Her iki evden biri sigortasız!
Türkiye’deki toplam 17,6 milyon konutun yüzde 53,5’inin zorunlu deprem sigortası bulunuyor. Hak sahibine önemli maddi güvence sağlayan sigorta, Elâzığ ve Malatya’nın da bulunduğu Doğu ve Güneydoğu’da yüzde 40’ın altında...
Elâzığ ve Malatya'yı sarsan deprem can kaybına yol açarken önemli oranda maddi hasar da oluştu. 1999 depremi sonrası kurulan “zorunlu deprem sigortası” bu kapsamda maddi zarar gören vatandaşların imdadına yetişiyor. Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) verilerine göre; Türkiye genelinde 17 milyon 682 bin 80 konut bulunuyor. Bu konutların sadece yüzde 53,5'i, yani 9 milyon 451 bin 552'si sigortalı... 2012'de yürürlüğe giren Afet Sigortaları Kanunu ile konut kredisi ve tapu işlemlerinin yanı sıra, su ve elektrik abonelik işlemlerinde de zorunlu deprem sigortası aranmaya başlanması, sigortalılığın artışını sağladı. Zorunlu deprem sigortası yaptırmada yüzde 66,2 ile Marmara Bölgesi ilk sırada yer aldı. Ege yüzde 52,3'le ikinci, İç Anadolu yüzde 49,3'le üçüncü sırada bulunuyor.
DOĞUDA DAHA AZ
Depremin en çok etkilediği Doğu Anadolu Bölgesi'nde ise sigortalılık oranı yüzde 39,8... Bölgedeki 777 bin 20 konutun 309 bin 422'sinin sigortası bulunuyor. Zorunlu deprem sigortasında en düşük orana sahip bölge ise yüzde 39,7 ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi. Bu bölgedeki 991 bin 460 konutun 393 bin 345'inin sigortası var. DASK verilerine göre sigortalı konutların yüzde 51,8'i, 2007-2019 arasında...
205 MİLYON TL ÖDENDİ
DASK, 2000 yılından bugüne kadar gerçekleşen 696 deprem nedeniyle, 29 bin 880 hasar dosyasına, 205 milyon 440 bin 506 lira tazminat ödemesi yaptı. En çok ödeme, 10 bin 906 dosya sayısı ve 145 milyon 676 bin lirayla Doğu Anadolu Bölgesi'ne oldu.
240 BİN TL'YE KADAR TEMİNAT
Zorunlu Deprem Sigortası ile depremin ve deprem sonucu meydana gelen yangın, infilak, tsunami ve yer kaymasının doğrudan neden olacağı maddi zararlar nakit olarak karşılanıyor. DASK tarafından verilen azami teminat tutarı, 1 Ocak 2020 itibarıyla bütün yapı tiplerinde 240 bin TL. Azami teminat tutarı tespit edilirken, arsa değeri hariç, yıkılan meskenin yeniden inşa edilmesinin maliyeti dikkate alınıyor.