Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar: 'Kibir abidelerinin bu davada yeri olmaz'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: “Kendi nefsinin peşine düşen, sadece kendi ajandaların kariyerlerinin peşine düşenlerden dava adamı olmaz. Gurur abidesi olanlardan dava adamı olmaz. Vatandaşa tepeden bakan kibir abidelerinin bu davada…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen AK Parti İstanbul İl Başkanlığı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısına katıldı.
Toplantıda katılımcılara hitap eden Erdoğan, "AK Parti'de siyaset yapmak demek öncelikle sorumluluğu üstelenmek demektir. Bugünlere günün 24 saatini bu davaya atayan kardeşlerimizin gayretleriyle geldik. Daha ileriye gitmek istiyorsak bizlerin de aynı anlayışla çalışmamız gerekiyor. Kendi nefsinin peşine düşen sadece kendi ajandasına kariyerine odaklanan kişilerden dava adamı olmaz. Gurur abidesi olanlardan dava adamı olmaz. Bize Yunus'un ifadesiyle ‘ete kemiğe büründüm Yunus diye göründüm' anlayışındaki insanlar lazım. Hele hele bulunduğu makamının gücüne güvenerek vatandaşa tepeden bakan kibir abidelerinin bu davada işi olmaz. Yolsuzluğu çalıp çırpmayı hiç saymıyorum bile. Bu tip insanların kapımızdan bile girmesi bizim için züldür. Milleti karşısına alan bizi de karşısına alır. Unutmayın kibir en büyük isyandır. İnsan gönlünü kıranların biz de partideki, görevleriyle ilgili kalemini kırarız. Milleti karşısına alan bizi de karşısına alır. Unutmayın kibir en büyük isyandır. İnsanı ateş değil kendi kibri yakar" şeklinde konuştu.
“Ülkemizin de AK Parti'nin de kendi programları vardır”
"Ülkemizde kimi konuların bilinçli bir şekilde ön plana çıkartıldığını görüyoruz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dolaylı yoldan bizi başarısız gösterme çabalarına karşı dikkatli olmalıyız. İstisnai hadiselerin her gün herkesin başına geliyor gibi gösterilmesinin iyi niyetli olmadığı bellidir. Medya kuruluşlarımızı da bu konuda dikkatli ve bilinçli hareket etmeye davet ediyorum. Ülkemizin de AK Parti'nin de kendi programları vardır. Vaktimizi ve enerjimi kendi çalışmalarımızı daha ileriye taşımak için çalışacağız. Muhalefetin bizi kendi kısır gündemlerine, dar hesaplarına çekmeye çalışma tuzağına asla düşmemeliyiz” ifadelerini kullandı.
“AK Parti gündem takip etmez, gündem belirler”
"AK Parti gündem takip etmediğini gündem belirlediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AK Parti gündem takip etmez. Gündem belirler. Bu konuda en dikkatli olması gereken teşkilatlarımızın başında İstanbul geliyor. İstanbul Türkiye'nin kaderini belirlemede 1 numaralı şehirdir. İstanbul 81 vilayetimizin temsilcilerinin olduğu bir şehirdir. İstanbul'dan ses çıktığı zaman 81 vilayette dalgalandığını görürüz. İstanbul'un nabzını iyi tutarsak Türkiye'yi de yakalamış oluruz. İftira ve yalan hızlı yayılır ama doğrularla karşılaştığında daha hızlı şekilde söner gider. Biz de milletimize bunu anlatacağız. Türkiye son 17 yılda tarihinin en büyük saldırılarıyla karşı karşıya kalmıştır” diye konuştu.
“Siz oraları terk etmedikten sonra, biz buradan çıkmayacağız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son dönemde sürdürdüğümüz harekatlar ve Akdeniz'de attığımız adımlar ülkemize karşı adeta bir öfke patlamasına yol açtı. Suriye'de devam etmekte olan süreç Türkiye'nin nereden nereye geldiğini göstermesi bakımından önemlidir. "Dünyada hangi liderlerle görüştüysek hepsinin bize nasihatı çoğu zaman, 'Buradan ne zaman çıkacaksınız' söyledikleri bu" diyen Erdoğan, "Bizim de kendilerine söylediğimiz şey şu, 'Sizin orada ne işiniz var. Bizim 911 kilometre sınırımız var, sizin sınırınız var mı? Yok. Peki 32-33 bin silahı, aracı, gereci, mühimmatı siz kime gönderdiniz? Teröristlere. Siz oraları terk etmedikten sonra, Suriye halkı da 'Teşekkür ederiz artık gidebilirsiniz.' demedikten sonra biz buradan çıkmayacağız" ifadelerini kullandı.
“Türkiye-Libya arasında bir mutabakat metni imzalandı”
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: "Fransa'nın şu anda hali ortada. Fransa'da her yer yanıyor, yıkılıyor. Niye? Zulüm ile abad olunmaz, onun için, “Türkiye-Libya arasında bir mutabakat metni imzalandı ve bu mutabakat metni ile özellikle de deniz yetki alanlarının sınırlarının daraltılmasına yönelik anlaşma meclisimizden geçti ve ben de imzaladım böylece şimdi de Birleşmiş Milletler'e gönderildi. (Akdeniz'de) Uluslararası deniz hukuku, uluslararası hukuktan doğan haklarımız neyse sonuna kadar kullanacağız, takipçisi olacağız. Ülkemizin egemenliğini, hukukunu, çıkarlarını, milletimizin ve tüm dostlarımızın haklarını korumak için verdiğimiz mücadelede hep dik durduk, dik durmaya da devam edeceğiz. Artık eskiden olduğu gibi Türkiye'yi diledikleri şekilde itip kakamadakları, yönlendiremedikleri, yönetemedikleri için hırçınlaşıyorlar. Hırçınlaştıkları için de muvazeneyi kaybediyorlar.”
