Bir annenin feryadı: 'Ölmeden oğlumu görmek istiyorum'
Mersin'de Barin Ailesi, 11 yıl önce Rusya’da tutuklanarak Sibirya’da cezaevine konulan oğulları Ali Barin’in Türkiye’ye getirilmesi için Mersin’den Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan yardım istedi.
Uzun yıllar Azerbaycan'da yaşadıktan sonra Rusya'ya geçen ve ticaretle uğraşan 44 yaşındaki Ali Barin, bir Rus'la evlendi ve iki çocuk babası oldu. Iğdırlı Barin ailesinin 7 çocuğunun en büyüğü olan Ali Barin, ticari işlerine devam ederken 11 yıl önce Rusya'da tutuklanarak Sibirya Kemerovo'da cezaevine konuldu. Yaklaşık 5 yıl boyunca oğullarından hiç haber alamayan Barin Ailesi, tutuklandığını öğrendikten sonra yaptıkları girişimleri sonucu Adalet Bakanlığının Ali Barin'i Rusya'dan resmen istediğini, ancak olumsuz cevap verildiğini söyledi.
“4-5 yıl hiç haber alamadık. Sonra cezaevinde olduğunu duyduk”
Ali Barin'in Mersin'de yaşayan evli ve iki çocuk annesi kız kardeşi Nazmiye Barin, ağabeyinin yaşadıklarını ve taleplerini İHA muhabirine anlattı. Ağabeylerinden birinin yıllar önce Azerbaycan'da doğalgaz patlamasından yaşamını yitirdiğini belirten Nazmiye Barin, “En büyük ağabeyim Ali Barin de Azerbaycan'da yaşıyordu ve Rusya'da iş yapmaktaydı. Yıllar önce birdenbire tutuklandı. Biz 4-5 yıl kesinlikle hiç haber alamadık. Sonra duyduk ki, cezaevinde. Cezaevindeyken whatsapp üzerinden beni aradı ama gizli aramıştı. Yüzünü gördüm, çok kötü durumdaydı. Ağabeyim bize, ‘Hiçbir şey anlayamadım, işkence yaptılar' dedi. Ben o zaman İzmir'de yaşıyordum. Konsolosluğa başvurdum, Adalet Bakanlığına gittim, her yere başvurdum. Birkaç sene de öyle sürdü. Sonra Türkiye ağabeyimi Rusya'dan istedi ama onlar vermiyorlar” diye konuştu.
“Ağabeyim çok hasta, ölecek durumda”
Ağabeyinin 11 yıldır Sibirya Kemerovo'da hapiste olduğunu dile getiren Barin, “İşlediği suçla ilgili kimse bir şey bildirmedi. Sadece tek bildiğimiz orada cezaevinde olması. Yıllar sonra iki gün önce izin vermişler, görüntülü aradı. Daha kötüydü. Türlü türlü ilaç kullanıyorlar, bir gözü şişmişti. Ama Türkçe konuşturmuyorlar, yasaklamışlar, çünkü işkence yapılıyor. Şu anda kobay olarak kullanıyorlar. Ben işkence yapılmış halini o zaman fotoğraflayıp konsolosluğa mail olarak gönderdim, gördüler. Çünkü Rusya bunu kabul etmedi, ben de ispat ettim. Ağabeyimin şimdi damarları patlıyor, hasta, ölecek durumda” ifadelerini kullandı.
Mersin'den Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenen Barin, şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanımıza yalvarıyorum, her zaman babalık yaptı bize, bir kere daha babalık yapsın, ağabeyimi istiyoruz. Türkiye'den güzel cevaplar aldık ama Rusya vermek istemiyor. İşlemler çok ağır sürüyor. Yani öldürecekler öyle elimize verecekler ağabeyimi; çok hasta, durumu hiç iyi değil. İki gün önce görüntülü konuştuğumuzda ağabeyimi tanıyamadım. O da bizi tanımadı, çünkü çok kötü durumda.”
“Ölmeden önce oğlumu görmek istiyorum”
Yaklaşık 8 yıl önce beyin kanaması geçiren, şeker ve kalp hastası 76 yaşındaki anne Aliye Barin ise oğlunun Türkiye'ye getirilmesi için sürekli gözyaşı döktü. Oğlunun getirilmesi amacıyla Ankara'ya gitmek için Mersin'e gelen, ancak korona virüs salgını nedeniyle ve hastalandığı için gidemeyen Anne Barin, ağlayarak Cumurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan yardım istedi. Anne Barin, “Oğlumun biri orada öldü, birini de hapse koydular, perişan oldum. Yeter ki oğlum gelsin ben göreyim, başka hiçbir şey istemiyorum. Cumhurbaşkanımızdan çok rica ediyorum, ölmeden önce oğlumu görmek istiyorum. Yeter ki gelsin, cezasını Türkiye'de çeksin. Evlat acısı öyle zor ki, Allah kimsenin başına vermesin” dedi.
“Cumhurbaşkanımız sesimizi duysun”
Rusya'da liseyi bitirdikten sonra Türkiye'de üniversitede okumak için 8 ay önce Mersin'deki halasının yanına gelen Ali Barin'in kızı 18 yaşındaki Gülşah Barin de “Babam ben ikinci sınıfta okurken tutuklandı. Çocukluğumdan bu yana babamı görmüyorum. Çok özledim babamı. İstiyoruz ki, Cumhurbaşkanımız sesimizi duysun, babamı Türkiye'ye yollasınlar. En azından bize yakın olsun, o kadar işkence çekmesin Rusya'da, çünkü durumu çok kötü. 11 yıldır ilk kez izin verdiler ve iki gün önce babamla telefonda görüntülü konuştuk. Çok çökmüş, çok hastaymış, anlattı bize. Rusça konuşuyordu, sadece ben anlayabildim. Cumhurbaşkanımızdan rica ediyoruz, bizim sesimizi duysun, bize yardım etsin; babamızı Rusya'dan Türkiye'ye göndersinler. Burada cezasını çeksin” diye konuştu.