Bademcik ameliyatından sonra bitkisel hayata giren minik kızın yaşam mücadelesi

Antalya’nın Alanya ilçesinde bir hastanede bademcik ameliyatı geçirdikten sonra kanama nedeniyle tekrar hastaneye kaldırılan 3.5 yaşındaki Sevgi Önal, bitkisel hayata girdi. Yaklaşık 14 aydır evinde bitkisel hayatta yaşam mücadelesi veren…

Meydan Türkiye

Alanya'da yaşayan Seval-Osman Önal çiftinin 2 çocuğundan biri olan 3.5 yaşındaki kızları Sevgi Önal'ın bademciğinde iltihap görülmeye başlandı. Geçen yıl 25 Nisan'da bademcik şikayetiyle ilçede özel bir hastaneye götürülen Sevgi Önal burada ameliyat oldu. Ameliyattan 8 gün sonra bademciğinde kanama meydana gelen minik kız, Alanya'da farklı bir hastaneye götürüldü.

Burada bir operasyon daha geçiren ve kan yutması sonucu beyinde hasarlar oluştuğu tespit edilen Önal daha sonra ambulans helikopteriyle Antalya'daki bir hastaneye sevk edildi. Kanamadan kaynaklı beyine oksijen gitmemesinden dolayı ciddi hasarlar meydana gelmesi nedeniyle yoğun bakım ünitesinde 3 ay gözlem altında tutulan Önal, bitkisel hayata girmesinin ardından evine getirildi. Yaklaşık 14 aydır cihaza bağlı olarak evinde bitkisel hayatta yaşamını sürdüren Sevgi Önal'ın ailesi yetkililerden yardım bekliyor.

“Beyni tamamen hasar aldığı için 14 aydır bitkisel hayatta”

Yetkililerden yardım isteyen anne Seval Önal (26), yaşanan süreci anlattı. Önal, “Kızım geçen yıl 25 Nisan'da bademcik ameliyatı oldu. Ameliyattan 8 gün sonra bademcik kısmında kanama meydana geldi. Daha sonra kan yutmasıyla kalbi durarak beynine oksijen gitmemeye başladı. Oksijen gitmemesi sonucu da beyninde hasarlar oluştu. Doktorların tabiriyle Sevgi'nin beyni tamamen hasar aldığı için bitkisel hayatta 14 aydır” dedi.

“Hastanede kızımın kalbi durdu”

Kızının bademcik ameliyatının Alanya'da özel bir hastanede olduğunu aktaran Önal, “Ameliyattan sonra Sevgi'nin kanaması olduğunda hastaneye yetiştirdik. Doktorlar fazla ilgi göstermedi. Sevgi'yi benim kucağımda tedavi etti. Bana dediği tek şey; ‘Yara kabuk bağlamıştır ondan ötürü kanama olmuştur' bizler de 'siz doktorsunuz biz size inanıyoruz' dedik. Sonrasında evimize geldik. Ertesi gün saat 11.30 sıralarında kızımın yine kanaması oldu. Komşularım sayesinde kızımı tekrar hastaneye götürdük. Hastanede kızımın kalbi durdu. Doktorlar önce öldü dediler, sonra ölmedi tekrar hayata tutundu.

Daha sonra bir kanama daha meydana geldi, Sevgi'yi tekrar ameliyata aldılar. Ameliyat 2.5 saat sürdü. Akşam saatlerinde Sevgi'yi helikopter ambulansla Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürdüler. Burada 3 ay yoğun bakımda kaldı. Yoğun bakım sürecinde ara ara Sevgi'nin nefesi kesildi ve kalbi durdu. Ama çok şükür hayata tutunmayı başardı. Hastanede geçirilen 3 aylık sürenin sonunda ‘Artık yapılacak hiçbir şey yok, Sevgi hiçbir zaman uyanmayacak.

Uyansa bile eskisi gibi olmayacak. Sizi evinize yollayacağız. Makine alacaksınız' dendi. Makine alacak gücümüz yoktu çünkü eşimle beraber ikimizde çalışmıyorduk. Ailemin de maddi imkanı yoktu. Antalya Kan Bankası tarafından masraflar için yardım kampanyası başlatıldı. Bu kampanya sayesinde Sevgi'nin makinelerini almayı başardık. Allah hepsinden razı olsun. Sonrası evimizdeyiz, evimiz yoğun bakım oldu ve Sevgi hiç uyanmadı” diye konuştu.

“Kızımın saçlarını hiç kestirmedim, yoğun bakımda kestirmek istediler”

Sevgi'nin sapasağlam, gülen, oynayan bir çocuk olduğunu söyleyerek gözyaşlarına hakim olmayan anne Önal, şunları söyledi: “Kızımın saçlarını hiç kestirmedim, yoğun bakımda kestirmek istediler. Kızım taratmazdı ama saçlarını şimdi ben tarıyorum. Kıyafetlerini giydiremiyorum artık olmuyor. Gün geçtikçe daha fazla kilo alıyor. Ufacık da olsa bir umudumuz olsun bizim. Kızım hadi kalk, sana yalvarıyorum kızım hadi kalk. Annem ben dayanmıyorum artık. Oğluma ben cevap veremiyorum artık. Kardeşim ne zaman iyileşecek dediğinde ona bir şeyler söyleyemiyorum. Bizi bu hale getirdiler. Ben yine hiçbir şey söylemiyorum. Onların da çocukları var, evlatları var. En azından gelip görsünler.”

Anne Önal, yanlış tedavi uyguladığını öne sürdüğü doktorlar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını ve sürecin devam ettiğini söyledi.