Ayasofya'nın camiye çevrilmesi kültürel mirasını ortadan kaldırmaz
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Danıştay’ın açıklayacağı Ayasofya kararını değerlendirerek, “Ayasofya’nın camiye çevrilmesi onun kültürel mirasını ortadan kaldırmaz” dedi.
Radyo Başakşehir'de her çarşamba canlı yayınlanan Murat Çiçek'le Gündem programında sosyal medya düzenlemesi ile Türkiye'nin dış politikası masaya yatırıldı. Canlı yayına konuk olan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı internet ve sosyal medya mecralarının hukuki ve mali muhataplık tesis etmeleri için atılacak adımları ve hukuki düzenleme kararını değerlendirdi.
“Kişi haklarının korunması için tedbir alınması gerekiyor”
Kalın, sosyal medya mecralarının aynı zamanda ticari kuruluşlar olduğunu belirterek, “Sosyal medya mecralarının düzenlenmesinde iki ayak var. Bunlardan biri ticari. Son tahlilde bunlar ticari kuruluşlar. Biz onlara yıllardır Türkiye'de ofis açmaları gerektiğini söylüyoruz. Sonuçta buradan para kazanıyorlar ancak vergi ödemiyorlar. Avrupa ülkelerinde bunların ofisi var. Kanunlara uygun bir şekilde vergi ödüyorlar. Ama söz konusu biz olduğumuzda bundan ısrarla kaçıyorlar. Diğer ayağı: İçerik. Suç teşkil eden, terör öven kullanıcı ve içeriklerle ilgili bir erişim engeli yok. Kişi haklarının korunması noktasında bir tedbir alınması gerekiyor ve bununla ilgili düzenleme yok. Çok keyfi ve tek taraflı davranıyorlar. İnsanlar bir başvuru yaptığında şirket merkezlerine yönlendiriyorlar ve bakarız, değerlendiririz filan deyip insanları oyalıyorlar” dedi.
“Uluslararası toplum Suriye halkını yalnız bıraktı”
Suriye'nin durumuna da değinen Kalın, “10'uncu yılına girmiş bir bölgesel savaş söz konusu. Coğrafya, küresel güç mücadelesi alanı haline geldi. Milyonlarca Suriyeli ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Biliyorsunuz, biz de Türkiye olarak 4 milyon Suriyeli mülteciye kapımızı açtık. Uluslararası toplum Suriye halkını yalnız bıraktı ama biz sahip çıktık. Suriye'nin barış ve istikrarına destek olacak bir politika gütmüyorlar. Cumhurbaşkanımızın girişimleri olmasa İdlib'de büyük bir insanlık dramı daha yaşanacaktı.
Öte yandan terör örgütlerinin faaliyetlerini durdurmak için başlattığımız harekâtlar terör örgütlerini püskürttü ve sınır güvenliğimizi büyük oranda sağladı” diye konuştu. Avrupa ülkelerinin meseleye tamamen mülteci meselesi olarak baktıklarını dile getiren Kalın, “Meselenin özüne inmeden, mülteci krizi ortaya çıkaran nedenlerle ilgilenmeden, ‘aman sakın bize gelmesinler' tutumları çok düşündürücü. Avrupa'da çok ciddi bir rejim ve liderlik sorunu var. 2. Dünya Savaşı'ndan beri Washington'dan aldığı işarete göre tavır belirleyen bir Avrupa söz konusu. Ama her şeyin içi içe geçtiği küresel bir dünyada sorunların yerinde kalması mümkün değil. Bunları yok saymak sorunları çözmüyor” şeklinde konuştu.
“Libya'daki hamlelerimiz çok önemli bir role sahip”
Türkiye'nin Libya'daki faaliyetlerinin hem Libya hem de bölge için hayati bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Kalın, “19'uncu yüzyıldan beri ilişkilerimizin olduğu Libya'daki hamlelerimiz savaşın sona ermesi ve siyasi ortamın gelişmesi için çok önemli bir role sahip. Türkiye, Akdeniz'e en çok kıyı sınırı olan ülke. Cumhurbaşkanımız, Libya ile yapılan mutabakatlar ile oradaki haklarımızı tamamen güvence altına aldı” ifadelerini kullandı.
“Ayasofya'nın camiye çevrilmesi kültürel mirasını ortadan kaldırmaz”
Danıştay'ın açıklayacağı Ayasofya kararına da değinen Kalın, şunları kaydetti: “Ayasofya'nın camiye çevrilmesi onun tarihi ve kültürel mirasını hiçbir şekilde ortadan kaldırmaz, bu tür endişeleri dile getiren ülkeler eğer Ayasofya cami olursa ziyaret edileme gibi bir düşünce içerisindeyseler bizim bütün selatin camilerimiz hem ibadete hem ziyarete açık olduğunu belirtmek gerekir.”