Dışişleri Bakanlığından ABD'nin Türkiye hakkındaki insan hakları raporuna tepki

Dışişleri Bakanlığı, ABD Dışişleri Bakanlığınca hazırlanan ‘Türkiye İnsan Hakları Raporu’nun asılsız iddialar içerdiğini, tarafsızlıktan uzak olduğunu ve siyasi saiklerle hazırlandığını bildirdi.

Meydan Türkiye

Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, ABD Dışişleri Bakanlığınca her yıl 190'ın üzerinde ülke için hazırlanarak ABD Kongresine sunulan İnsan Hakları Raporları'nın 11 Mart'ta yayımlandığı hatırlatılarak, “2019 yılını inceleyen bu çalışma çerçevesinde hazırlanan Türkiye İnsan Hakları Raporu'nun kaynağı belirsiz iddialar ve asılsız suçlamalar içerdiği, objektiflikten uzak olduğu ve siyasi saiklerle hazırlandığı görülmektedir” denildi.

Raporda Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) hakkında yumuşatılmış kelimeler kullanılması da dikkat çekti. Açıklamada, raporda FETÖ'den ‘Gülen Hareketi' diye bahsedildiği aktarılarak, “Raporda FETÖ'den ‘Gülen Hareketi' olarak bahsedilmek suretiyle 15 Temmuz hain darbe girişiminin faili, ülkemize yönelik varoluşsal bir tehdit olan terör örgütü adeta masum bir sivil yapılanma gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. ABD'nin bu terör örgütüyle mücadelemizi hala idrak etmek istemediğini gösteren bu anlayış, FETÖ'nün şehit ettiği yüzlerce vatandaşımızın en temel insan hakkı olan yaşam hakkını da hiçe saymak anlamına gelmektedir. Bu terör örgütüne ilişkin ortaya konulan onca kanıtın görmezden gelinmesi ise bu yılki raporun da Türkiye düşmanı malum çevrelerin iddiaları temel alınarak hazırlandığını göstermektedir” ifadelerine yer verildi.
Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Suriye'nin kuzeyinde başlatılan ‘Barış Pınarı Harekatı'nın da konu edildiği rapora ilişkin yapılan açıklamada, “Raporda Barış Pınarı Harekatı'na (BPH) atfen yer verilen, BPH'nin icrasında sivillerin ve sivil altyapının hedef alındığına yönelik iddiaların gerçeklerle ilgisi yoktur. Bağımsız ve muteber kurumlarca doğrulanmayan propaganda mahiyetindeki bu tür iddialara raporda yer verilmesinin izahı bulunmamaktadır. DEAŞ terör örgütüyle mücadele uğruna Suriye şehirlerini yerle bir edenlerin, Suriye'de icra ettiği terörle mücadele harekatlarında sivillerin ve sivil altyapının korunmasına azami özen gösteren ve bu harekat alanlarında örnek gösterilecek istikrarlaştırma faaliyetlerine imza atan Türkiye'ye verebileceği ders yoktur. DEAŞ'la Mücadele Uluslararası Koalisyonu'nun kendisi dahi 2019 sonuna kadar düzenlediği hava saldırıları sonucunda asgari bin 370 sivilin öldürüldüğünü kabul etmektedir” denildi.

Açıklama şu şekilde devam etti:

“Esasen bu rapordaki birçok iddiaya cevap verecek nitelikte bilgiler, ülkemizin Birleşmiş Milletler Evrensel Periyodik İnceleme Mekanizması (EPİM) üçüncü tur incelemesi çerçevesinde Ekim 2019'da yayımlanan ulusal raporunda yer almaktadır. En kapsamlı uluslararası insan hakları inceleme süreci olan EPİM'e ve bu çerçevede ülkemizce tüm dünyayla paylaşılan somut verilere raporda hiç yer verilmemiş olması manidardır. Türkiye, insan haklarının korunması ve geliştirilmesi için önemli adımlar atmış, bu adımların uygulamadaki olumlu yansımaları görülmeye başlanmıştır. Yeni Yargı Reformu Stratejisi ve bu çerçevede kabul edilen ilk yargı paketi ile İnsan Hakları Eylem Planı hazırlık çalışmaları ülkemizin bu konudaki samimiyetinin en somut örnekleridir. Türkiye, insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğünü esas alan reform çalışmalarını kararlılıkla sürdürmeye devam edecektir.”