Fransız çok rahatsız

Libya’da darbeci Hafter’i destekleyen, Suriye'de terör örgütü PKK/YPG ile iş birliği yapan ve Doğu Akdeniz’de Türkiye karşıtı cepheye kalkan olan Fransa, son dönemde Türkiye karşıtı açıklamalarının dozunu artırdı.

Meydan Türkiye

Türkiye'nin savunma sanayiinde dışa bağımlılığının azalmasını ve aktif dış politika ile bölgesinin yanı sıra dünyanın birçok yerinde faaliyet yürütmesini hazmedemeyen Paris, her fırsatta Türkiye karşıtlığını ortaya koyuyor. Türkiye'nin AB'ye tam üyelik yolundaki en büyük engellerden birini oluşturan Paris, Ermeni lobisinin Avrupa'daki en etkili adresi. NATO'nun kararlarında da Türkiye'nin karşısında yer alan Fransa, Türkiye'nin mücadele ettiği PKK ve FETÖ terör örgütlerin mensuplarına da kol-kanat geriyor. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından birçok FETÖ üyesinin Fransa'ya kaçtığı biliniyor.

YPG'Yİ ELYSEE SARAYI'NDA AĞIRLADI
Terör örgütünün elebaşlarını Paris'te konuk eden Fransa, Suriye'de ise PKK/YPG'liler ile poz veriyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, geçtiğimiz yıl Elysee Sarayı'nda YPG/PKK'lı bir grubu ağırlamıştı.

‘GAZ ÇETESİ'NİN YANINDA
Fransa ve Türkiye'nin Libya devam eden iç savaştaki pozisyonları da taban tabana zıt. Türkiye, BM'nin meşru olarak tanıdığı, Trablus'taki Ulusal Mutabakat Hükümeti'ni (UMH) destekliyor. Fransa ise ülkenin doğusunu denetleyen darbeci Hafter'e destek veriyor. Fransa yine Doğu Akdeniz'de de Türkiye'yi devre dışı bırakmaya çalışan Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, İsrail ve Mısır'a açıktan destek vererek, Türkiye'yi köşeye sıkıştırmaya çalışıyor.

SÖMÜRGECİLİK ÖZLEMİ!
Bir dönem Orta Doğu'da cetvelle sınırlarını belirleyen, Afrika'nın zenginliklerini sömüren Fransa'nın, 21'inci yüzyıla gelindiğinde kabuğuna çekilmek zorunda kaldığına işaret edilirken, uluslararası arenada saygınlığını kaybeden Paris'in, Avrupa sınırları içinde de etkisiz bir aktör konumuna geldiğine dikkat çekiliyor. Fransa'nın en genç Cumhurbaşkanı olan Emmanuel Macron'un dış politika üzerine yaptığı sürpriz çıkışlar ve Orta Doğu'da etkin bir politika izleme çabalarının, "eski sömürge günlerini özlemesinin bir sonucu" olarak değerlendiriliyor.