“Cumhur İttifakı'nı bölemeyecekler”
Konuşmasında Cumhur İttifakına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhur İttifakı'nı bölemeyecekler, parçalayamayacaklar. Cumhur İttifakı güçlenerek yarınlara yürüyecek. Seçimden buyana 74 bin 176 üye kaydıyla İstanbul teşkilatı adeta yeni bir dirilişin içerisinde bulunuyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Şehir Üniversitesi açıklaması
“Şehir Üniversitesi'nin tahsisini yapan benim”
“Şehir Üniversitesi meselesinin özellikle bir siyasi ayağında bizim olduğumuzu bir siyasi ayağında malum zatın olduğu söyleniyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehir Üniversitesi'nin tahsisini Başbakanlığım döneminde yapan benim. Daha sonra malum zat Başbakan olunca bu tahsisi Şehir Üniversitesi'ne mülkiyet devrine dönüştürmüştür. Hiçbir üniversiteye tapu devri yoktur, olmamıştır. Bunlar dürüstlüğü kimseye bırakmıyor değil mi. Öksüz ve yetimin hakkını, kalkıp, kurdukları üniversiteye tapu devri yapmak suretiyle, bunu sağlıyor. Bu nasıl doğruluk. Yanında kim var. Bir başka isim sayın Babacan. Mehmet Şimşek, Feridun Bilgin var. Hani bunlar dürüsttü ya. Dürüstlüğü kimseye bırakmıyorlardı" ifadelerini kullandı.
“Halk Bankası'nı da dolandırmaya çalışıyorlar”
“Bunlar Halk Bankası'nı da dolandırmaya çalışıyorlar” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Halk Bankası'ndan kredi talebinde bulunuyorlar. Halk Bankası ciddi bir kredi veriyor. Maalesef bunlar, ödeme planında Halk Bankası'na ödemeleri yapmıyorlar. Halk Bankası da kendilerini sürekli uyarıyor. Şu anda Halk Bankası'na olan borçları 417 milyon noktasında. Şimdi yapılandıralım diyorlar. Yapılandıralım derken, neyi nasıl yapılandıracaksın? Neymiş, spor kulüplerinin borçları yapılandırılıyor da Şehir Üniversitesi'nin niye yapılandırılmıyor? Sen Halk Bankası'na teminat bile vermedin. Futbol kulüplerinin tüm gelirlerine banka el koyuyor. Senin neyine el koyacak. Maltepe'de zamanında benim tahsis ettiğim yeri mi teminat olarak kabul edecek banka. Bir başka alavere dalavere de yapıyorlar. Alacağımız öğrencilerin yapacakları ödemeye ipotek koyun. Sen mevcut kotanı doldurmamışsın. Sen nasıl bunu bankaya teminat olarak veriyorsun” dedi.
“Halef selef olduğumuz Cumhurbaşkanı aradı”
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: “Halef selef olduğumuz Cumhurbaşkanı aradı. Siz bu işi arzu ederseniz halledersiniz. Dedim ki temenni ederdim ki siz benim yerimde olun. Biz geçmişte bankaların nasıl iflas ettiğini biliyoruz. Bizim dönemimizde hiç bir bankanın kasası boşalmadı. Biz de kasayı boşaltamayız."
“Buranın hamisi Marmara Üniversitesidir”
Ülker Grubunun verdiği ciddi destekleri çektiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Buranın hamisi Marmara Üniversitesidir. Marmara Üniversitesi Türkiye'nin en büyük üniversitesidir. Şimdi de Marmara Üniversitesi borçları ödesin diyorlar. YÖK'te kendilerine ‘O zaman mütevelliyi bırakın' diyor, ‘yok mütevelliyi bırakmayız' diyorlar. Biz ne öğrencilerin ne akademisyenlerin düşmanıyız. Hiçbir vakıf üniversitesinde bunların yaptığı gibi bir uygulama yok. Ne yazık ki böyle bir durumla karşı karşıyayız. Burada adeta Halk Bankası'nın adeta bir dolandırılması söz konusu” ifadelerini kullandı.
“Eğer dürüstlüğünüz buysa bu ülke batmış”
"Bizim burayı tahsis etmemiz bunlara ne denli önem verdiğimizin ifadesiydi" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şahsım bu zata eğer muhalif olsaydı bu kadar kıymetli olan araziyi niçin onlara tahsis edeyim. Bizim derdimiz bunun gibi üniversitelerimiz çoğalsın. Marmara'ya nazır Maltepe'de çok güzel bir yerde. Değeri itibariyle de 2.5 milyar değerinde olan bir yer. Bunu bile bedel üniversitesine tapu devri yapmak suretiyle veriyor. Hani dürüsttünüz, eğer dürüstlüğünüz buysa bu ülke batmış! Diğer arkadaşların da imzası var. Özelleştirme yüksek kurulunun. Birisi başkan diğerleri de üyeleri. Her geçen gün iflasa gidiyorlar ve gidecekler. Dün MKYK'da da bu konuları görüştük. Adımları kararlı bir şekilde atacağız. Bu işin Danıştay'a başvurusunu yapan da CHP'nin her zaman yanında duran Mimar Mühendisler Odası'dır. Kimin eli kimin cebinde belli değil” dedi.