırımızda Türkiye göç olgusunu oluşturan ve Türkiye göç eden binlerce, yüz binlerce insanın engellenmesi Türkiye içine girenlerin ise AB tarafına düzensiz göçmen şekilde geçişini engellenmesi, Türkiye'nin mücadelesidir. Ülkemizde 3milyon 650 bin civarında Suriyeli göçmen, toplamda yaklaşık 5 buçuk milyon da göçmen barındırmaktayız. Bölgedeki etkin çatışmalar ve krizler bu sürecin bu göçmen dalgasını daha fazla arttırabilir. Bu arttırmayı ortadan kaldırmak için Türkiye Cumhuriyeti Devleti her türlü çabayı göstermektedir. Şu ana kadar 3 ayrı harekat ile Suriye'de ülkemize yönelik terör tehditinin yoğun olduğu toplam 8 bin 100 km kare üzerindeki alanı güvenli hale getirdik. Şu an itibariyle ülkemizden Suriye'ye 365 bin civarında Suriyeli, gönüllü ve güvenli bir şekilde kendi topraklarına dönmüş bulunmaktadır. Hedefimiz 2 milyon Suriyelinin dönmesidir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sözlerini de hatırlatan Karaosmanoğlu, savunma sanayide Türkiye'nin güçlü ülkeler arasında yer almasını istediğini duyurdu. Karaosmanoğlu, “Cumhurbaşkanımızın deyimiyle bunlar henüz ısınma turlarıdır. Hedefimiz yüzde 100 yerli ve milli savunma sanayine ulaşmak ve uluslararası alanda ileri teknoloji ihraç eden güçlü ülkelerden birisi olmaktır” diye konuştu.